PekYakinda
Yeni Üye
Sağlıklı kalmak ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek her vakit kıymetli olsa da soğuk aylarda bilhassa kritik hale geliyor. Kış aylarında virüs ve bakterilere karşı savunmasız olan bağışıklık sistemini güçlendirmenin hastalıkları önlemede pek kıymetli olduğunu söyleyen Beslenme Uzmanı Doç. Dr. Gökçen Garipoğlu, bağışıklığı güçlendirmek için bilinmesi gerekli doğruları anlattı.
“ANTİOKSİDAN İÇERİĞİ YÜKSEK OLAN BESİNLER TÜKETİLMELİ”
Bağışıklık sisteminin tıpkı bir orkestra üzere çalıştığını vurgulayan Doç. Dr. Gökçen Garipoğlu, bağışıklığı kuvvetli tutmak için evvela çeşitli ve istikrarlı beslenmenin kıymetini vurguladı.
Mutlaka kâfi protein, vitamin, mineral, posa ve su alımının sağlanmasını, yüksek yağ ve yüksek karbonhidratlı beslenmekten de kaçınılmasını söylemiş oldu. Doç. Dr. Gökçen Garipoğlu hususa ait şunları ekledi: “Her gün 5-7 porsiyon mevsim zerzevatları ve meyveleri, yumurta, fermente süt eserleri ve tam tahıllar tüketilmelidir. Haftada 2 kere balık tüketmeye çalışmak, kırmızı eti 1-2 seferden fazla tüketmemek, bir daha haftada 2-3 sefer kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek tüketmek fazlaca ehemmiyet arz ediyor. Günlük 30-60 gram fındık, badem ve cevizi de menüye eklemek gerekiyor. Bilhassa ortasında bulunduğumuz kış aylarında antioksidan içeriği yüksek olan lahana, ıspanak, soğan, sarımsak, pırasa, kereviz, karnabahar, havuç, yeşil çay, zerdeçal, zencefil, kırmızıbiber, kekik, zeytin, zeytinyağı öne çıkan besinler diyebiliriz.”
“GÜNLÜK SU TÜKETİMİ 2 LİTREYE ÇIKARILMALI”
Önemli bir hatırlatma da bulunan Doç. Dr. Gökçen Garipoğlu hazır yemeklerden olabildiğince uzak durulması ve bol su içilmesi gerektiğini söyleyerek şunlar ekledi: “Sadece âlâ beslenmek kâfi değil. Su bedenimizdeki metabolik faaliyetler kararı oluşan atık hususların uzaklaştırılmasında böbrekler ve bağırsaklarımız için son derece değerlidir. Bilhassa grip üzere enfeksiyon durumlarında suya olan gereksinim da artar. Fakat havalar soğuyunca sıcak içecekler evvela tercih ediliyor, bu niçinle su içimi azalıyor. Çay, kahve üzere içecekler günde 2-3 porsiyona kadar sağlıklı olsa da fazlasının içerdiği kafein üzere unsurlar niçiniyle bedenden sıvı kaybını artırdığı unutulmamalıdır. Su tüketimi günlük 2 litreye çıkarılmalı, çay ve kahve buna dâhil edilmemelidir”.
“VİTAMİNLER DENETİMLİ ALINMALI”
Doç. Dr. Gökçen Garipoğlu vitamin desteklerinin şayet bilinen bir beslenme yetersizliği ya da kronik bir hastalık niçiniyle artmış bir ihtiyaç var ise kullanılmasının gerekli olduğunu vurgulayarak şunları ekledi: “Besinleri besin kıymetini koruyarak hazırlamak ve pişirmek, tek tip beslenmeden kaçınıp çeşitliliğe ihtimam göstermek gerekir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için hayli sayıda, yüksek dozlarda destek almak bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir, ilaç etkileşimlerine, karaciğer-börek meselelerine, alerjilere yol açabilir. Genel olarak kâfi ve istikrarlı beslenen, rastgele bir sıhhat sorunu olmayan bireylerde besin desteği için kâfi delil yoktur. Bilhassa beslenme, uyku, antrenman üzere bağışıklığı etkileyen öteki faktörleri güzelleştirmeden desteklerden yarar beklemek hakikat bir yaklaşım değildir.”
“ANTİOKSİDAN İÇERİĞİ YÜKSEK OLAN BESİNLER TÜKETİLMELİ”
Bağışıklık sisteminin tıpkı bir orkestra üzere çalıştığını vurgulayan Doç. Dr. Gökçen Garipoğlu, bağışıklığı kuvvetli tutmak için evvela çeşitli ve istikrarlı beslenmenin kıymetini vurguladı.
Mutlaka kâfi protein, vitamin, mineral, posa ve su alımının sağlanmasını, yüksek yağ ve yüksek karbonhidratlı beslenmekten de kaçınılmasını söylemiş oldu. Doç. Dr. Gökçen Garipoğlu hususa ait şunları ekledi: “Her gün 5-7 porsiyon mevsim zerzevatları ve meyveleri, yumurta, fermente süt eserleri ve tam tahıllar tüketilmelidir. Haftada 2 kere balık tüketmeye çalışmak, kırmızı eti 1-2 seferden fazla tüketmemek, bir daha haftada 2-3 sefer kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek tüketmek fazlaca ehemmiyet arz ediyor. Günlük 30-60 gram fındık, badem ve cevizi de menüye eklemek gerekiyor. Bilhassa ortasında bulunduğumuz kış aylarında antioksidan içeriği yüksek olan lahana, ıspanak, soğan, sarımsak, pırasa, kereviz, karnabahar, havuç, yeşil çay, zerdeçal, zencefil, kırmızıbiber, kekik, zeytin, zeytinyağı öne çıkan besinler diyebiliriz.”
“GÜNLÜK SU TÜKETİMİ 2 LİTREYE ÇIKARILMALI”
Önemli bir hatırlatma da bulunan Doç. Dr. Gökçen Garipoğlu hazır yemeklerden olabildiğince uzak durulması ve bol su içilmesi gerektiğini söyleyerek şunlar ekledi: “Sadece âlâ beslenmek kâfi değil. Su bedenimizdeki metabolik faaliyetler kararı oluşan atık hususların uzaklaştırılmasında böbrekler ve bağırsaklarımız için son derece değerlidir. Bilhassa grip üzere enfeksiyon durumlarında suya olan gereksinim da artar. Fakat havalar soğuyunca sıcak içecekler evvela tercih ediliyor, bu niçinle su içimi azalıyor. Çay, kahve üzere içecekler günde 2-3 porsiyona kadar sağlıklı olsa da fazlasının içerdiği kafein üzere unsurlar niçiniyle bedenden sıvı kaybını artırdığı unutulmamalıdır. Su tüketimi günlük 2 litreye çıkarılmalı, çay ve kahve buna dâhil edilmemelidir”.
“VİTAMİNLER DENETİMLİ ALINMALI”
Doç. Dr. Gökçen Garipoğlu vitamin desteklerinin şayet bilinen bir beslenme yetersizliği ya da kronik bir hastalık niçiniyle artmış bir ihtiyaç var ise kullanılmasının gerekli olduğunu vurgulayarak şunları ekledi: “Besinleri besin kıymetini koruyarak hazırlamak ve pişirmek, tek tip beslenmeden kaçınıp çeşitliliğe ihtimam göstermek gerekir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için hayli sayıda, yüksek dozlarda destek almak bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir, ilaç etkileşimlerine, karaciğer-börek meselelerine, alerjilere yol açabilir. Genel olarak kâfi ve istikrarlı beslenen, rastgele bir sıhhat sorunu olmayan bireylerde besin desteği için kâfi delil yoktur. Bilhassa beslenme, uyku, antrenman üzere bağışıklığı etkileyen öteki faktörleri güzelleştirmeden desteklerden yarar beklemek hakikat bir yaklaşım değildir.”