Kovuşturma Kararını Kim Verir ?

Irem

Yeni Üye
Kovuşturma Kararını Kim Verir?

Ceza hukuku, suç işlediği iddia edilen kişilerin cezalandırılmasını ve topluma karşı işledikleri suçların yaptırımla karşılık bulmasını amaçlayan bir hukuk dalıdır. Bu süreçte, kovuşturma, suçluluğun tespiti için yapılan yargılama sürecini ifade eder. Ancak, bu sürecin başlatılabilmesi için kovuşturma kararı verilmesi gerekmektedir. Peki, kovuşturma kararını kim verir? Bu soru, ceza hukuku sürecinin önemli bir aşamasını oluşturur ve cevabı, hukuk sisteminin işleyişini anlamak açısından büyük bir öneme sahiptir.

Kovuşturma Kararı Nedir?

Kovuşturma kararı, bir suçun işlendiği iddiası üzerine, suçlu olup olmadığının belirlenmesi için ceza yargılamasına başlanması kararıdır. Bu karar, soruşturma aşamasında elde edilen delillerin yeterli olup olmadığının değerlendirilmesi sonucunda verilir. Eğer deliller, suçun işlendiğine dair güçlü bir şüphe oluşturuyorsa, kovuşturma başlatılır ve davanın yargılama aşamasına geçilir.

Kovuşturma Kararını Kim Verir?

Ceza hukukunda kovuşturma kararını vermek, belirli yetkili mercilerin sorumluluğundadır. Türkiye’de ve birçok ülkede kovuşturma kararı veren makamlar arasında, savcılar, hâkimler ve mahkemeler yer alır. Ancak, bu makamlar farklı aşamalarda ve farklı koşullarda kovuşturma başlatma yetkisine sahiptir.

Savcıların Kovuşturma Yetkisi

Savcılar, ceza kovuşturma sürecinde önemli bir rol üstlenirler. Türkiye'de, Cumhuriyet Savcısı, ceza soruşturmasını başlatan ve kovuşturmayı talep eden kişidir. Savcı, polis veya diğer kolluk kuvvetlerinin soruşturma sırasında elde ettiği bulguları değerlendirir. Şüpheli aleyhine yeterli delil bulunduğuna karar verirse, kovuşturma kararı alır ve dosyayı mahkemeye gönderir. Savcı, aynı zamanda davayı mahkemede temsil eder, suçluluk iddialarını ileri sürer ve suçluların cezalandırılmasını talep eder.

Savcılar, ceza kanunlarında öngörülen suçlar hakkında soruşturma başlatabilirler, ancak bu soruşturma kararı, şüpheliye karşı yeterli somut delil bulunması halinde kovuşturma kararına dönüşebilir. Eğer deliller yetersizse, savcı kovuşturma açmama kararı alabilir.

Mahkemelerin Kovuşturma Kararındaki Rolü

Mahkemeler, kovuşturma kararının verildiği yargı organlarıdır. Savcı tarafından kovuşturma için başvuru yapıldığında, mahkeme, dava dosyasını inceleyerek kovuşturma başlatılıp başlatılmayacağına karar verir. Ancak, mahkemenin bu kararı, savcının taleplerine uygun olmalıdır.

Özellikle ağır suçlar söz konusu olduğunda, mahkemeler ön inceleme yaparak kovuşturma için uygun olup olmadığına karar verir. Yine de, çoğu durumda savcı, kovuşturma başlatma yetkisini taşır ve mahkemeler sadece başvurunun ardından süreçte yer alır. Savcı, suçun işlendiğini düşündüğü bir durumla karşılaştığında, mahkemeye başvurur ve mahkeme bu başvuruya göre dava sürecini başlatır.

Kovuşturma Kararına Karşı İtiraz ve Başvuru Yolları

Savcı tarafından kovuşturma başlatıldıktan sonra, şüpheli veya mağdur kişi, bu karar hakkında itirazda bulunabilir. Eğer şüpheli kovuşturmanın gereksiz olduğunu düşünüyorsa, kararın geri alınmasını talep edebilir. Bunun için itiraz, bir üst mahkemeye veya yargıtaya yapılabilir. Örneğin, savcı tarafından kovuşturma kararı verildikten sonra, mahkeme, kovuşturmanın gereksiz olduğuna karar verirse dava süreci sonlanabilir.

Kovuşturma kararına itiraz başvurusu, genellikle davanın temyiz aşamasında yapılır ve bu başvurular, hukuk sisteminin denetim mekanizması içinde önemli bir yer tutar.

Ceza Mahkemelerinin Kovuşturma Kararındaki Yeri

Ceza mahkemeleri, kovuşturma sürecinde son kararın verildiği yerlerdir. Savcılar, kovuşturmayı başlatmış olsa bile, mahkemelerde yürütülen dava süreci sonunda suçluluğa veya suçsuzluğa dair bir hüküm verilmesi gerekmektedir. Mahkemelerde verilen kararlar, genellikle temyiz yolu ile daha üst mahkemelere taşınabilir. Ancak, mahkemelerin kovuşturma başlatma sürecindeki etkisi daha sınırlıdır. Genelde mahkeme, bir davanın gerekliliği hakkında karar vermez; bu yetki savcıda bulunur.

Suç Türlerine Göre Kovuşturma Kararları

Bazı suçlarda, kovuşturma kararını vermek için özel kurallar geçerlidir. Örneğin, Türkiye’deki Anayasaya göre, bazı suçların kovuşturulabilmesi için mağdurun şikâyetinin bulunması gerekebilir. Bu tür suçlar, "şikâyete bağlı suçlar" olarak adlandırılır. Şikayet edilmediği takdirde, kovuşturma başlatılamaz. Bununla birlikte, bazı suçlar "kamusal suçlar" olarak nitelendirildiği için, mağdurun şikayetini beklemeden savcı tarafından kovuşturma başlatılabilir.

Kovuşturma Kararının Hukuki Sonuçları

Kovuşturma kararı, suçla suçlanan kişinin yargılanacağı anlamına gelir. Kovuşturma başlatıldığında, kişi mahkemeye çağrılır, savunmalarını yapma hakkı vardır ve suçun işlendiği iddiası üzerine bir yargılama süreci başlatılır. Kovuşturma, suçluluğu kanıtlanana kadar masumiyet ilkesine dayalı olarak ilerler. Yani, kovuşturma kararı, suçun işlendiğini kesin olarak ortaya koymaz; ancak suçluluk şüphesiyle yargı süreci başlatılır.

Sonuç

Kovuşturma kararı, ceza hukukunda kritik bir aşamadır ve bu kararı veren makamlar, savcılar ve mahkemelerdir. Savcılar, suç işlediği düşünülen bir kişi hakkında kovuşturma başlatmak için delilleri değerlendirir ve mahkemeye başvururlar. Mahkeme ise, kovuşturmanın başlatılması için gereklilik olup olmadığını değerlendirir. Bu sürecin etkinliği, adaletin sağlanması ve suçluların cezalandırılması açısından son derece önemlidir.