PekYakinda
Yeni Üye
Uzman Dr. Küçükbaş, kabızlık olaylarıyla ilgili açıklamada ve tekliflerde bulundu. İncir, kayısı hurma, erik üzere lifli besinler, kepekli besinler, kâfi ölçüde zerzevat ve meyve tüketiminin kabızlığa uygun geldiğini lisana getiren Küçükbaş, “Ayrıca, sıvı alımının artırılması, tertipli yürüyüş ve antrenman yapılması kabızlığın giderilmesinde ve önlenmesinde çok tesirlidir. Bunun yanı sıra kabızlık durumunda siyah çay, kola, muz, şeftali ve posasız besinlerin fazla tüketiminden kaçınılmalıdır” tabirlerini kullandı.
KABZILIK BELİRTİLERİ
Kabızlığın bir hastalık sayılmamakla birlikte, görülme sıklığı bakımından sindirim sistemi şikayetlerinin başında geldiğini tabir eden Küçükbaş, kabızlık belirtilerini şöyleki sıraladı:
“Topak topak, kuru ve sert özellikte dışkı, dışkının çıkışının sıkıntı ve ağrılı olması, anal bölgede gerilme ve rektumda dışkının çıkışına mani varmış hissi, tuvaletin tam rahatlamayı sağlayacak kadar yapılamaması, yam boşalmama hissi ve dışkılamanın anal bölgenin yahut karnın el ile basılarak sağlanabilmesi.” Kabızlığın uzun müddet devam etmesinin kimi hastalıkların oluşmasına yol açabildiğini lisana getiren Küçükbaş, “Kabızlık; seyahat etmek, az sıvı tüketmek, az lifli besin ile beslenmek üzere süreksiz ve düzeltilebilir temiz bir sebeple gelişebildiği üzere birtakım hastalıkların belirtisi de olabilir. Hipotiroidi, kalın bağırsak kanseri, divertiküler hastalığı, diyabet, irritabl bağırsak sendromu, bağırsak tıkanıklığı yapan durumlar, MS, Parkinson hastalığı kabızlık şikayetlerinin de görüldüğü hastalıklardır” dedi.
Kabızlık teşhisinde, evvela hastanın dışkılama alışkanlığı, var olan başka şikâyetleri, kullanılan ilaç ve dayanak eserleri, geçirilmiş hastalıklar ve ailede kabızlıkla bağlı hastalıkların tabip tarafınca detaylı olarak kıymetlendirilmesi gerektiğini tabir eden Küçükbaş, “Kabızlığın tedavisi, evvela birtakım alışkanlıkların düzeltilmesini gerektirir. Kâfi ölçüde su içilmesi, zerzevat, salata, kayısı, incir, hurma üzere lifli besinlerin tüketilmesi, nizamlı yürüyüş ve/veya antrenman yapılması, berbat tesiri olan takviye mamüllerin ve ilaçların kullanılmaması yahut düzenlenmesi kabızlık tedavisinde birinci yapılması gereken tedbirlerdir. İlaç dayanağı olarak evvela bağırsakta lif oranını ve sıvı ölçüsünü artıran yumuşatıcılar kullanılabilir. Bağırsak tıkanıklığı kuşkusu olan durumlarda hekim tarafınca verilmedikçe gelişi hoş ve tavsiyeyle ilaç kullanılmamalıdır. Tıkaç biçiminde katı dışkı yahut bağırsakta geçişi zorlayan kimi hastalıklarda tabibin gerekli görmesiyle yüksek lavman (sabun, gliserin ve ılık su ile) uygulanır. Pelvik taban kaslarını güçlendiren antrenmanlar uygun olgularda fayda sağlayan tedavidir” tabirlerini kullandı.
Küçükbaş, kabızlığa güzel gelen şeylere ait, “Gün ortasında sıvı alımının artırılması, Kahvaltı öncesinde su içilmesi ve gün ortasında birkaç saat ortayla su içilerek bedenin su gereksiniminin karşılanması, kuru yahut yaş incir, kayısı hurma, erik üzere lifli besinlerin tüketilmesi, kâfi ölçüde zerzevat, meyve ve kepekli mamüllerin tüketilmesi, sistemli yürüyüş ve idman yapılması kabızlığa güzel gelir ve kabızlığın önlenmesine yardımcı olur” dedi.
BEBEKLERDE KABIZLIK TEDAVİSİ
Bebeklerde kabızlık durumu yaşandığında anne sütünün kesilmesinin gerekmediği bilgisini veren Küçükbaş, “Kabızlık, evvela doktora bildirilmeli ve hekimin teklifleri uygulanmalıdır. Tabibin onayı alınarak bebeğin ay ve kilosuna uygun olarak su alımı artırılabilir. Bebeğin meyve suyu içebildiği devirde ise kuru erik ve armut içeren meyve suyu, yumuşak besin alabiliyorsa meyve ve zerzevat püresi, tahıllı besin verilebilir. Ilık banyo kasların gevşemesini ve bebeğin kaka yapmasını sağlayabilir. Rektal termometre ile ölçüm yapılması üzere rektal ihtar da tesirli olabilir” halinde konuştu.
KABZILIK BELİRTİLERİ
Kabızlığın bir hastalık sayılmamakla birlikte, görülme sıklığı bakımından sindirim sistemi şikayetlerinin başında geldiğini tabir eden Küçükbaş, kabızlık belirtilerini şöyleki sıraladı:
“Topak topak, kuru ve sert özellikte dışkı, dışkının çıkışının sıkıntı ve ağrılı olması, anal bölgede gerilme ve rektumda dışkının çıkışına mani varmış hissi, tuvaletin tam rahatlamayı sağlayacak kadar yapılamaması, yam boşalmama hissi ve dışkılamanın anal bölgenin yahut karnın el ile basılarak sağlanabilmesi.” Kabızlığın uzun müddet devam etmesinin kimi hastalıkların oluşmasına yol açabildiğini lisana getiren Küçükbaş, “Kabızlık; seyahat etmek, az sıvı tüketmek, az lifli besin ile beslenmek üzere süreksiz ve düzeltilebilir temiz bir sebeple gelişebildiği üzere birtakım hastalıkların belirtisi de olabilir. Hipotiroidi, kalın bağırsak kanseri, divertiküler hastalığı, diyabet, irritabl bağırsak sendromu, bağırsak tıkanıklığı yapan durumlar, MS, Parkinson hastalığı kabızlık şikayetlerinin de görüldüğü hastalıklardır” dedi.
Kabızlık teşhisinde, evvela hastanın dışkılama alışkanlığı, var olan başka şikâyetleri, kullanılan ilaç ve dayanak eserleri, geçirilmiş hastalıklar ve ailede kabızlıkla bağlı hastalıkların tabip tarafınca detaylı olarak kıymetlendirilmesi gerektiğini tabir eden Küçükbaş, “Kabızlığın tedavisi, evvela birtakım alışkanlıkların düzeltilmesini gerektirir. Kâfi ölçüde su içilmesi, zerzevat, salata, kayısı, incir, hurma üzere lifli besinlerin tüketilmesi, nizamlı yürüyüş ve/veya antrenman yapılması, berbat tesiri olan takviye mamüllerin ve ilaçların kullanılmaması yahut düzenlenmesi kabızlık tedavisinde birinci yapılması gereken tedbirlerdir. İlaç dayanağı olarak evvela bağırsakta lif oranını ve sıvı ölçüsünü artıran yumuşatıcılar kullanılabilir. Bağırsak tıkanıklığı kuşkusu olan durumlarda hekim tarafınca verilmedikçe gelişi hoş ve tavsiyeyle ilaç kullanılmamalıdır. Tıkaç biçiminde katı dışkı yahut bağırsakta geçişi zorlayan kimi hastalıklarda tabibin gerekli görmesiyle yüksek lavman (sabun, gliserin ve ılık su ile) uygulanır. Pelvik taban kaslarını güçlendiren antrenmanlar uygun olgularda fayda sağlayan tedavidir” tabirlerini kullandı.
Küçükbaş, kabızlığa güzel gelen şeylere ait, “Gün ortasında sıvı alımının artırılması, Kahvaltı öncesinde su içilmesi ve gün ortasında birkaç saat ortayla su içilerek bedenin su gereksiniminin karşılanması, kuru yahut yaş incir, kayısı hurma, erik üzere lifli besinlerin tüketilmesi, kâfi ölçüde zerzevat, meyve ve kepekli mamüllerin tüketilmesi, sistemli yürüyüş ve idman yapılması kabızlığa güzel gelir ve kabızlığın önlenmesine yardımcı olur” dedi.
BEBEKLERDE KABIZLIK TEDAVİSİ
Bebeklerde kabızlık durumu yaşandığında anne sütünün kesilmesinin gerekmediği bilgisini veren Küçükbaş, “Kabızlık, evvela doktora bildirilmeli ve hekimin teklifleri uygulanmalıdır. Tabibin onayı alınarak bebeğin ay ve kilosuna uygun olarak su alımı artırılabilir. Bebeğin meyve suyu içebildiği devirde ise kuru erik ve armut içeren meyve suyu, yumuşak besin alabiliyorsa meyve ve zerzevat püresi, tahıllı besin verilebilir. Ilık banyo kasların gevşemesini ve bebeğin kaka yapmasını sağlayabilir. Rektal termometre ile ölçüm yapılması üzere rektal ihtar da tesirli olabilir” halinde konuştu.