PekYakinda
Yeni Üye
Model Of Models Türkiye 1’ncisi Ecem April Onutman minik kahramanlara moral için geldi, hastalığı yenişinin hikayesini anlattı…
Çocukluk çağı kanserleriyle uğraş eden çocuklar, yeni yıl etkinliğinde birer minik kahramanlara dönüştüler ve aileleri ile birlikte Acıbadem Altunizade Hastanesi’nde bir ortaya gelerek doyasıya eğlendiler, bol ölçüde moral depoladılar. 16 yaşında lenfoma ile tanışan, bugün muvaffakiyetten muvaffakiyete koşan, geçen yıl Model Of Models müsabakasında Türkiye 1’inciliğini kazanan 19 yaşındaki Ecem April Onutman da bu manalı günde miniklerle beraberydi… Kanserle uğraş sürecinde yaşadıklarını ve akabinde yazdığı muvaffakiyet hikayesini tüm içtenliğiyle anlatan Ecem değerli bildiriler verdi. İşte Ecem’in, annesi Aylin Arat’ın ve Prof. Dr. Cengiz Canpolat’ın açıklamaları ve mesajları…
Geçen yıl Türkiye’de düzenlenen Model Of Models yarışında 1’incilik kazandı, Paris’te Miss Supertalent Of The World müsabakasında 3’ncü oldu, hukuk fakültesi 1. sınıfta okuyor, single çıkarmaya hazırlanıyor… Bugün 19 yaşında hayatının baharında olan, içten gülümseyişleriyle cıvıl cıvıl gençliğini yaşayan Ecem April Onutman, çocukluk çağında yaygın görülen kanserlerden lenfoma ile 16 yaşındayken karşılaştı. Öksürük ve gece terlemeleri şikayetiyle çekilen akciğer sinemasında göğüs boşluğunda gölge görülmesinden şüphelenilince Acıbadem Altunizade Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Canpolat’a götürdü ailesi Ecem’i. Yapılan tetkiklerde 3. evre lenfoma teşhisi konuldu. Birkaç gün daha sonra yeni yıla girileceğinden Prof. Dr. Cengiz Canpolat, Ecem’in tedavi programını hazırlayıp ona yılbaşı gecesi eğlenmesi için müsaade etti ve yeni yılla bir arada planlandığı biçimde tedavi süreci başladı.
Ecem’i hastane odasında da daima güldürdü!
Ecem’in bu şiddetli süreçte en berbat anlarının şahidi olan annesi Aylin Arat ve babası Kıvanç Onutman içi kan ağlasa da yüzünden bir an olsun gülümsemeyi eksik etmediler, dahası Ecem’e daima umut verip, negatif bir his yansıtmadılar. Annesi onu gece gündüz, konutta de hastane odasında da kıkır kıkır güldürmeyi başardı. “O şiddetli günlerde hocamıza inancımızı, hastalığı yeneceğimize dair inancımızı bir an olsun kaybetmedik. Çok ağır kemoterapi tedavisi ve radyoterapi süreçlerinde tüm zorluklara karşın daima gülmeye itina gösterdik. Kendimi Ecem’e adamıştım. Hastane odasında bir yandan da bilgisayarla işlerimi devam ettiriyordum. Arkadaşlarımız, dostlarımız da bize fazlaca büyük dayanak oldular. Her kemoterapi daha sonrası yapılan pet çekimlerinde tümör giderek azaldı ve sonunda daima birlikte başardık. Ecem de küçüklüğünden beri daima fazlaca olgundu. Hastalığını öğrenince de basitçe kabul etti, kendini koyvermedi ve daima dimdik ayakta durdu” diyen Aylin Arat, ailelere umutlarını asla kaybetmemelerini, berbat fikirlerden uzak durarak çocuklarına daima içten gülüşlerle yaklaşmalarını tavsiye ediyor. Aylin Arat’ın epeyce değerli bir bildirisi daha var: “İlk başta insan niçin bu bizim benim çocuğumun başına geldi diye şoka giriyor fakat bunu da şu biçimde çözdüm; yaşadığımız hoş şeylerde ‘niye ben?’ demiyorsam, makus şeylerde de ‘niye ben?’ dememeliyim dedim. O denli olunca bir nebze de olsa kolaylaştırıyorsunuz. hiç bir vakit pes etmesinler, daima gülmeye ve çocuklarını güldürmeye ihtimam göstersinler. Zira çocuklar bizim onlara yansıttığımız güçle güç bulabiliyor.”
Hayata sarıldı! Muvaffakiyet hikayesine imza attı!
“Hastalığı yenmede müspet olmanın epey kıymetli olduğunu düşünüyorum” diyen Ecem de o şiddetli süreçte hayallerini daima beslemiş, umudunu daima yüksek tutmuş. Artık azmiyle hem kanseri yenmiş olmanın tıpkı vakitte ömrün her anını yaşarken, muvaffakiyetten muvaffakiyete koşmanın da haklı memnunluğunu ve gururunu yaşayan Ecem şöyleki devam ediyor: “İyileşir iyileşmez küçüklüğümden beri hayalini kurduğum modellik için kolları sıvadım. Lakin tedavi sürecinde kortizondan dolayı fazlaca kilo almış, 84 kiloya çıkmıştıım. Diyetle ve sporla 9 ayda 24 kilo vermeyi başardım ve modellik yürüyüş eğitimi aldım. Modellik akademisine ders alırken, Model of Models yarışı olduğunu öğrendim ve etrafımdakilerin ısrarıyla müsabakaya katıldım, Türkiye 1’ncisi oldum. daha sonra Paris’e gittim ve Miss Supertalent o The World yarışında dünya 3.’ncüsü oldum. Hala modelliğe devam ediyorum bununla birlikte Hukuk Fakültesinde 1. Sınıf öğrencisiyim. Avukatlık diplomamı almak istiyorum. Kısa bir süre daha sonra Özkan Turgay’ın aranjörlüğünü yaptığı, Boşnak türküsü seslendirdiğim single çıkaracağım. Müziği hayli sevdiğim için lise senelerımda yıl sonu şovlarında senelerca sahneye çıkıp müzik söylemiş oldum. Hastalığımın acısını çıkarıyor, hayatı doyasıya fakat manalı işlerle en hoş biçimde yaşamaya çalışıyorum.” Amerika’da doğan ve üç yaşında Türkiye’ye gelen Ecem, kendisine bir daha hayat veren tabibi Prof. Dr. Cengiz Canpolat’a ve hastanede onun bu güçlü süreci atlatmasında emeği geçen herkese minnet duyduğunu, yılda bir rutin tetkik yaptırarak yaşama sarıldığını söylüyor.
Aileler umutlarını daima yüksek tutsunlar!
Prof. Dr. Cengiz Canpolat da Ecem’in tedavi sürecini muvaffakiyetle tamamladıklarını belirterek ailelere asla ümitsizliğe ve yılgınlığa kapılmamalarını, tedavinin mümkün olduğunu söylüyor. Çocukluk çağında en sık görülen kanser tipleri içinde yer alan lenfomada şahsa özel ve hastalığın gidişatına göre tedavi biçimleri uyguladıklarını anlatan Çocuk Hematolojisi ve Çocuk Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Canpolat şu biçimde konuşuyor: “Ecem tedavi sürecinde hiç bir vakit umudunu yitirmedi ve tedaviye daima büyük bir inançla geldi, sonuçta tedaviden istediğimiz karşılığı erken periyotta aldık ve tam muvaffakiyet sağladık. Aileler hiç bir vakit ümitsizliğe kapılmasınlar ve her vakit moral versinler. Her vakit umut vardır, her vakit tedavi bahtı vardır. Hüsran kıssası üzere görülen süreçten muvaffakiyet öyküsü rahatlıkla yazılabilir. Hastalığın yenidenlama mümkünlüğü olsa da tedavi talihi da bir daha mümkün oluyor.” Çocukluk çağında yaygın görülen kanser tipleri içinde lenfoma, lösemi, beyin tümörü ve yumuşak doku sarkomlarının geldiğini söyleyen Prof. Dr. Cengiz Canpolat, ailelere çocuklarını fazlaca yeterli gözlemlemeleri ve birtakım şikayetleri geciktirmeden tabibe başvurmak gerektiğini söylüyor.
Yılbaşı partisinde doyasıya eğlendiler!
Kanser tedavisi nazarann çocuklar ve aileleri Acıbadem Altunizade Hastanesi’ne bu sefer yeni yıl partisi için geldiler. Lösemi, lenfoma, beyin tümörü ve yumuşak doku sarkomu üzere çocukluk çağı kanserleriyle gayret eden minik kahramanlar masal dünyasını andıran bir ortamda müzikler eşliğinde doyasıya eğlenerek oyunlar oynadılar. Palyaçolar, balonlar ve yeni yıl pastasıyla 2023’ü karşıladıkları merasimde Ecem April Onutman da çocuklara kucak dolusu ikramlar dağıttı, onlar için Özkan Turgay’ın kızı Sera Turgay ile sahneye çıkarak müzik söylemiş olduler.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
Çocukluk çağı kanserleriyle uğraş eden çocuklar, yeni yıl etkinliğinde birer minik kahramanlara dönüştüler ve aileleri ile birlikte Acıbadem Altunizade Hastanesi’nde bir ortaya gelerek doyasıya eğlendiler, bol ölçüde moral depoladılar. 16 yaşında lenfoma ile tanışan, bugün muvaffakiyetten muvaffakiyete koşan, geçen yıl Model Of Models müsabakasında Türkiye 1’inciliğini kazanan 19 yaşındaki Ecem April Onutman da bu manalı günde miniklerle beraberydi… Kanserle uğraş sürecinde yaşadıklarını ve akabinde yazdığı muvaffakiyet hikayesini tüm içtenliğiyle anlatan Ecem değerli bildiriler verdi. İşte Ecem’in, annesi Aylin Arat’ın ve Prof. Dr. Cengiz Canpolat’ın açıklamaları ve mesajları…
Geçen yıl Türkiye’de düzenlenen Model Of Models yarışında 1’incilik kazandı, Paris’te Miss Supertalent Of The World müsabakasında 3’ncü oldu, hukuk fakültesi 1. sınıfta okuyor, single çıkarmaya hazırlanıyor… Bugün 19 yaşında hayatının baharında olan, içten gülümseyişleriyle cıvıl cıvıl gençliğini yaşayan Ecem April Onutman, çocukluk çağında yaygın görülen kanserlerden lenfoma ile 16 yaşındayken karşılaştı. Öksürük ve gece terlemeleri şikayetiyle çekilen akciğer sinemasında göğüs boşluğunda gölge görülmesinden şüphelenilince Acıbadem Altunizade Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Canpolat’a götürdü ailesi Ecem’i. Yapılan tetkiklerde 3. evre lenfoma teşhisi konuldu. Birkaç gün daha sonra yeni yıla girileceğinden Prof. Dr. Cengiz Canpolat, Ecem’in tedavi programını hazırlayıp ona yılbaşı gecesi eğlenmesi için müsaade etti ve yeni yılla bir arada planlandığı biçimde tedavi süreci başladı.
Ecem’i hastane odasında da daima güldürdü!
Ecem’in bu şiddetli süreçte en berbat anlarının şahidi olan annesi Aylin Arat ve babası Kıvanç Onutman içi kan ağlasa da yüzünden bir an olsun gülümsemeyi eksik etmediler, dahası Ecem’e daima umut verip, negatif bir his yansıtmadılar. Annesi onu gece gündüz, konutta de hastane odasında da kıkır kıkır güldürmeyi başardı. “O şiddetli günlerde hocamıza inancımızı, hastalığı yeneceğimize dair inancımızı bir an olsun kaybetmedik. Çok ağır kemoterapi tedavisi ve radyoterapi süreçlerinde tüm zorluklara karşın daima gülmeye itina gösterdik. Kendimi Ecem’e adamıştım. Hastane odasında bir yandan da bilgisayarla işlerimi devam ettiriyordum. Arkadaşlarımız, dostlarımız da bize fazlaca büyük dayanak oldular. Her kemoterapi daha sonrası yapılan pet çekimlerinde tümör giderek azaldı ve sonunda daima birlikte başardık. Ecem de küçüklüğünden beri daima fazlaca olgundu. Hastalığını öğrenince de basitçe kabul etti, kendini koyvermedi ve daima dimdik ayakta durdu” diyen Aylin Arat, ailelere umutlarını asla kaybetmemelerini, berbat fikirlerden uzak durarak çocuklarına daima içten gülüşlerle yaklaşmalarını tavsiye ediyor. Aylin Arat’ın epeyce değerli bir bildirisi daha var: “İlk başta insan niçin bu bizim benim çocuğumun başına geldi diye şoka giriyor fakat bunu da şu biçimde çözdüm; yaşadığımız hoş şeylerde ‘niye ben?’ demiyorsam, makus şeylerde de ‘niye ben?’ dememeliyim dedim. O denli olunca bir nebze de olsa kolaylaştırıyorsunuz. hiç bir vakit pes etmesinler, daima gülmeye ve çocuklarını güldürmeye ihtimam göstersinler. Zira çocuklar bizim onlara yansıttığımız güçle güç bulabiliyor.”
Hayata sarıldı! Muvaffakiyet hikayesine imza attı!
“Hastalığı yenmede müspet olmanın epey kıymetli olduğunu düşünüyorum” diyen Ecem de o şiddetli süreçte hayallerini daima beslemiş, umudunu daima yüksek tutmuş. Artık azmiyle hem kanseri yenmiş olmanın tıpkı vakitte ömrün her anını yaşarken, muvaffakiyetten muvaffakiyete koşmanın da haklı memnunluğunu ve gururunu yaşayan Ecem şöyleki devam ediyor: “İyileşir iyileşmez küçüklüğümden beri hayalini kurduğum modellik için kolları sıvadım. Lakin tedavi sürecinde kortizondan dolayı fazlaca kilo almış, 84 kiloya çıkmıştıım. Diyetle ve sporla 9 ayda 24 kilo vermeyi başardım ve modellik yürüyüş eğitimi aldım. Modellik akademisine ders alırken, Model of Models yarışı olduğunu öğrendim ve etrafımdakilerin ısrarıyla müsabakaya katıldım, Türkiye 1’ncisi oldum. daha sonra Paris’e gittim ve Miss Supertalent o The World yarışında dünya 3.’ncüsü oldum. Hala modelliğe devam ediyorum bununla birlikte Hukuk Fakültesinde 1. Sınıf öğrencisiyim. Avukatlık diplomamı almak istiyorum. Kısa bir süre daha sonra Özkan Turgay’ın aranjörlüğünü yaptığı, Boşnak türküsü seslendirdiğim single çıkaracağım. Müziği hayli sevdiğim için lise senelerımda yıl sonu şovlarında senelerca sahneye çıkıp müzik söylemiş oldum. Hastalığımın acısını çıkarıyor, hayatı doyasıya fakat manalı işlerle en hoş biçimde yaşamaya çalışıyorum.” Amerika’da doğan ve üç yaşında Türkiye’ye gelen Ecem, kendisine bir daha hayat veren tabibi Prof. Dr. Cengiz Canpolat’a ve hastanede onun bu güçlü süreci atlatmasında emeği geçen herkese minnet duyduğunu, yılda bir rutin tetkik yaptırarak yaşama sarıldığını söylüyor.
Aileler umutlarını daima yüksek tutsunlar!
Prof. Dr. Cengiz Canpolat da Ecem’in tedavi sürecini muvaffakiyetle tamamladıklarını belirterek ailelere asla ümitsizliğe ve yılgınlığa kapılmamalarını, tedavinin mümkün olduğunu söylüyor. Çocukluk çağında en sık görülen kanser tipleri içinde yer alan lenfomada şahsa özel ve hastalığın gidişatına göre tedavi biçimleri uyguladıklarını anlatan Çocuk Hematolojisi ve Çocuk Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Canpolat şu biçimde konuşuyor: “Ecem tedavi sürecinde hiç bir vakit umudunu yitirmedi ve tedaviye daima büyük bir inançla geldi, sonuçta tedaviden istediğimiz karşılığı erken periyotta aldık ve tam muvaffakiyet sağladık. Aileler hiç bir vakit ümitsizliğe kapılmasınlar ve her vakit moral versinler. Her vakit umut vardır, her vakit tedavi bahtı vardır. Hüsran kıssası üzere görülen süreçten muvaffakiyet öyküsü rahatlıkla yazılabilir. Hastalığın yenidenlama mümkünlüğü olsa da tedavi talihi da bir daha mümkün oluyor.” Çocukluk çağında yaygın görülen kanser tipleri içinde lenfoma, lösemi, beyin tümörü ve yumuşak doku sarkomlarının geldiğini söyleyen Prof. Dr. Cengiz Canpolat, ailelere çocuklarını fazlaca yeterli gözlemlemeleri ve birtakım şikayetleri geciktirmeden tabibe başvurmak gerektiğini söylüyor.
Yılbaşı partisinde doyasıya eğlendiler!
Kanser tedavisi nazarann çocuklar ve aileleri Acıbadem Altunizade Hastanesi’ne bu sefer yeni yıl partisi için geldiler. Lösemi, lenfoma, beyin tümörü ve yumuşak doku sarkomu üzere çocukluk çağı kanserleriyle gayret eden minik kahramanlar masal dünyasını andıran bir ortamda müzikler eşliğinde doyasıya eğlenerek oyunlar oynadılar. Palyaçolar, balonlar ve yeni yıl pastasıyla 2023’ü karşıladıkları merasimde Ecem April Onutman da çocuklara kucak dolusu ikramlar dağıttı, onlar için Özkan Turgay’ın kızı Sera Turgay ile sahneye çıkarak müzik söylemiş olduler.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı