PekYakinda
Yeni Üye
Eşsiz bir besin olan anne sütü, bebeklerin sağlıklı büyüyüp gelişmesinde temel bir rol oynuyor. Bebeklerin birinci 6 ay yalnızca anne sütüyle beslenmesi ve emzirmeye en az 2 yaşına kadar devam edilmesi gerektiğini belirten DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Dr. Derya Babuş Taş, anne sütüne dair değerli bilgiler veriyor.
Eşsiz bir besin olan anne sütünün yenidoğan sıhhatinin korunmasında rolü, yapılan araştırmalarla da ispatlanıyor. Doğumdan daha sonrasında anne sütü ile beslenmeye başlamak ve birinci 6 ay yalnızca anne sütü ile beslemek, 6 aydan daha sonra ek besinlere geçiş devrinde de anne sütüne devam ederek en az iki yaşına kadar emzirmek bebeklerin sağlıklı büyüme ve gelişimlerinde, bağışıklık sistemlerinin korunmasında büyük ehemmiyet taşıyor. Tam vaktinde doğan bir bebeğin anne sütü almaya ve sindirmeye hazır olarak dünyaya geldiğini anlatan DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Dr. Derya Babuş Taş, her vakit steril olan anne sütünün içerisindeki besin öğeleriyle bebeğin tüm muhtaçlıklarını karşıladığını belirtiyor.
Ağız sütü yenidoğan sarılığını önlüyor
Anne sütünün mamadan daha kolay hazmedildiğini ve içeriğinin daha epeyce kana geçtiğini tabir eden Uzm. Dr. Taş, “Bebeklerin doğumun akabinde en kısa müddette emzirilmeleri gerekir. Birinci saatler halk içinde ‘‘ilk ağız’’ olarak da bilinen kolostrum sütünün alımı açısından epeyce değerlidir. Ağız sütü doğumdan daha sonraki birinci andan 1-2 güne kadar salgılanır. Ağız sütü ölçüsü az, rengi koyu sarı, ağır kıvamdadır. Ağız sütünün çabucak sonrasında salgılanan anne sütünden en büyük farkı daha besleyicidir, daha fazla protein, enfeksiyonlardan gözetici hususlar, A ve E vitamini, büyüme faktörleri içermesidir. Ayrıyeten ağız sütü bağırsak hareketlerini arttırarak bebeğin birinci kakasının (mekonyum) temizlenmesini sağlar ve yenidoğan sarılığı oluşmasını önler. Anne sütünde bulunan hususlar bebeği enfeksiyonlara karşı korur. Kronik hastalıkların oluşma riskini azaltır. Alerjiye karşı hamidir. Emzirme bebeğin ruhsal, bedensel ve zeka gelişmenine yardımcı olur. Anne sütüyle beslenen bebekler daha yeterli bilişsel ve toplumsal zeka gösterir. Anne sütü alan bebeklerin ortalama IQ puanları daha yüksektir. Anne sütüyle beslenen bebeklerde diş çürükleri daha azdır. Emzirme göz, el kordinasyonunun oluşumuna yardımcı olur” diyor.
Bebekler iki saatte bir emzirilmeli
Emzirme, her anneye ve bebeğe mahsus bir müddetç… Ne kadar sık aralıklarla olursa olsun bebeğin her acıktığında emzirilmesi gerekiyor. Vaktinde doğmuş bir bebeğin iki saatte bir emzirilmesi gerektiğini belirten Uzm. Dr. Taş, prematüre bebeklerde bu müddetin daha kısa olduğunun altını çiziyor. Anne sütünün kolay ve süratli sindirilmesinden dolayı birinci haftalarda bebeğin sık sık uyanıp emmek istemesinin epeyce olağan olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Taş, kelamlarını şöyleki sürdürüyor: “Bebek ne kadar sık ve uzun emerse üretilen süt ölçüsü da o kadar fazla olur. Şayet anne göğsünde depolanan süt ölçüsü az ise annenin bebeğin ihtiyacını karşılamak için emzirme sıklığını arttırması gerekir. Doğumdan daha sonraki günlerde tek bir göğüste 15-20 dakika boyunca kalmalı, şayet emmeye devam etmek isterse öteki göğüs emzirilmelidir. Bir göğüs büsbütün boşalana kadar emzirilmeli daha sonra başkasına geçilmelidir. Şayet ikinci göğüs yarıda bırakılırsa bir daha sonraki sefere yarım kalan göğüsten başlanılır ve göğsün boşalması sağlanır. Bebeğiniz 24 saat ortasında 4-6 sefer bezini ıslatıyorsa, idrarı kokusuz, berrak ve soluk sarı rengindeyse, aylık denetimlerinde nizamlı kilo alıyorsa, uzunluğu uzuyor ve baş etrafı gelişiyorsa, emdikten ve gazını çıkardıktan daha sonra sakinleşip uyuyorsa, etkinse ve sesli ağlıyorsa gereğince anne sütü alıyor demektir.”
Ek besine ne vakit başlanmalı?
Uzm. Dr. Derya Babuş Taş, birinci 6 ay bebeğe yalnızca anne sütü verilmesi ve 6’ıncı aydan evvel ek besinlere başlanılmaması gerektiğinin altını çiziyor. “Ek besinlere 6’ıncı ayın bitiminden daha sonra (180 gün) anne sütü eşliğinde başlanılmalı ve emzirme en az 2 yaşına kadar sürdürülmeli” diyen Uzm. Dr. Taş, ek besinlere erken başlamanın günümüzde yapılan en büyük yanlışlardan biri olduğunun altını çizerek bu durumun sakıncalarını ise şöyleki sıralıyor:
Eşsiz bir besin olan anne sütünün yenidoğan sıhhatinin korunmasında rolü, yapılan araştırmalarla da ispatlanıyor. Doğumdan daha sonrasında anne sütü ile beslenmeye başlamak ve birinci 6 ay yalnızca anne sütü ile beslemek, 6 aydan daha sonra ek besinlere geçiş devrinde de anne sütüne devam ederek en az iki yaşına kadar emzirmek bebeklerin sağlıklı büyüme ve gelişimlerinde, bağışıklık sistemlerinin korunmasında büyük ehemmiyet taşıyor. Tam vaktinde doğan bir bebeğin anne sütü almaya ve sindirmeye hazır olarak dünyaya geldiğini anlatan DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Dr. Derya Babuş Taş, her vakit steril olan anne sütünün içerisindeki besin öğeleriyle bebeğin tüm muhtaçlıklarını karşıladığını belirtiyor.
Ağız sütü yenidoğan sarılığını önlüyor
Anne sütünün mamadan daha kolay hazmedildiğini ve içeriğinin daha epeyce kana geçtiğini tabir eden Uzm. Dr. Taş, “Bebeklerin doğumun akabinde en kısa müddette emzirilmeleri gerekir. Birinci saatler halk içinde ‘‘ilk ağız’’ olarak da bilinen kolostrum sütünün alımı açısından epeyce değerlidir. Ağız sütü doğumdan daha sonraki birinci andan 1-2 güne kadar salgılanır. Ağız sütü ölçüsü az, rengi koyu sarı, ağır kıvamdadır. Ağız sütünün çabucak sonrasında salgılanan anne sütünden en büyük farkı daha besleyicidir, daha fazla protein, enfeksiyonlardan gözetici hususlar, A ve E vitamini, büyüme faktörleri içermesidir. Ayrıyeten ağız sütü bağırsak hareketlerini arttırarak bebeğin birinci kakasının (mekonyum) temizlenmesini sağlar ve yenidoğan sarılığı oluşmasını önler. Anne sütünde bulunan hususlar bebeği enfeksiyonlara karşı korur. Kronik hastalıkların oluşma riskini azaltır. Alerjiye karşı hamidir. Emzirme bebeğin ruhsal, bedensel ve zeka gelişmenine yardımcı olur. Anne sütüyle beslenen bebekler daha yeterli bilişsel ve toplumsal zeka gösterir. Anne sütü alan bebeklerin ortalama IQ puanları daha yüksektir. Anne sütüyle beslenen bebeklerde diş çürükleri daha azdır. Emzirme göz, el kordinasyonunun oluşumuna yardımcı olur” diyor.
Bebekler iki saatte bir emzirilmeli
Emzirme, her anneye ve bebeğe mahsus bir müddetç… Ne kadar sık aralıklarla olursa olsun bebeğin her acıktığında emzirilmesi gerekiyor. Vaktinde doğmuş bir bebeğin iki saatte bir emzirilmesi gerektiğini belirten Uzm. Dr. Taş, prematüre bebeklerde bu müddetin daha kısa olduğunun altını çiziyor. Anne sütünün kolay ve süratli sindirilmesinden dolayı birinci haftalarda bebeğin sık sık uyanıp emmek istemesinin epeyce olağan olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Taş, kelamlarını şöyleki sürdürüyor: “Bebek ne kadar sık ve uzun emerse üretilen süt ölçüsü da o kadar fazla olur. Şayet anne göğsünde depolanan süt ölçüsü az ise annenin bebeğin ihtiyacını karşılamak için emzirme sıklığını arttırması gerekir. Doğumdan daha sonraki günlerde tek bir göğüste 15-20 dakika boyunca kalmalı, şayet emmeye devam etmek isterse öteki göğüs emzirilmelidir. Bir göğüs büsbütün boşalana kadar emzirilmeli daha sonra başkasına geçilmelidir. Şayet ikinci göğüs yarıda bırakılırsa bir daha sonraki sefere yarım kalan göğüsten başlanılır ve göğsün boşalması sağlanır. Bebeğiniz 24 saat ortasında 4-6 sefer bezini ıslatıyorsa, idrarı kokusuz, berrak ve soluk sarı rengindeyse, aylık denetimlerinde nizamlı kilo alıyorsa, uzunluğu uzuyor ve baş etrafı gelişiyorsa, emdikten ve gazını çıkardıktan daha sonra sakinleşip uyuyorsa, etkinse ve sesli ağlıyorsa gereğince anne sütü alıyor demektir.”
Ek besine ne vakit başlanmalı?
Uzm. Dr. Derya Babuş Taş, birinci 6 ay bebeğe yalnızca anne sütü verilmesi ve 6’ıncı aydan evvel ek besinlere başlanılmaması gerektiğinin altını çiziyor. “Ek besinlere 6’ıncı ayın bitiminden daha sonra (180 gün) anne sütü eşliğinde başlanılmalı ve emzirme en az 2 yaşına kadar sürdürülmeli” diyen Uzm. Dr. Taş, ek besinlere erken başlamanın günümüzde yapılan en büyük yanlışlardan biri olduğunun altını çizerek bu durumun sakıncalarını ise şöyleki sıralıyor:
- Anne sütünün randımanının azalması,
- Anne sütünün hastalıklara karşı koruyuculuğunun azalması,
- Çiğneme marifetinin 6 aydan evvel gelişmemesi,
- Baş denetiminin tam gelişmemiş olması,
- Böbrek işlevlerinin gereğince gelişmemesi,
- Sindirim sistemindeki enzimlerin gereğince gelişmemesi,
- Alerjik hastalıkların artmasına niye olması,
- Katı besinlerin boğulmalara niye olabilmesi,
- Başta pnömoni ve ishal üzere hastalıklarda artışa niye olması,
- Bebek morbiditesi (hastalanma) ve mortalitesinde (ölüm) artış.