PekYakinda
Yeni Üye
Annelik bir çocuk sahibi olmaktan fazlaca daha ötesi… Bazıları için çoğalmak, bazıları için bir olmak… “her insanın annelik süreci farklı” diyen DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Kl. Psk. Gizem Konus ile annelerin bir olma ve çoğalma halini konuştuk.
1+1 sürecinin kararı kelam konusu annelik olduğunda değişebiliyor, sonuç her vakit iki etmiyor. Annelik psikolojisini bir matematik sürecine benzeterek açıklayan DoktorTakvimi uzmanlarından Uzm. Kl. Psk. Gizem Konus, annemizin “bir” olacak kadar, bedenen, ruhen ve sosyolojik açıdan yetişkin/yetkin bir birey ise bunun hayata şanslı başladığımızın işareti olduğunu söylüyor. Uzm. Kl. Psk. Konus, “Bir olan birey, birlikteinde sizi de bir yapar ve çoğalma bu biçimde gerçekleşir. Tabana çekilmeden, kusurlu pahalara inmeden, tüm güçlerinle, güçsüzlüklerinle olduğun üzere, olduğun kadar kabul bakılırsarek yaşamak. Sağlıklı olan budur. Bedenen, ruhen başka bir birey olarak toplumdaki sağlam kişilikli yapı oluşmuş olur. Anne-kız ya da anne-oğul olarak iki kişi ile sonuçlanır süreç. Yani 1+1=2 olur” diyor.
Anne çocuğunu kendinin tamamlayıcısı olarak görürse kişi başka birey olarak yaşama atılamaz
Bedenen, ruhen ve toplumsal açıdan çabucak hemen kendini tam hissetmeyen, olgun bir bütünlüğe kavuşamamış bir anneye sahip şahısların ömrünü duygusal zorlukları olan, engebeli bir yol olarak tanımlayan Uzm. Kl. Psk. Konus, bir olamamış annelerin gücünü ve varlığını dünyaya bir canlı getirerek hissetmek muhtaçlığı duyduğunu söylüyor. Bütün olmanın dileklerini karşılamak umuduyla “yeni doğana” yatırım yapan, ondan beklentileri olan kişinin hiç bir vakit 1+1=2 olamayacağının altını çizen DoktorTakvimi uzmanlarından Uzm. Kl. Psk. Konus, bu durumu şu biçimde açıklıyor: “Kişi hangi açıdan eksik kaldı ise onları çocuğu ile karşılayacağı, tamamlanacağı inancına sahiptir. Yani dünyaya yeni gelen canın, başka bir birey değil; annenin tamamlayıcısı, dilek gidericisi, uzantısı, cengâveri, fedakârı, robotu üzere değişik fonksiyonlarla sonlandırılıp kalması sağlanır. bu biçimdece hayatı boyunca hiç bir vakit başka bir birey olarak yaşama atılamaz; daima bu tutsaklıkta, denetim ve himaye altında kalır. çok sancılı, eziyetli, çekişmeli, çatışmalı bir hayatın ortasında umutsuzca çırpınışlar ortasında geçer. hiç bir vakit 1+1=2 olamaz. Kendisi ile güçlenmiş, var olduğunu hissetmekte olan anne ile kurdukları içe içe geçmişlik ortasında tek bir “bir” vardır.”
Çocuklar kendisini görüp anlayacak, sağlam bir ebeveyn arar
Uzm. Kl. Psk. Konus, çocuğun bu patolojik ‘yutma, yok etme ve mâhkum etme’ durumundan kurtuluşunun, sağlıklı öbür bir kişinin temasa girmesiyle mümkün olabileceğini söylüyor. Çocuğun kendisini görüp anlayacak, onaylayacak, destekleyecek derecede yeteri kadar sağlam bir ebeveyn bulamadığında, ortamdaki öbür olasılıklı objelere ya da bireylere yöneleceğinin altını çizen Uzm. Kl. Psk. Konus, “Çocuk anniçin bulamadığını babadan karşılayabilme muhtaçlığını duyar. Baba bu gereksinimi karşılayacak kadar dik, sağlam ve de eş duyumlu biri ise onun yanında yer alarak bir daha birey olma yolundaki seyahatine kaldığı yerden devam edebilir. bu biçimdece annenin sıhhatsiz kıskacından sıyrılıp, sağlıklı babayla kuracağı bağ yapılanması ortasında gelişmenine devam etme imkanına kavuşur. Annenin gereksinimleri ve huzursuzluğu devam ettiği sürece, dilek edilse de pürüzsüz bir müddetç yaşanamaz. Lakin her hâlükârda bu biçimdesine yutan, olumsuz etkileyen annenin varlığında, onu terazileyecek, kapsayıcı, sağlam bir baba olması kurtarıcı, güzelleştirici bir tahlil olacaktır. Sonuç olarak cennet; bedenen, ruhen, toplumsal açıdan güzellik halinde olan, yetişkin, olgun bir birey olarak, sevgi, şefkat ortasında annelik yapabilenlerin ayağı altındadır” diyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
1+1 sürecinin kararı kelam konusu annelik olduğunda değişebiliyor, sonuç her vakit iki etmiyor. Annelik psikolojisini bir matematik sürecine benzeterek açıklayan DoktorTakvimi uzmanlarından Uzm. Kl. Psk. Gizem Konus, annemizin “bir” olacak kadar, bedenen, ruhen ve sosyolojik açıdan yetişkin/yetkin bir birey ise bunun hayata şanslı başladığımızın işareti olduğunu söylüyor. Uzm. Kl. Psk. Konus, “Bir olan birey, birlikteinde sizi de bir yapar ve çoğalma bu biçimde gerçekleşir. Tabana çekilmeden, kusurlu pahalara inmeden, tüm güçlerinle, güçsüzlüklerinle olduğun üzere, olduğun kadar kabul bakılırsarek yaşamak. Sağlıklı olan budur. Bedenen, ruhen başka bir birey olarak toplumdaki sağlam kişilikli yapı oluşmuş olur. Anne-kız ya da anne-oğul olarak iki kişi ile sonuçlanır süreç. Yani 1+1=2 olur” diyor.
Anne çocuğunu kendinin tamamlayıcısı olarak görürse kişi başka birey olarak yaşama atılamaz
Bedenen, ruhen ve toplumsal açıdan çabucak hemen kendini tam hissetmeyen, olgun bir bütünlüğe kavuşamamış bir anneye sahip şahısların ömrünü duygusal zorlukları olan, engebeli bir yol olarak tanımlayan Uzm. Kl. Psk. Konus, bir olamamış annelerin gücünü ve varlığını dünyaya bir canlı getirerek hissetmek muhtaçlığı duyduğunu söylüyor. Bütün olmanın dileklerini karşılamak umuduyla “yeni doğana” yatırım yapan, ondan beklentileri olan kişinin hiç bir vakit 1+1=2 olamayacağının altını çizen DoktorTakvimi uzmanlarından Uzm. Kl. Psk. Konus, bu durumu şu biçimde açıklıyor: “Kişi hangi açıdan eksik kaldı ise onları çocuğu ile karşılayacağı, tamamlanacağı inancına sahiptir. Yani dünyaya yeni gelen canın, başka bir birey değil; annenin tamamlayıcısı, dilek gidericisi, uzantısı, cengâveri, fedakârı, robotu üzere değişik fonksiyonlarla sonlandırılıp kalması sağlanır. bu biçimdece hayatı boyunca hiç bir vakit başka bir birey olarak yaşama atılamaz; daima bu tutsaklıkta, denetim ve himaye altında kalır. çok sancılı, eziyetli, çekişmeli, çatışmalı bir hayatın ortasında umutsuzca çırpınışlar ortasında geçer. hiç bir vakit 1+1=2 olamaz. Kendisi ile güçlenmiş, var olduğunu hissetmekte olan anne ile kurdukları içe içe geçmişlik ortasında tek bir “bir” vardır.”
Çocuklar kendisini görüp anlayacak, sağlam bir ebeveyn arar
Uzm. Kl. Psk. Konus, çocuğun bu patolojik ‘yutma, yok etme ve mâhkum etme’ durumundan kurtuluşunun, sağlıklı öbür bir kişinin temasa girmesiyle mümkün olabileceğini söylüyor. Çocuğun kendisini görüp anlayacak, onaylayacak, destekleyecek derecede yeteri kadar sağlam bir ebeveyn bulamadığında, ortamdaki öbür olasılıklı objelere ya da bireylere yöneleceğinin altını çizen Uzm. Kl. Psk. Konus, “Çocuk anniçin bulamadığını babadan karşılayabilme muhtaçlığını duyar. Baba bu gereksinimi karşılayacak kadar dik, sağlam ve de eş duyumlu biri ise onun yanında yer alarak bir daha birey olma yolundaki seyahatine kaldığı yerden devam edebilir. bu biçimdece annenin sıhhatsiz kıskacından sıyrılıp, sağlıklı babayla kuracağı bağ yapılanması ortasında gelişmenine devam etme imkanına kavuşur. Annenin gereksinimleri ve huzursuzluğu devam ettiği sürece, dilek edilse de pürüzsüz bir müddetç yaşanamaz. Lakin her hâlükârda bu biçimdesine yutan, olumsuz etkileyen annenin varlığında, onu terazileyecek, kapsayıcı, sağlam bir baba olması kurtarıcı, güzelleştirici bir tahlil olacaktır. Sonuç olarak cennet; bedenen, ruhen, toplumsal açıdan güzellik halinde olan, yetişkin, olgun bir birey olarak, sevgi, şefkat ortasında annelik yapabilenlerin ayağı altındadır” diyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı