PekYakinda
Yeni Üye
Harran Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Kliniği, bilhassa son periyotlarda yaptığı başarılı çalışmalarla isminden sıkça kelam ettiriyor.
Bilgi teknolojileri altyapısı ve kuvvetli takımı ile bölgede ve Şanlıurfa’da önder sıhhat üssü olma sürecini hızlandıran Kardiyoloji Kliniği, branşında pek tecrübeli 2 profesör, 3 Doçent, 11 Araştırma nazaranvlisi ile kentimize ve Güneydoğu Anadolu bölge halkına hasta memnuniyeti odaklı bir çalışma sergiliyor.
Erken teşhis ve tedavi imkanları sağlayan teknolojik aletler ile donatılmış Kardiyoloji Kısmında, gelişmiş ülkelerde yapılabilen her türlü teşhis, tedavi ve anjiyo süreçleri yapılmaktadır.
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı’nda görüntüleme yolu, tecrübeli bir takım tarafınca profesyonel olarak, gerekli dezenfeksiyon kurallarına uyularak başarılı bir biçimde yürütülmektedir. Kardiyoloji Ana bilim lideri Prof. Dr. Recep Demirbağ ve Prof. Dr. Asuman Biçer, kalp kapak hastalıkları ve doğuştan kalp hastalıklarının teşhis ve tedavi süreçlerinin yürütülmesinde vazife almaktadırlar.
Kardiyoloji Anabilim Kısmında; bilhassa doğuştan kalp hastalığı olan bireylerin kalp deliklerinin değerlendirilmesinde, kalp deliklerinin kapatılma süreci esnasında, mekanik kalp kapağı olan hastaların kapak yapı ve işlevlerinin değerlendirilmesinde yahut genç yaşta inme geçiren hastalarda sebep araştırırken, kalple ilgili kâfi imaj alınamadığında uygulanan bir teşhis tekniği olan yemek borusu kullanılarak yapılan kalp ekosu manasına da gelen TEE metoduna sıkça başvuruluyor.
Kalp ve akciğer irtibat damarlarındaki artan basınç ve çeşitli niçinlerle akciğerdeki küçük arterlerdeki tıkanıklıktan kaynaklanan değişikliklerin tedavi edilmezse mevt yahut kalp yetmezliğiyle sonuçlanabileceğini belirten Prof. Dr. Asuman Biçer; “Hastalar çoklukla başlangıçta nefes darlığı, halsizlik, yorgunluk, çabuk yorulma ve ödem üzere semptomlar deneyimlerken geç periyotlarda bayılma görülebilmektedir. Pulmoner hipertansiyon kronik bir hastalık olup, günlük hayatı sınırlamakta, hastalar hayat kalitesini azaltan biroldukca semptomla karşı karşıya kalmakta, genelde nefes darlığına tahlil aramak için tabip hekim gezmekte ve farklı tedavi almaktadırlar. Bu hastalıkta tedavinin emeli; hastanın hayat kalitesini artırmak, vefatı azaltmak, semptomları ve işlevsel durumu güzelleştirmektir. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa sonuç o kadar yüz güldürücü olabilmektedir. Bu niçinle belirtilen şikayetleri olan hastaların kesinlikle Kardiyolojik değerlendirmeden geçmelerini önermekteyiz” dedi.
Prof. Dr. Asuman Biçer ayrıyeten kliniklerinin, az görülen hastalıklardan olan akciğerlerdeki damarları ve kalbin sağ tarafındaki odacıkları etkileyen akciğer yüksek tansiyon hastalarının teşhis, tedavi ve takiplerinin yapıldığı Şanlıurfa vilayetinde tek referans merkez olma özelliği gösterdiğini ve tüm hastalarımızın gönül rahatlığıyla Harran Üniversitesi Hastanesini tercih edebileceklerini söz etti.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
Bilgi teknolojileri altyapısı ve kuvvetli takımı ile bölgede ve Şanlıurfa’da önder sıhhat üssü olma sürecini hızlandıran Kardiyoloji Kliniği, branşında pek tecrübeli 2 profesör, 3 Doçent, 11 Araştırma nazaranvlisi ile kentimize ve Güneydoğu Anadolu bölge halkına hasta memnuniyeti odaklı bir çalışma sergiliyor.
Erken teşhis ve tedavi imkanları sağlayan teknolojik aletler ile donatılmış Kardiyoloji Kısmında, gelişmiş ülkelerde yapılabilen her türlü teşhis, tedavi ve anjiyo süreçleri yapılmaktadır.
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı’nda görüntüleme yolu, tecrübeli bir takım tarafınca profesyonel olarak, gerekli dezenfeksiyon kurallarına uyularak başarılı bir biçimde yürütülmektedir. Kardiyoloji Ana bilim lideri Prof. Dr. Recep Demirbağ ve Prof. Dr. Asuman Biçer, kalp kapak hastalıkları ve doğuştan kalp hastalıklarının teşhis ve tedavi süreçlerinin yürütülmesinde vazife almaktadırlar.
Kardiyoloji Anabilim Kısmında; bilhassa doğuştan kalp hastalığı olan bireylerin kalp deliklerinin değerlendirilmesinde, kalp deliklerinin kapatılma süreci esnasında, mekanik kalp kapağı olan hastaların kapak yapı ve işlevlerinin değerlendirilmesinde yahut genç yaşta inme geçiren hastalarda sebep araştırırken, kalple ilgili kâfi imaj alınamadığında uygulanan bir teşhis tekniği olan yemek borusu kullanılarak yapılan kalp ekosu manasına da gelen TEE metoduna sıkça başvuruluyor.
Kalp ve akciğer irtibat damarlarındaki artan basınç ve çeşitli niçinlerle akciğerdeki küçük arterlerdeki tıkanıklıktan kaynaklanan değişikliklerin tedavi edilmezse mevt yahut kalp yetmezliğiyle sonuçlanabileceğini belirten Prof. Dr. Asuman Biçer; “Hastalar çoklukla başlangıçta nefes darlığı, halsizlik, yorgunluk, çabuk yorulma ve ödem üzere semptomlar deneyimlerken geç periyotlarda bayılma görülebilmektedir. Pulmoner hipertansiyon kronik bir hastalık olup, günlük hayatı sınırlamakta, hastalar hayat kalitesini azaltan biroldukca semptomla karşı karşıya kalmakta, genelde nefes darlığına tahlil aramak için tabip hekim gezmekte ve farklı tedavi almaktadırlar. Bu hastalıkta tedavinin emeli; hastanın hayat kalitesini artırmak, vefatı azaltmak, semptomları ve işlevsel durumu güzelleştirmektir. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa sonuç o kadar yüz güldürücü olabilmektedir. Bu niçinle belirtilen şikayetleri olan hastaların kesinlikle Kardiyolojik değerlendirmeden geçmelerini önermekteyiz” dedi.
Prof. Dr. Asuman Biçer ayrıyeten kliniklerinin, az görülen hastalıklardan olan akciğerlerdeki damarları ve kalbin sağ tarafındaki odacıkları etkileyen akciğer yüksek tansiyon hastalarının teşhis, tedavi ve takiplerinin yapıldığı Şanlıurfa vilayetinde tek referans merkez olma özelliği gösterdiğini ve tüm hastalarımızın gönül rahatlığıyla Harran Üniversitesi Hastanesini tercih edebileceklerini söz etti.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı