“‘Gizli İstila’ İncelemesi: Marvel, Samuel L. Jackson’ı Geri Aldı”

anKeRcKO

Yeni Üye
Disney+ için Marvel Serisi, Marvel’ın uzun metrajlı filmlerinde geçen mega anlatıdan bağımsızlık düzeyi bakımından farklıdır. Bunun nasıl sonuçlanacağına dair pratik bir kural yok – Avengers hikayesine bağlı olmak “Loki”ye zarar vermedi, ondan ayrı olmak Moon Knight’a yardımcı olmadı.

Bununla birlikte, etki, ilk bölümlerinde bağımsız bir dramadan daha az ve daha çok arada bir unsur gibi hissettiren Secret Invasion’da belirgindir. Hikaye anlatımı ilk başta aceleye getiriliyor – Skrull Krizinin başlangıcı, sanki önceki tanıtım yayınları ve Comic-Con tartışmaları olay örgüsünün bir parçası sayılıyormuş gibi bir kenara atılmış görünüyor – ve ardından bize açıklayıcı konuşmalar ve tek amacı olan sahneler sunulduğunda cesaretimiz kırılıyor. Captain Marvel ve Secret Invasion arasındaki boşlukları dolduracak gibi görünüyor.

Marvel serisinin tür atlamalı trendine uygun olarak, başlangıçta Moskova’da geçen Secret Invasion, sade bir Avrupa casusluğu ve terörle mücadele gerilim yaklaşımı benimsiyor ve kesinlikle iyi görünüyor. (Bölümleri Ali Selim yönetti ve Juliet, Naked’ı yöneten Remi Adefarasin görüntü yönetmeniydi.) Dizinin yaratıcısı Kyle Bradstreet Mr. Robot ”ve şovun uzmanlaştığı o atmosferik kargaşanın bir kısmını enjekte ediyor.

O da “Bay” olduğunu iddia ediyor. Skrull’ların herhangi bir rahat insan şeklini alma yetenekleriyle yaratıldığı paranoya ve manipülasyon gibi robotik temalar. Bu, Skrull’lar kitlesel paniğe neden olduğu için hikayeye çağdaş bir parlaklık veriyor, ancak sözler bize şiddeti ve dokunaklılığı aktarmaya yetecek kadar insancıllık veya dram sunmuyor. Fury’nin ırkçılık ve dışlanma deneyimini evsiz ve zulüm gören Skrull’ların kötü durumuna bağlamaya çalışmak, en azından başlangıçta kayda değer hiçbir şey katmıyor.

Secret Invasion’daki franchise önyargısının ortasında, bir karar potansiyel bir yanlış adım gibi geliyor: Fury’nin yorgunluğunu ve halsizliğini vurgulamak. Belki sadece kalan bölümlerde etkileyici bir performansa geri dönmekle ilgilidir, ancak Jackson’ın güçlü yanlarının devreye girmediği yer burasıdır. Şiddetli olma şansı verildiğinde, başlıkta şöyle yazıyor: “Ben Nick Fury. Dışarıda olsam bile, varım ”- gelecekte pek fazla tatmin vaat etmiyor.