BOTR
Aktif Üye
NAZIM TÜRKNAS- AJANSSPOR
Uzun yıllar Altınordu’yu çalıştıran Hüseyin Eroğlu, Göztepe ile görüştüğünü lakin anlaşamadığını söylerken, Samsunspor’laysa temasların sürdüğünü söylemiş oldu. Eroğlu, “Altınordu’dan ayrıldıktan daha sonra herkes dinlenme sürecine girdiğimizi düşünüyor fakat tam aykırısı. Şu an pek fazlaca kadrosu takip ediyoruz. Zira rastgele bir yerden teklif gelirse diye, gerek o lige, gerek se o gruba kolay adapte olmalıyız. Ekiplerin durumlarını ayrıntılı izliyoruz.
Göztepe’de dönem başında hoş bir görüşmemiz olmuştu lakin oraya yeni gelen yabancı yatırımcılarla ortamızda bir muahede olmadı. Onların farklı kanıları var, ben de kendilerine bu hususta hürmet duyuyorum natürel ki. Mevcut siyasetleriyle ilgili yorum yapmak da bize düşmez. Göztepe hayli büyük bir topluluk, şampiyonlukları hakeden bir kulüp. Hep başarılı olmalarını dilerim. Herkes ve bilhassa Göztepe’li taraftarlar ısrarla durumumu soruyorlar lakin benimle ilgili ise rastgele bir teşebbüs şu kademede yok”
Samsunspor ile görüşmemiz var
Bayram Bektaş ile yollarını ayıran Samsunspor ile görüşmelerin sürdüğünü anlatan Eroğlu, “Samsunspor ile bir görüşmemiz oldu. 2 yıl evvel bilhassa play-off sürecinde önemli bir teklif yapmışlardı bana lakin Altınordu’da devam ettiğim için gerçekleşmemişti. Samsunspor da taraftarıyla, topluluğuyla büyük bir takım. Çok kıymetli ve kulübü için herşeyi yapan bir liderleri var. Üstün Lig’de yer almayı ve başarılı olmayı hakeden büyük bir topluluk. Şu an için de bir temasımız var kendileriyle. Ne olup ne biteceğini süreç gösterecek bakalım” dedi.
Bakın dorukta Belözoğlu ve Palut var
Teknik yönetici seçiminin fazlaca değerli olduğunu vurgulayan Eroğlu, “Kulüpler hakikat tercihler yapmalı ve o tercihten daha sonra da ardında durmaları gerekir. Ne yazık ki ülkemizde bu profil pek oluşamadı. İnşallah yavaş yavaş bu durum da oturmaya başlar. Ülkemizin Üstün Lig sıralamasına bakın; Üstlerde Emre Belözoğlu ve İlhan Palut üzere yeni isimler var örneğin. Bu usul gelişime açık hocalarımıza fırsatlar verilmesi fazlaca değerli. pek hayli ligde teknik yöneticilere yatırım yapılıyor. Ülke futboluna katkı sağlayacak en kıymetli etkenlerden birisinin teknik yöneticiler olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Süper Lig’e 27 oyuncu verdim
Altınordu Kulübü’nde çalıştığı müddet boyunca Harika Lig’e epey sayıda oyuncu yetiştirdiğini kaydeden Hüseyin Eroğlu, şu biçimde devam etti: “10 yıllık sürece bakarsanız, muvaffakiyet kriterleri değişim gösterse de kulüp içerisinde istikrar dolu bir 10 yıl olduğunu düşünüyorum. 2 alt lig şampiyonluğu, 1 kere 1.Lig Play-off finali, 4-5 kere 1. Lig Play-off’u bir sıra ile ardında kalma üzere başarılarıa imza attık. Altınordu’nun misyonu alttan yetiştirdiği futbolcuları ülke futboluna kazandırmak. Bizim elimizin de değdiği oyuncular Avrupa’dalar. Baktığınız vakit 27 tane Muhteşem Lig futbolcusu benimle çalışmış durumda. Benim adıma da epeyce başarılı bir müddetç oldu.”
GETS diye bir proje oluşturdum
Kendisine bir ideoloji belirlediğini söyleyen deneyimli teknik adam, “Ben ‘Gets’ isminde bir proje oluşturdum. ‘Ge”yi ‘Gelişim’ olarak kodladım. Gelişim, sonsuzluktur. Biz kaç oyuncuyu geliştirebildik, satabildik, yarar sağlayabildik? Bunlara bakıyorum. Zira yarışmacı olmak istiyorsan, geliştirmeci olmak zorundasın. ‘T’ harfi, grup mühendisliği… En uygun bütçeyle ekip kurmak ve bu ekipten üst seviye randıman alabilmek, kadro mühendisliğidir. ‘S’ ise, sistem. Sistem, seni istikrara kavuşturur ve bu türlü başarılı olmanı sağlar. Ben bu biçimde bir ideoloji belirledim kendime” dedi.
Altınordu’ya 600 milyonluk katkı yaptım
Hedefleri ve hayalleri hakkında da konuşan Eroğlu,”Süper Lig ve Avrupa’da çalışmak hayalim. Kendime de güveniyorum bu manada. Bakıldığında pek fazlaca oyuncum Avrupa’da, Üstün Lig’de, Ulusal Grup’ta oynuyorsa, onları geliştiren teknik adamın da bu sahnelerde çalışması çok olağandır diye düşünüyorum” biçiminde konuştu. Ayrıyeten bir teknik adamın oyuncu yetiştirmesi ve geliştirmeside amaçları içinde yer almalı. Her oyuncu geliştirilebilir diye düşünüyorum. Ben bu vakte kadar oyuncu satışlarından Altınordu Kulübü’ne 600 milyon liralık katkı sağladım. Bunlar kolay işler değil.”
Uzun yıllar Altınordu’yu çalıştıran Hüseyin Eroğlu, Göztepe ile görüştüğünü lakin anlaşamadığını söylerken, Samsunspor’laysa temasların sürdüğünü söylemiş oldu. Eroğlu, “Altınordu’dan ayrıldıktan daha sonra herkes dinlenme sürecine girdiğimizi düşünüyor fakat tam aykırısı. Şu an pek fazlaca kadrosu takip ediyoruz. Zira rastgele bir yerden teklif gelirse diye, gerek o lige, gerek se o gruba kolay adapte olmalıyız. Ekiplerin durumlarını ayrıntılı izliyoruz.
Göztepe’de dönem başında hoş bir görüşmemiz olmuştu lakin oraya yeni gelen yabancı yatırımcılarla ortamızda bir muahede olmadı. Onların farklı kanıları var, ben de kendilerine bu hususta hürmet duyuyorum natürel ki. Mevcut siyasetleriyle ilgili yorum yapmak da bize düşmez. Göztepe hayli büyük bir topluluk, şampiyonlukları hakeden bir kulüp. Hep başarılı olmalarını dilerim. Herkes ve bilhassa Göztepe’li taraftarlar ısrarla durumumu soruyorlar lakin benimle ilgili ise rastgele bir teşebbüs şu kademede yok”
Samsunspor ile görüşmemiz var
Bayram Bektaş ile yollarını ayıran Samsunspor ile görüşmelerin sürdüğünü anlatan Eroğlu, “Samsunspor ile bir görüşmemiz oldu. 2 yıl evvel bilhassa play-off sürecinde önemli bir teklif yapmışlardı bana lakin Altınordu’da devam ettiğim için gerçekleşmemişti. Samsunspor da taraftarıyla, topluluğuyla büyük bir takım. Çok kıymetli ve kulübü için herşeyi yapan bir liderleri var. Üstün Lig’de yer almayı ve başarılı olmayı hakeden büyük bir topluluk. Şu an için de bir temasımız var kendileriyle. Ne olup ne biteceğini süreç gösterecek bakalım” dedi.
Bakın dorukta Belözoğlu ve Palut var
Teknik yönetici seçiminin fazlaca değerli olduğunu vurgulayan Eroğlu, “Kulüpler hakikat tercihler yapmalı ve o tercihten daha sonra da ardında durmaları gerekir. Ne yazık ki ülkemizde bu profil pek oluşamadı. İnşallah yavaş yavaş bu durum da oturmaya başlar. Ülkemizin Üstün Lig sıralamasına bakın; Üstlerde Emre Belözoğlu ve İlhan Palut üzere yeni isimler var örneğin. Bu usul gelişime açık hocalarımıza fırsatlar verilmesi fazlaca değerli. pek hayli ligde teknik yöneticilere yatırım yapılıyor. Ülke futboluna katkı sağlayacak en kıymetli etkenlerden birisinin teknik yöneticiler olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Süper Lig’e 27 oyuncu verdim
Altınordu Kulübü’nde çalıştığı müddet boyunca Harika Lig’e epey sayıda oyuncu yetiştirdiğini kaydeden Hüseyin Eroğlu, şu biçimde devam etti: “10 yıllık sürece bakarsanız, muvaffakiyet kriterleri değişim gösterse de kulüp içerisinde istikrar dolu bir 10 yıl olduğunu düşünüyorum. 2 alt lig şampiyonluğu, 1 kere 1.Lig Play-off finali, 4-5 kere 1. Lig Play-off’u bir sıra ile ardında kalma üzere başarılarıa imza attık. Altınordu’nun misyonu alttan yetiştirdiği futbolcuları ülke futboluna kazandırmak. Bizim elimizin de değdiği oyuncular Avrupa’dalar. Baktığınız vakit 27 tane Muhteşem Lig futbolcusu benimle çalışmış durumda. Benim adıma da epeyce başarılı bir müddetç oldu.”
GETS diye bir proje oluşturdum
Kendisine bir ideoloji belirlediğini söyleyen deneyimli teknik adam, “Ben ‘Gets’ isminde bir proje oluşturdum. ‘Ge”yi ‘Gelişim’ olarak kodladım. Gelişim, sonsuzluktur. Biz kaç oyuncuyu geliştirebildik, satabildik, yarar sağlayabildik? Bunlara bakıyorum. Zira yarışmacı olmak istiyorsan, geliştirmeci olmak zorundasın. ‘T’ harfi, grup mühendisliği… En uygun bütçeyle ekip kurmak ve bu ekipten üst seviye randıman alabilmek, kadro mühendisliğidir. ‘S’ ise, sistem. Sistem, seni istikrara kavuşturur ve bu türlü başarılı olmanı sağlar. Ben bu biçimde bir ideoloji belirledim kendime” dedi.
Altınordu’ya 600 milyonluk katkı yaptım
Hedefleri ve hayalleri hakkında da konuşan Eroğlu,”Süper Lig ve Avrupa’da çalışmak hayalim. Kendime de güveniyorum bu manada. Bakıldığında pek fazlaca oyuncum Avrupa’da, Üstün Lig’de, Ulusal Grup’ta oynuyorsa, onları geliştiren teknik adamın da bu sahnelerde çalışması çok olağandır diye düşünüyorum” biçiminde konuştu. Ayrıyeten bir teknik adamın oyuncu yetiştirmesi ve geliştirmeside amaçları içinde yer almalı. Her oyuncu geliştirilebilir diye düşünüyorum. Ben bu vakte kadar oyuncu satışlarından Altınordu Kulübü’ne 600 milyon liralık katkı sağladım. Bunlar kolay işler değil.”