BOTR
Aktif Üye
Kerim ÖZTÜRK – AJANSSPOR
bir evvelki yazımda Valerien Ismael’in Beşiktaş’ta devre ortasını görmesi pek muhtemel değil dediğimde
“Çok sert yazmışsın” diye eleştirenler oldu. Fakat görünen köy kılavuz istemiyordu. Ve Hataysor yenilgisi daha sonrasında beklenen oldu; Beşiktaş, Valerien Ismael ile yollarını ayırdığını dün akşam resmen deklare etti. Yerine de Şenol Güneş ikinci defa Beşiktaş’ın başına geliyor.
Şenol Hoca, Beşiktaş’ta yeniden başarılı olabilecek mi, bunu daima bir arada yaşayıp goreceğiz. Lakin şöyleki
bir gerçek var ki; Güneş’in taraftar bazındaki kredisi Ismael’in epey epeyce üzerinde. Bu yazıda
konumuz ne Ismael ne de Güneş. Benim pozisyon Ahmet Işık Çebi…
Ismael için köy oldukcatan görünmüştü
Valerien Ismael’in niye başarısız olduğu ve Şenol Güneş’in gelişi konusunda herkes bir şeyler söylemiş oldu,
söyleyecek de… Şahsen taraftarın ortasında eski açıkta maçları izleyen, Valerien Hoca’nın Beşiktaş’ta
geleceğinin olmadığını 20 Eylül’de yazmış biri olarak, ben olaya değişik bir yerden bakmak
istiyorum. Biroldukca kişi Ismael’in Beşiktaş’a oynattığı futbol ve alınan sonuçlardan mutlu olmadığı ve
önünde sonunda gideceği konusunda hemfikirken Beşiktaş Lideri Ahmet Parıltı Çebi, şu ifadeleri
kullanmıştı: “Ben hocamla kontratı mühletince devam edeceğim.“
Önceki hocalara da dayanak verdi ama
Çebi bu açıklamaları yaptıktan yalnızca 12 gün daha sonra Fransız ile yollar ayrıldı. şüphesiz bir kulüp lideri mevcut hocasının ardında duracak. Bu tamam. Fakat işler bu kadar berbat giderken, kadronun hem oynadığı futbol tıpkı vakitte alınan sonuçlar tartışılırken, bu kadar net açıklamalar yapmak profesyonelliğe sığmaz. Ancak Çebi, bu yanılgıyı daima yapıyor. Abdullah Avcı, Sergen Yalçın, Lider Karaveli’de de yaptı…
Çebi devrinde Beşiktaş’ta bakılırsav alan tüm hocalar hakkında ayrılmalarından kısa mühlet evvel emsal açıklamalar yapmıştı. Buradan çıkan sonuç şu ki; sayın Çebi kimin ardında olduğunu ve devam edeceğini söylerse, o kişi kısa mühlet daha sonra gönderiliyor.
Tutarsızlık inanç sorunu yaratır
bundan evvelki yazımda şunları söylemiştim: “Tüm bu yaşananlar ışığında Beşiktaş idaresinin bir karar
alması gerek. Ya hocanın ardında durup taraftarı karşısına alacak ve ‘Sonuncu da olsak bu hocayla
devam’ diyecek. Bunu yaparsa vaziyet taraftarın yalnızca hocaya değil, idareye de istifa daveti ile
son bulacak.”
Bunları gördüğüm için ben çok zeki bir insan değilim. Yalnızca Türkiye’deki sadece muvaffakiyete odaklı olan futbola bakışı biliyorum. Üstelik bunu bilen tek kişi de değilim. Muhtemelen sayın Çebi de biliyor. Bile bile lades deyip üstüne de bu açıklamaları yapıyor. Ancak okların idareye ve direkt olarak kendisine döneceğini gördüğü anda kendi kelamlarını unutarak, taraftarın istediğini yapıyor. Eh taraftarı keyifli ettiğinde de daha evvel söylemiş oldukleri çabucak unutuluyor.
ötürüsıyla, sayın Çebi kimin ardında olduğunu sav etse bir süre daha sonra o kişiyi yollamak zorunda kalıyor. Bu kimilerine bakılırsa doğal bir müddetç olabilir. Ancak bana merhum babamın bir kelamını hatırlatıyor: “Oğlum, sen sen ol tutamayacağın kelamı verme, bu seni güvenilmez biri yapar.”
Çebi profesyonel bağlantıcı bulmalı
O niçinle söylemiş olduği lafları pek yemeyen biri ve Beşiktaş’ı yönettiği sürece Valerien Ismael’in taktik, oynattığı futbol üzere biroldukca şeyin yanında bağlantı problemini da eleştiren biri olarak, artık birebir eleştiriyi sayın lidere yapacağım: Bugünden daha sonra mümkünse bu kadroda kimsenin gerisinde olduğunuzu söylemeyin.
Zira dediğiniz biroldukca şeyin ardında duramıyorsunuz. Üstelik her vakit konuşmanız da gerekmiyor. kimi vakit susarak da fazlaca şeyi söyleyebilirsiniz. Ve sayın lider, mümkünse kendinize profesyonel bir bağlantı danışmanı bulun!
bir evvelki yazımda Valerien Ismael’in Beşiktaş’ta devre ortasını görmesi pek muhtemel değil dediğimde
“Çok sert yazmışsın” diye eleştirenler oldu. Fakat görünen köy kılavuz istemiyordu. Ve Hataysor yenilgisi daha sonrasında beklenen oldu; Beşiktaş, Valerien Ismael ile yollarını ayırdığını dün akşam resmen deklare etti. Yerine de Şenol Güneş ikinci defa Beşiktaş’ın başına geliyor.
Şenol Hoca, Beşiktaş’ta yeniden başarılı olabilecek mi, bunu daima bir arada yaşayıp goreceğiz. Lakin şöyleki
bir gerçek var ki; Güneş’in taraftar bazındaki kredisi Ismael’in epey epeyce üzerinde. Bu yazıda
konumuz ne Ismael ne de Güneş. Benim pozisyon Ahmet Işık Çebi…
Ismael için köy oldukcatan görünmüştü
Valerien Ismael’in niye başarısız olduğu ve Şenol Güneş’in gelişi konusunda herkes bir şeyler söylemiş oldu,
söyleyecek de… Şahsen taraftarın ortasında eski açıkta maçları izleyen, Valerien Hoca’nın Beşiktaş’ta
geleceğinin olmadığını 20 Eylül’de yazmış biri olarak, ben olaya değişik bir yerden bakmak
istiyorum. Biroldukca kişi Ismael’in Beşiktaş’a oynattığı futbol ve alınan sonuçlardan mutlu olmadığı ve
önünde sonunda gideceği konusunda hemfikirken Beşiktaş Lideri Ahmet Parıltı Çebi, şu ifadeleri
kullanmıştı: “Ben hocamla kontratı mühletince devam edeceğim.“
Önceki hocalara da dayanak verdi ama
Çebi bu açıklamaları yaptıktan yalnızca 12 gün daha sonra Fransız ile yollar ayrıldı. şüphesiz bir kulüp lideri mevcut hocasının ardında duracak. Bu tamam. Fakat işler bu kadar berbat giderken, kadronun hem oynadığı futbol tıpkı vakitte alınan sonuçlar tartışılırken, bu kadar net açıklamalar yapmak profesyonelliğe sığmaz. Ancak Çebi, bu yanılgıyı daima yapıyor. Abdullah Avcı, Sergen Yalçın, Lider Karaveli’de de yaptı…
Çebi devrinde Beşiktaş’ta bakılırsav alan tüm hocalar hakkında ayrılmalarından kısa mühlet evvel emsal açıklamalar yapmıştı. Buradan çıkan sonuç şu ki; sayın Çebi kimin ardında olduğunu ve devam edeceğini söylerse, o kişi kısa mühlet daha sonra gönderiliyor.
Tutarsızlık inanç sorunu yaratır
bundan evvelki yazımda şunları söylemiştim: “Tüm bu yaşananlar ışığında Beşiktaş idaresinin bir karar
alması gerek. Ya hocanın ardında durup taraftarı karşısına alacak ve ‘Sonuncu da olsak bu hocayla
devam’ diyecek. Bunu yaparsa vaziyet taraftarın yalnızca hocaya değil, idareye de istifa daveti ile
son bulacak.”
Bunları gördüğüm için ben çok zeki bir insan değilim. Yalnızca Türkiye’deki sadece muvaffakiyete odaklı olan futbola bakışı biliyorum. Üstelik bunu bilen tek kişi de değilim. Muhtemelen sayın Çebi de biliyor. Bile bile lades deyip üstüne de bu açıklamaları yapıyor. Ancak okların idareye ve direkt olarak kendisine döneceğini gördüğü anda kendi kelamlarını unutarak, taraftarın istediğini yapıyor. Eh taraftarı keyifli ettiğinde de daha evvel söylemiş oldukleri çabucak unutuluyor.
ötürüsıyla, sayın Çebi kimin ardında olduğunu sav etse bir süre daha sonra o kişiyi yollamak zorunda kalıyor. Bu kimilerine bakılırsa doğal bir müddetç olabilir. Ancak bana merhum babamın bir kelamını hatırlatıyor: “Oğlum, sen sen ol tutamayacağın kelamı verme, bu seni güvenilmez biri yapar.”
Çebi profesyonel bağlantıcı bulmalı
O niçinle söylemiş olduği lafları pek yemeyen biri ve Beşiktaş’ı yönettiği sürece Valerien Ismael’in taktik, oynattığı futbol üzere biroldukca şeyin yanında bağlantı problemini da eleştiren biri olarak, artık birebir eleştiriyi sayın lidere yapacağım: Bugünden daha sonra mümkünse bu kadroda kimsenin gerisinde olduğunuzu söylemeyin.
Zira dediğiniz biroldukca şeyin ardında duramıyorsunuz. Üstelik her vakit konuşmanız da gerekmiyor. kimi vakit susarak da fazlaca şeyi söyleyebilirsiniz. Ve sayın lider, mümkünse kendinize profesyonel bir bağlantı danışmanı bulun!