Çocuklarda disiplin nedir ?

Irem

Yeni Üye
Çocuklarda Disiplin: Kültürlerin ve Toplumların Farklı Bakış Açıları

Merakla Başlayan Bir Soru: Çocuklar Neden Disiplin Gerektirir?

Geçen gün bir arkadaşımın küçük çocuğunu parkta gördüm, gerçekten oldukça hareketliydi! Ama bir noktada, çocuğun annesinin onu uyarmasıyla büyük bir tartışma başladı. Hemen düşündüm: *"Çocuklara disiplin uygulamak neden bu kadar zor ve kültürlere göre nasıl farklılıklar gösteriyor?"* O an aklımda bir sürü soru belirdi. Bizim toplumumuzda çocuklara nasıl disiplin uygulanmalı? Başka ülkelerde çocuklar daha farklı mı yetiştiriliyor?

İçimden, “Bunu biraz daha derinlemesine incelemeli!” dedim. Çocuklarda disiplin, yalnızca bireysel bir ebeveynlik tarzı değil, aynı zamanda kültürel normlar, toplumsal yapılar ve hatta küresel dinamiklerle şekillenen bir konu. Yani, çocuğa nasıl davranacağımız, yaşadığımız yerin kültürüne, toplumun değerlerine ve hatta toplumsal cinsiyet rollerine göre değişiyor. Gelin, farklı toplumlarda çocuklarda disiplin nasıl işliyor, bunu birlikte keşfedelim.

Çocuklarda Disiplinin Küresel Boyutu

Çocuk yetiştirme biçimleri, kültürel farklılıklar ve toplumların genel yapıları ile doğrudan ilişkilidir. Batı toplumlarında, özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika’da, disiplin çoğunlukla bireysel haklara saygı göstermek ve çocukların özgür düşünmesini sağlamak üzerine şekillenir. Çocukların görüşleri, duygusal ihtiyaçları ve hatta hataları üzerinde daha fazla durulur. Yani, burada disiplin genellikle “anlayarak öğretme” ve “sevgili olmak” temelinde gelişir. Çocuklar hata yaptığında, bununla yüzleşmeleri sağlanır ve sorunun çözülmesinde onlara seçenekler sunulur.

Örneğin, Amerika’da çocuklar daha çok “neden” sorusuna teşvik edilir ve ebeveynler onlara seçim yapma hakkı tanır. “Bunu yapmalısın çünkü doğru olan bu” yerine, “Bunu neden yapmalısın, ne sonuçlar doğurur?” gibi sorular öne çıkar. Buradaki temel hedef, çocukları bağımsız düşünmeye yönlendirmektir.

Ancak, Doğu toplumlarında ve bazı gelişmekte olan ülkelerde ise disiplin daha çok toplumsal ahlaka ve hiyerarşiye dayalı bir yaklaşımdır. Ailedeki büyüklere, özellikle ebeveynlere, öğretmenlere ve diğer yaşlılara saygı esastır. Bu toplumlarda disiplin, çocukları bu değerleri benimsemeye teşvik etme amacı güder. Bu tür toplumlarda genellikle “sus, dinle ve yap” yaklaşımı daha yaygındır. Çocuklar, büyüklere ve toplum normlarına karşı çıkmaktan kaçınarak disipline edilir.

Çin, Japonya gibi toplumlarda ise “toplum için sorumluluk” oldukça güçlüdür ve çocuklar, bir grup olarak daha uyumlu şekilde büyütülür. Ailelerin, toplumun değerlerini öğretmeleri, çocuklar üzerinde çok daha belirgin bir etkiye sahiptir. Bu toplumlarda disiplin, çocukların kişisel özgürlüklerinden ziyade toplumsal düzene hizmet etmeye yönelik bir süreçtir.

Erkeklerin Bireysel Başarıya Yönelik Bakış Açısı: "Disiplin = Sonuç"

Erkeklerin, disiplin konusunda genellikle “sonuç odaklı” bir yaklaşımı benimsemesi dikkat çekicidir. Bu, bireysel başarı ve performansa yönelik toplumsal baskıdan kaynaklanıyor olabilir. Birçok erkek, çocuk yetiştirme konusunda, disiplinin doğrudan başarıyla ilişkili olduğuna inanır. Kişisel başarının, disiplinli bir yaşam tarzıyla mümkün olacağı düşünülür. Bu yüzden erkekler, çocuklarına bazen daha sert kurallar koyabilir veya daha net sınırlar çizebilir.

Örneğin, batı toplumlarında bir baba, oğlunun bir futbol maçı kaybettiğini gördüğünde, ona kazanmaktan çok takım çalışmasının önemini anlatmak isteyebilir. Burada asıl amacın “başarı” olduğunu göstermek için, disiplin çoğu zaman sert ve belirgin kurallar etrafında şekillenir. Bu yaklaşım, başarıya giden yolu “kurallara uygun olma” ve “sistematik çalışma” ile ilişkilendirir.

Erkeklerin disiplin anlayışında genellikle "yapılması gerekeni yapmak" ve “kişisel başarı” odaklı bir bakış açısı vardır. Çocuğa verilen mesaj, çoğunlukla “disiplin = sonuç” şeklindedir.

Kadınların Toplumsal İlişkiler ve Duygusal Yatırım Yaklaşımı: "Disiplin = Anlayış"

Kadınlar, çocuklarda disiplin uygularken genellikle daha empatik ve ilişki odaklı bir yaklaşım sergilerler. Kadınların disiplin anlayışı, çocukların duygusal ihtiyaçlarına ve toplumsal ilişkilerdeki rollerine daha fazla odaklanır. Kadınlar, çocukları eğitirken onların duygusal gelişimini göz önünde bulundurur ve disiplinin sadece fiziksel sınırlarla sınırlı olmadığını, aynı zamanda ilişkiler ve duygusal bağlılıkla da bağlantılı olduğunu düşünürler.

Kadınlar, çocuklarına disiplinli olmayı öğretirken, onlara aynı zamanda empati, toplumsal sorumluluk ve başkalarına saygıyı da aşılarlar. “Bunu neden yapmalısın?” sorusunun cevabı, genellikle duygusal bir altyapı ile desteklenir. Kadınlar, çocuklarına sosyal ilişkilerde başarılı olmayı, başkalarına karşı duyarlı olmayı ve grupta uyum sağlamayı öğretmek için disiplin uygulamakta oldukça başarılıdırlar.

Çocukların hatalarını anlamalarına yardımcı olmak ve bunu toplumsal bağlamda nasıl düzeltebileceklerini göstermek, kadınların disiplin anlayışının temelini oluşturur. Burada disiplin sadece kurallara uymak değil, aynı zamanda başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurmak için gerekli becerilerin geliştirilmesidir.

Sonuç: Kültürler Arası Farklılıklar ve Disiplinin Evrensel Anlamı

Çocuklarda disiplin konusu, toplumların değerleri, kültürel normları ve toplumsal yapıları ile şekillenir. Küresel dinamikler ve yerel alışkanlıklar, disiplinin nasıl uygulanacağı konusunda farklılıklar yaratır. Erkekler genellikle bireysel başarı ve sonuç odaklı yaklaşırken, kadınlar toplumsal ilişkiler ve empatiye dayalı bir disiplin anlayışını benimserler. Ancak, her iki yaklaşım da çocukların sağlıklı bir şekilde büyüyüp gelişmesi için kritik öneme sahiptir.

Sonuçta, disiplin sadece bir öğretim şekli değil, bir kültür meselesidir. Hem Batı'da hem de Doğu'da, ebeveynler çocuklarına hayatı öğretirken farklı yöntemler kullanıyor olabilirler, ama nihayetinde her ebeveynin amacı aynı: sağlıklı, mutlu ve başarılı bireyler yetiştirmek.