PekYakinda
Yeni Üye
İstanbul’da yaşayan 70 yaşındaki Feride Ayan, elle muayene yaptığı sırada göğsünde bir kitle fark etti. Göğüs kanseri olduğundan kuşku etse de panik atağı niçiniyle yaklaşık bir ay hastaneye gidemedi. Hekimlerinin ve ailesinin takviyesi yardımıylacerrahi yapılabildi. ‘Pembe düşünmeyi öğrendim’ diyen Ayan, kanserle verdiği çabayı kazandı.
28 yıl ilkokul öğretmenliği yapan 70 yaşındaki Feride Ayan, emekli olduktan daha sonra kurslara gidiyor, arkadaşlarıyla, çocukları ve torunlarıyla hoş vakitler geçiriyordu. Tatildeyken yaptığı elle muayene sırasında göğsünde kitle olduğunu fark edince dünyası adeta başına yıkıldı. Yaklaşık 1 ay kanser olduğunu kimseye söyleyemeyip, durumu kendi ortasında kabullenmeye çalıştı. Panik atağı yüzünden hastaneye gidemeyen, kan alımında bile bayılan Feride Hanıma en büyük destekçi ailesi oldu. Çocuklarıyla birlikte hastanenin yolunu tutan yaşlı bayan, dehşetlerini hekimlerle da paylaştı. Kemoterapi ya da radyoterapi ile uzun bir tedavi sürecine girmek istemediğini ve tümörlü göğsünün tamamının alınmasını istedi. Geçirdiği cerrahi operasyonun akabinde tabiplerinin ve ailesinin ruhsal dayanağıyla bir daha sıhhatine kavuştu.
BİYOPSİYİ ELLERİMİ TUTARAK YAPTILAR
Ağrı eşiğinin hayli düşük olduğunu, hastaneye gitmekten epey korktuğunu ve en ufak süreç sırasında bile bayıldığını söyleyen 70 yaşındaki Ayan, “Muayeneye gittiğimde kaygılarımı hekimime anlattım. Çabucak ultrason yapalım dediler. Ultrasdaha sonrasında biyopside de fazlaca huzursuz oldum. O denli ki biyopsiyi ellerimi tutarak yaptılar. Öteki tüm süreçlerde etrafımdaki herkes bana epeyce büyük takviye oldu. Güç günleri kolay geçirdim.” dedi.
EŞİME SESLENDİM; ‘KORKUYORUM’ DEDİM
11 yıl evvel eşini kaybeden yaşlı bayan, kanser olduğunu birinci öğrendiğinde ve ailesine söylemiş olduğinde duygusal anlar yaşadıklarını söz etti. Ayan, “Bir akşam yatakta yatarken eşime seslendim, ‘sağ olsaydın elimden fiyat mıydın? Korkuyorum’ dedim. Çok korktum, sahiden korktum fakat bundan daha sonra inşallah korkmayacağım” diye konuştu.
“PEMBE DÜŞÜNMEYİ ÖĞRENDİM, ARTIK HASTAniçin KORKMUYORUM”
Tedavisi boyunca tabiplerin kendisine fazlaca takviye olduğunu belirten Ayan, “Doktorlarım da korkmamamı, pembe düşünmemi öğretti. Her hastaneye gidiş benim için bir endişeydi. Hastalıktan hayli hastaneye gitmekten korktum. Artık buraya geldiğimde memnun oluyorum. Burada düzgün oluyorum.” tabirlerini kullandı.
AYNAYA BAKMAK ÇOK ZORDU
Göğsünü aldırmaya karar verdikten daha sonra aynaya bakmanın fazlaca sıkıntı olduğunu lisana getiren yaşlı bayan, hastane korkusu olup hasta olanlara şu tavsiyelerde bulundu:
“Kendileri el muayenelerini ve rutin denetimlerini yaptırmalılar. Hastanedeki bayılmam tekrar gitmememe niye oldu. Kimse korkmasın, benim kaygım epeyce başka. Benim endişem beyaz önlük. Kadınlık farklı bir sanat onu yerine getirsinler.”
HASTALIĞININ YENİLEBİLİR OLDUĞUNA İNANDI
Feride Ayan’ın ameliyatını gerçekleştiren Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Kinyas Kartal, kanserin erken evrede yakalandığına dikkat çekti.
Hastanın endişeleri olduğu için tedaviyi hastanın planlarına uygun hale getirdiklerini belirten Doç. Dr. Kartal, “Çok erken evre safhasındaki hastalarda hastanın kendisine göre tedaviyi şahsileştirmeyi seçiyoruz. Feride Hanım pansuman esnasında bile bayılacak derecede panik atak yaşıyordu. Göğsün alınmasının fazla olacağını anlattık lakin ‘hocam siz benim kanserimi tedavi edebilirsiniz fakat benim psikolojim de fazlaca kıymetli. Ben bu biçimde rahat edeceğim. Denetimlere gidip gelirken probleme girmek istemiyorum’ dediği için bu cerrahiyi tercih ettik. Bu süreç içerisinde birbirimize alıştık. Hastalığının yenilebilir olduğuna inandı” diye konuştu.
GERİLİM ALTINDA HASTALIĞIN NÜKSÜ MAKUS SEYREDİYOR
Moralin, bağışıklık sistemi üzerinde büyük değeri olduğunu söz eden Doç. Dr. Kinyas Kartal, “Duygusal gerilim ya da günlük gerilimi yaşamayanlar karşılaştırıldığında kan kıymetlerinde bile farklılıklar saptanmış. ötürüsıyla, gerilim altındaki bireylerde hastalığın ilerleyen periyotta nüksü daha berbat seyrediyor. ötürüsıyla psikolojisi daha rahat, kendi gerilimini dengeleyen bireyler bundan daha sonraki tedavi evrelerinde bir adım önde oluyorlar” dedi.
“HASTALIK HASTANIN ÖNÜNE GEÇMEMELİ”
Göğüs kanserinin her 8 bayandan birinde görülen göğüs kanserinin tedavisinin tedavi ve takibinin bireye özelleştirilebilir olması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Kinyas Kartal, kelamlarını şu biçimde tamamladı: “Tedavide yaş kıymetli faktör fakat eşlik eden öteki hastalıkların olup olmaması da ehemmiyet taşıyor. Feride Hanım için cerrahi kısmını başarılı biçimde bitirdik. Gözle görülen bir tümör kalmadı lakin sistematik bir hastalık olduğu için hücresel seviyede hastalığın nüks etme ya da sıçrama ihtimali olağan olarak var. Kemoterapi, radyoterapi ya da hormon tedavisiyle bu riskleri en aza düşürmeye çalışacağız. Her hastanın hastalığı farklı. Hastalığın hastanın önüne geçmemesi gerekli.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
28 yıl ilkokul öğretmenliği yapan 70 yaşındaki Feride Ayan, emekli olduktan daha sonra kurslara gidiyor, arkadaşlarıyla, çocukları ve torunlarıyla hoş vakitler geçiriyordu. Tatildeyken yaptığı elle muayene sırasında göğsünde kitle olduğunu fark edince dünyası adeta başına yıkıldı. Yaklaşık 1 ay kanser olduğunu kimseye söyleyemeyip, durumu kendi ortasında kabullenmeye çalıştı. Panik atağı yüzünden hastaneye gidemeyen, kan alımında bile bayılan Feride Hanıma en büyük destekçi ailesi oldu. Çocuklarıyla birlikte hastanenin yolunu tutan yaşlı bayan, dehşetlerini hekimlerle da paylaştı. Kemoterapi ya da radyoterapi ile uzun bir tedavi sürecine girmek istemediğini ve tümörlü göğsünün tamamının alınmasını istedi. Geçirdiği cerrahi operasyonun akabinde tabiplerinin ve ailesinin ruhsal dayanağıyla bir daha sıhhatine kavuştu.
BİYOPSİYİ ELLERİMİ TUTARAK YAPTILAR
Ağrı eşiğinin hayli düşük olduğunu, hastaneye gitmekten epey korktuğunu ve en ufak süreç sırasında bile bayıldığını söyleyen 70 yaşındaki Ayan, “Muayeneye gittiğimde kaygılarımı hekimime anlattım. Çabucak ultrason yapalım dediler. Ultrasdaha sonrasında biyopside de fazlaca huzursuz oldum. O denli ki biyopsiyi ellerimi tutarak yaptılar. Öteki tüm süreçlerde etrafımdaki herkes bana epeyce büyük takviye oldu. Güç günleri kolay geçirdim.” dedi.
EŞİME SESLENDİM; ‘KORKUYORUM’ DEDİM
11 yıl evvel eşini kaybeden yaşlı bayan, kanser olduğunu birinci öğrendiğinde ve ailesine söylemiş olduğinde duygusal anlar yaşadıklarını söz etti. Ayan, “Bir akşam yatakta yatarken eşime seslendim, ‘sağ olsaydın elimden fiyat mıydın? Korkuyorum’ dedim. Çok korktum, sahiden korktum fakat bundan daha sonra inşallah korkmayacağım” diye konuştu.
“PEMBE DÜŞÜNMEYİ ÖĞRENDİM, ARTIK HASTAniçin KORKMUYORUM”
Tedavisi boyunca tabiplerin kendisine fazlaca takviye olduğunu belirten Ayan, “Doktorlarım da korkmamamı, pembe düşünmemi öğretti. Her hastaneye gidiş benim için bir endişeydi. Hastalıktan hayli hastaneye gitmekten korktum. Artık buraya geldiğimde memnun oluyorum. Burada düzgün oluyorum.” tabirlerini kullandı.
AYNAYA BAKMAK ÇOK ZORDU
Göğsünü aldırmaya karar verdikten daha sonra aynaya bakmanın fazlaca sıkıntı olduğunu lisana getiren yaşlı bayan, hastane korkusu olup hasta olanlara şu tavsiyelerde bulundu:
“Kendileri el muayenelerini ve rutin denetimlerini yaptırmalılar. Hastanedeki bayılmam tekrar gitmememe niye oldu. Kimse korkmasın, benim kaygım epeyce başka. Benim endişem beyaz önlük. Kadınlık farklı bir sanat onu yerine getirsinler.”
HASTALIĞININ YENİLEBİLİR OLDUĞUNA İNANDI
Feride Ayan’ın ameliyatını gerçekleştiren Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Kinyas Kartal, kanserin erken evrede yakalandığına dikkat çekti.
Hastanın endişeleri olduğu için tedaviyi hastanın planlarına uygun hale getirdiklerini belirten Doç. Dr. Kartal, “Çok erken evre safhasındaki hastalarda hastanın kendisine göre tedaviyi şahsileştirmeyi seçiyoruz. Feride Hanım pansuman esnasında bile bayılacak derecede panik atak yaşıyordu. Göğsün alınmasının fazla olacağını anlattık lakin ‘hocam siz benim kanserimi tedavi edebilirsiniz fakat benim psikolojim de fazlaca kıymetli. Ben bu biçimde rahat edeceğim. Denetimlere gidip gelirken probleme girmek istemiyorum’ dediği için bu cerrahiyi tercih ettik. Bu süreç içerisinde birbirimize alıştık. Hastalığının yenilebilir olduğuna inandı” diye konuştu.
GERİLİM ALTINDA HASTALIĞIN NÜKSÜ MAKUS SEYREDİYOR
Moralin, bağışıklık sistemi üzerinde büyük değeri olduğunu söz eden Doç. Dr. Kinyas Kartal, “Duygusal gerilim ya da günlük gerilimi yaşamayanlar karşılaştırıldığında kan kıymetlerinde bile farklılıklar saptanmış. ötürüsıyla, gerilim altındaki bireylerde hastalığın ilerleyen periyotta nüksü daha berbat seyrediyor. ötürüsıyla psikolojisi daha rahat, kendi gerilimini dengeleyen bireyler bundan daha sonraki tedavi evrelerinde bir adım önde oluyorlar” dedi.
“HASTALIK HASTANIN ÖNÜNE GEÇMEMELİ”
Göğüs kanserinin her 8 bayandan birinde görülen göğüs kanserinin tedavisinin tedavi ve takibinin bireye özelleştirilebilir olması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Kinyas Kartal, kelamlarını şu biçimde tamamladı: “Tedavide yaş kıymetli faktör fakat eşlik eden öteki hastalıkların olup olmaması da ehemmiyet taşıyor. Feride Hanım için cerrahi kısmını başarılı biçimde bitirdik. Gözle görülen bir tümör kalmadı lakin sistematik bir hastalık olduğu için hücresel seviyede hastalığın nüks etme ya da sıçrama ihtimali olağan olarak var. Kemoterapi, radyoterapi ya da hormon tedavisiyle bu riskleri en aza düşürmeye çalışacağız. Her hastanın hastalığı farklı. Hastalığın hastanın önüne geçmemesi gerekli.”
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı