PekYakinda
Yeni Üye
Yılbaşı kutlamaları ile ilgili konuşan Koronavirüs Bilim Şurası Üyesi Prof. Dr. Sema Turan, “En büyük tasam; bu aslında. Yılbaşıyla birlikte kapalı alanlarda epeyce sayıda kalabalıklar oluşacağından kaygılıyım. O yüzden de halkımıza bu mevzuda hassasiyet öneriyorum. Lütfen, kalabalıklarda bulunmasınlar. Kalabalık yerlerde eğlenmeyip, daha sakin bir yılbaşı geçirmeleri kendileri için yeterli olur zira daha sonrasında artış olabileceği kaygısı bizlerde de var. Yılbaşında kapanma ya da kısıtlama ile ilgili bu biçimde bir gündemimiz yok. Bu hususta net bir şey söylemem fakat kapanma ismine bir şey konuşmamız kelam konusu olmayacaktır” dedi.
‘GEÇEN HAFTAYA NAZARAN 2 KAT ARTTI’
Ankara Kent Hastanesi Acil Kliğini Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Oğuztürk de günlük koronavirüs hadise sayısının geçen haftaya bakılırsa 2 kat arttığını, bunun niçininin de yayılım suratı yüksek ‘Omicron’ varyantı olduğunu söylemiş oldu. ‘Omicron’ varyantının küresel tehdit oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Oğuztürk, şöyleki konuştu:
“Bu varyantın hem yayılım hem bulaştırıcılık suratı pek yüksek. ‘Delta’ varyantına göre, bulaştırıcılık suratının 70 kat fazla olduğu tabir ediliyor. Bu kış devrinde kapalı ortamlarda daha fazlaca vakit geçirdiğimiz için olay sayılarının artmasında olumsuz katkı sağlıyor. Kısıtlamaların şu an prestijiyle devreye girmesi epeyce gerçek olmaz. Lakin kişisel önlemlerin insanlarımız tarafınca sahiplenilmesi en kıymetli öge olacaktır. Olayların artmasına karşın tam bir kapanmanın olduğu ülke yok şu periyotta. Ülkemiz ortasında olay sayılarının artma riski yüksek lakin buna rağmen tam kapanma hadisesini gerçekleşecek biçimde görmüyorum. Kişisel önlemlerin ön planda olduğu sürecin devam ettirilmesi gerekiyor.”
‘BÜYÜK KİTLE CÜMBÜŞLERİNİN OLMAMASI GEREK’
Yılbaşının kilit nokta olacağını vurgulayan Prof. Dr. Oğuztürk, “Yılbaşında kalabalık ortamların olmayacağı bir biçimde kutlamalar yapılabilir. Katiyen büyük kitlelerin olduğu eğlencelerin olmaması gerekiyor. Maske, ara ve dezenfektan kullanması bir daha kıymet arz ediyor. Daha da kıymetlisi, ocak ayı prestijiyle iki doz aşısını yaptırmış kıymetli bir bölümün hatırlatma dozu için mühletleri dolmuş oluyor. Bu manada katiyetle hatırlatma dozu aşılarının yaptırılması gerekiyor. Hangisi olursa olsun, hatırlatma dozu aşı ile birlikte hastalıktan korunmuş olacağız. Pandeminin seyri bizim hayat biçimimizle temaslı biçimde ilerleyecek” dedi.
‘HASTANEYE MÜRACAAT YÜZDE 50-75 ORANINDA ARTTI’
Hadiseler ile bir arada hastaneye müracaat sayısının da arttığını kaydeden Prof. Dr. Oğuztürk, “Hastaneye müracaat oranları yüzde 50-75 oranında arttı. Gelen hadiselerin hepsinin koronavirüs olduğunu söylemek epey gerçekçi olmaz zira ‘Omicron’ ile grip semptomları birbirleriyle karıştırılabilecek bir boyuta geçti. Şayet bir bireyde baş ağrısı, burun akıntısı, boğazda gıcıklanma, halsizlik, hapşırma, kas eklem ağrıları var ise bu kişi grip ya da ‘Omicron’ olabilir. En gerçek yaklaşım, PCR testi yaptırmasıdır. Şayet ‘Gribim’ diyerek hastaneye gitmezseniz, kısa müddet ortasında hastalığı bulaştırmış olabilirsiniz. Hastaneye başvuran hastaların yatış oranı arttı ancak hadise sayısı kadar artmadı. Denetimsiz bir artış durumu kelam konusu değil. Hadise sayısı, yatış oranından 2 kat daha fazla” diye konuştu.
‘GEÇEN HAFTAYA NAZARAN 2 KAT ARTTI’
Ankara Kent Hastanesi Acil Kliğini Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Oğuztürk de günlük koronavirüs hadise sayısının geçen haftaya bakılırsa 2 kat arttığını, bunun niçininin de yayılım suratı yüksek ‘Omicron’ varyantı olduğunu söylemiş oldu. ‘Omicron’ varyantının küresel tehdit oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Oğuztürk, şöyleki konuştu:
“Bu varyantın hem yayılım hem bulaştırıcılık suratı pek yüksek. ‘Delta’ varyantına göre, bulaştırıcılık suratının 70 kat fazla olduğu tabir ediliyor. Bu kış devrinde kapalı ortamlarda daha fazlaca vakit geçirdiğimiz için olay sayılarının artmasında olumsuz katkı sağlıyor. Kısıtlamaların şu an prestijiyle devreye girmesi epeyce gerçek olmaz. Lakin kişisel önlemlerin insanlarımız tarafınca sahiplenilmesi en kıymetli öge olacaktır. Olayların artmasına karşın tam bir kapanmanın olduğu ülke yok şu periyotta. Ülkemiz ortasında olay sayılarının artma riski yüksek lakin buna rağmen tam kapanma hadisesini gerçekleşecek biçimde görmüyorum. Kişisel önlemlerin ön planda olduğu sürecin devam ettirilmesi gerekiyor.”
‘BÜYÜK KİTLE CÜMBÜŞLERİNİN OLMAMASI GEREK’
Yılbaşının kilit nokta olacağını vurgulayan Prof. Dr. Oğuztürk, “Yılbaşında kalabalık ortamların olmayacağı bir biçimde kutlamalar yapılabilir. Katiyen büyük kitlelerin olduğu eğlencelerin olmaması gerekiyor. Maske, ara ve dezenfektan kullanması bir daha kıymet arz ediyor. Daha da kıymetlisi, ocak ayı prestijiyle iki doz aşısını yaptırmış kıymetli bir bölümün hatırlatma dozu için mühletleri dolmuş oluyor. Bu manada katiyetle hatırlatma dozu aşılarının yaptırılması gerekiyor. Hangisi olursa olsun, hatırlatma dozu aşı ile birlikte hastalıktan korunmuş olacağız. Pandeminin seyri bizim hayat biçimimizle temaslı biçimde ilerleyecek” dedi.
‘HASTANEYE MÜRACAAT YÜZDE 50-75 ORANINDA ARTTI’
Hadiseler ile bir arada hastaneye müracaat sayısının da arttığını kaydeden Prof. Dr. Oğuztürk, “Hastaneye müracaat oranları yüzde 50-75 oranında arttı. Gelen hadiselerin hepsinin koronavirüs olduğunu söylemek epey gerçekçi olmaz zira ‘Omicron’ ile grip semptomları birbirleriyle karıştırılabilecek bir boyuta geçti. Şayet bir bireyde baş ağrısı, burun akıntısı, boğazda gıcıklanma, halsizlik, hapşırma, kas eklem ağrıları var ise bu kişi grip ya da ‘Omicron’ olabilir. En gerçek yaklaşım, PCR testi yaptırmasıdır. Şayet ‘Gribim’ diyerek hastaneye gitmezseniz, kısa müddet ortasında hastalığı bulaştırmış olabilirsiniz. Hastaneye başvuran hastaların yatış oranı arttı ancak hadise sayısı kadar artmadı. Denetimsiz bir artış durumu kelam konusu değil. Hadise sayısı, yatış oranından 2 kat daha fazla” diye konuştu.