PekYakinda
Yeni Üye
Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, baş boyun kanserlerinin gereğince farkına varılmadığı için ileri evrede teşhis konulan bir kanser çeşidi olduğunu belirtti. İleri evrede konulan teşhis niçiniyle hastanın güzelleşme muvaffakiyet oranının daha düşük olduğunu aktaran Prof. Dr. Özdoğan, “Erken teşhiste neredeyse yüzde 90’ın üzerinde güzelleşme sağlanıyor. Baş boyun kanserleri, dudaktan başlayan ağız ortasındaki lisanı damakları, yutak borusunun üst kısmını, genzi, bademciği, burnu, kulağı ve yüz boşluklarını ilgilendiren alana diyoruz” dedi.
‘ONKOLOG OLARAK EN ÇOK KORKTUĞUM KANSER ÇEŞİDİ, BAŞ BOYUN KANSERLERİ’
Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, diye konuştu.
‘SİGARADAN UZAK DURUN’
Kanseri etkileyen en büyük ögenin sigara olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özdoğan, “Sigaradan daha sonra alkol, makus ağız hijyeni, HPV takip ediyor. HPV aslında hayli değerli. HPV’nin aşısı var ve aslında önlenebilir bir hastalık. HPV yalnızca baş boyun kanserine değil, bayanlarda rahim ağzı kanseri, genital kanserler, erkekte penis kanseri, makat kanserlerine de yol açıyor. Aslında biroldukca kanserin altında HPV olduğunu görüyoruz. niye bir aşıyla bir kanser kümesini yok etmek varken bunu yapmayalım? Sigara ve obezite riskinden uzak duralım. Baş boyun kanseri olmak üzere tüm kanser oluşumunu azaltalım. Farkında olup, erken teşhis koyalım ve iyileşelim” tabirlerini kullandı.
GELECEĞİN PANDEMİSİ ‘KANSER’
Geleceğin pandemisinin ‘kanser’ olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özdoğan, “Bilinçsiz toplum yalnızca kanserin tedavisine odaklanarak kansere niye olan faktörleri göz gerisi etmeye devam ederse gelecekte en sık karşılaştığımız hastalıkların başında kanser gelecek. Zira çevresel faktörler niçiniyle sigara, obezite, alkol, HPV üzere önlenebilir durumların ciddiyetini algılayamadığımız sürece bedenimizin DNA tamir genlerine ziyan vereceğiz. Bunların kararında genetik yapımızda oluşturulan kusurlar tamir edilemez hale geliyor. Bu da denetimsiz hücrelerin çoğalmasına, yani kanser oluşumuna niye oluyor. Toplum kendi üstüne düşen bakılırsavleri yapmaz, çocuklarına bunları öğretmez ise gelecekte en değerli hastalık kümelerinden birisi, tahminen de pandemiye yakın hastalık kümesi kanser olacak” diye konuştu.
Prof. Şefik Hoşal ise dernek çalışmaları hakkında bilgilendirmede bulundu. 10 yıldır Türkiye’de baş boyun kanserlerine dikkat çektiklerini belirten Prof. Dr. Hoşal, “Derneğimizle hastaların baş boyun kanserleri hakkında bilinçlendirilmesini sağlıyoruz. Avrupa dahil Türkiye’de toplumun sırf yüzde 40’ı bu hastalığı biliyor. O yüzden bilsin ki hastalar, erken teşhisle tedavimiz başarılı olsun. Erken teşhiste yüzde 80-90 muvaffakiyet elde edebiliyoruz. İleri evrede geldiği vakit bu hastaların 3’te 2’sini kaybediyoruz. O niçinle erken teşhis yarı yarıya sağ kalımı artırıyor” dedi.
3 HAFTADAN FAZLA SÜREN ŞİKAYETLERE DİKKAT
Prof. Dr. Şefik Hoşal, “3 haftadan uzun süren ses kısıklığı, ağızda lisanda yara, yutma kuvvetliğü, uzunluğunda şişlik karşımıza geliyorsa dikkat edilmesi gerekiyor. Erişkinde uzunluğunda şişlik var ise kesinlikle tetkik edilmesi lazım. Geçmeyen burun kanaması, tek taraflı kulak ağrısı var ise kesinlikle kıymetlendirilmesi gerekmektedir” diye konuştu.
TÜRKİYE’DE EN ÇOK GIRTLAK KANSERİ ORTAYA ÇIKIYOR
Baş boyun kanserlerinin Türkiye’de 6’ncı sırada yer aldığını belirten Prof. Dr. Şefik Hoşal, “Avrupa’da ağız kanserleri, Amerika’da boğaz kanserleri, Türkiye’de ise gırtlak kanseri karşımıza çıkıyor. Zira bizdeki en büyük faktör sigara. Şikayetleriniz 3 haftadan fazla sürüyorsa kesinlikle bir doktora görülün. Erken teşhis epey önemli” tabirlerini kullandı.
AMELİYAT daha sonraSI KONUŞAMADI
Gırtlak kanserine yakalanan ve konuşmada kuvvetlik çeken Mehmet Daldal (44) da geçmişte fazlaca fazla sigara kullandığını, daha sonrasında kansere yakalandığını ve akabinde ameliyat olduğunu anlattı. En makûs sürecin ameliyat daha sonrası olduğunu belirten Daldal, “Kesinlikle hiç konuşamadım. Ameliyattan daha sonra kemoterapi ve ışın tedavisi gördüm. Bir söz bile edemiyordum. Konuşmayı kaybedince, insan kendini kaybediyor. daha sonra teker teker sözleri öğrene öğrene sesleri çıkarttım ve bu düzeye geldim, yine konuşmayı öğrendim. 5 yıl boyunca kanser tedavisine devam edeceğiz. Şu an 2 yılı doldurmak üzereyim. 3 yıl daha devam edeceğiz. Alkol ve sigara kullanılmaması gerekiyormuş. Erken teşhis fazlaca değerli. Biz hayli geç kaldık, bundan kurtulmak istiyorum” dedi.
‘ONKOLOG OLARAK EN ÇOK KORKTUĞUM KANSER ÇEŞİDİ, BAŞ BOYUN KANSERLERİ’
Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, diye konuştu.
‘SİGARADAN UZAK DURUN’
Kanseri etkileyen en büyük ögenin sigara olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özdoğan, “Sigaradan daha sonra alkol, makus ağız hijyeni, HPV takip ediyor. HPV aslında hayli değerli. HPV’nin aşısı var ve aslında önlenebilir bir hastalık. HPV yalnızca baş boyun kanserine değil, bayanlarda rahim ağzı kanseri, genital kanserler, erkekte penis kanseri, makat kanserlerine de yol açıyor. Aslında biroldukca kanserin altında HPV olduğunu görüyoruz. niye bir aşıyla bir kanser kümesini yok etmek varken bunu yapmayalım? Sigara ve obezite riskinden uzak duralım. Baş boyun kanseri olmak üzere tüm kanser oluşumunu azaltalım. Farkında olup, erken teşhis koyalım ve iyileşelim” tabirlerini kullandı.
GELECEĞİN PANDEMİSİ ‘KANSER’
Geleceğin pandemisinin ‘kanser’ olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özdoğan, “Bilinçsiz toplum yalnızca kanserin tedavisine odaklanarak kansere niye olan faktörleri göz gerisi etmeye devam ederse gelecekte en sık karşılaştığımız hastalıkların başında kanser gelecek. Zira çevresel faktörler niçiniyle sigara, obezite, alkol, HPV üzere önlenebilir durumların ciddiyetini algılayamadığımız sürece bedenimizin DNA tamir genlerine ziyan vereceğiz. Bunların kararında genetik yapımızda oluşturulan kusurlar tamir edilemez hale geliyor. Bu da denetimsiz hücrelerin çoğalmasına, yani kanser oluşumuna niye oluyor. Toplum kendi üstüne düşen bakılırsavleri yapmaz, çocuklarına bunları öğretmez ise gelecekte en değerli hastalık kümelerinden birisi, tahminen de pandemiye yakın hastalık kümesi kanser olacak” diye konuştu.
Prof. Şefik Hoşal ise dernek çalışmaları hakkında bilgilendirmede bulundu. 10 yıldır Türkiye’de baş boyun kanserlerine dikkat çektiklerini belirten Prof. Dr. Hoşal, “Derneğimizle hastaların baş boyun kanserleri hakkında bilinçlendirilmesini sağlıyoruz. Avrupa dahil Türkiye’de toplumun sırf yüzde 40’ı bu hastalığı biliyor. O yüzden bilsin ki hastalar, erken teşhisle tedavimiz başarılı olsun. Erken teşhiste yüzde 80-90 muvaffakiyet elde edebiliyoruz. İleri evrede geldiği vakit bu hastaların 3’te 2’sini kaybediyoruz. O niçinle erken teşhis yarı yarıya sağ kalımı artırıyor” dedi.
3 HAFTADAN FAZLA SÜREN ŞİKAYETLERE DİKKAT
Prof. Dr. Şefik Hoşal, “3 haftadan uzun süren ses kısıklığı, ağızda lisanda yara, yutma kuvvetliğü, uzunluğunda şişlik karşımıza geliyorsa dikkat edilmesi gerekiyor. Erişkinde uzunluğunda şişlik var ise kesinlikle tetkik edilmesi lazım. Geçmeyen burun kanaması, tek taraflı kulak ağrısı var ise kesinlikle kıymetlendirilmesi gerekmektedir” diye konuştu.
TÜRKİYE’DE EN ÇOK GIRTLAK KANSERİ ORTAYA ÇIKIYOR
Baş boyun kanserlerinin Türkiye’de 6’ncı sırada yer aldığını belirten Prof. Dr. Şefik Hoşal, “Avrupa’da ağız kanserleri, Amerika’da boğaz kanserleri, Türkiye’de ise gırtlak kanseri karşımıza çıkıyor. Zira bizdeki en büyük faktör sigara. Şikayetleriniz 3 haftadan fazla sürüyorsa kesinlikle bir doktora görülün. Erken teşhis epey önemli” tabirlerini kullandı.
AMELİYAT daha sonraSI KONUŞAMADI
Gırtlak kanserine yakalanan ve konuşmada kuvvetlik çeken Mehmet Daldal (44) da geçmişte fazlaca fazla sigara kullandığını, daha sonrasında kansere yakalandığını ve akabinde ameliyat olduğunu anlattı. En makûs sürecin ameliyat daha sonrası olduğunu belirten Daldal, “Kesinlikle hiç konuşamadım. Ameliyattan daha sonra kemoterapi ve ışın tedavisi gördüm. Bir söz bile edemiyordum. Konuşmayı kaybedince, insan kendini kaybediyor. daha sonra teker teker sözleri öğrene öğrene sesleri çıkarttım ve bu düzeye geldim, yine konuşmayı öğrendim. 5 yıl boyunca kanser tedavisine devam edeceğiz. Şu an 2 yılı doldurmak üzereyim. 3 yıl daha devam edeceğiz. Alkol ve sigara kullanılmaması gerekiyormuş. Erken teşhis fazlaca değerli. Biz hayli geç kaldık, bundan kurtulmak istiyorum” dedi.