BOTR
Aktif Üye
AJANSSPOR HABER
Fenerbahçe, Avrupa Ligi’nde birinci 30 dakikada 3-0 yenik duruma düştüğü Rennes müsabakasını son 10 dakikada bulduğu iki golle 3-3 birliktee bitirdi. Sarı lacivertli taraftarlar, maçın bitiş düdüğüyle 3-0’dan geri dönmeyi başaran ekibe büyük sevgi gösterirken spor müellifleri Fenerbahçe- Rennes maçını şu biçimde kıymetlendirdi…
Mehmet Demirkol: Gerçek bir meydan okuma
Mehmet Demirkol (Fanatik): Rennes 4-3-3 temel dizilişiyle alandaydı. Çok hareketli, hayli süratli bir tek pas oyunuyla baş döndürdüler. Genesio, uygun çalışmış ve birinci maçta 4-4-2’sinin yaşadığı problemlerin tahlilini bulmuş üzereydi. Ne olduğunu anlamadan maç 3-0’a geldi. Kolay şutlar olmadığını bilerek Altay’ın da olaya müdahale edemediğini söylemek lazım. 61’de Jesus’tan 4-4-2 atılımı geldi. Bilhassa Emre’nin sağ kanata dayanılmaz bir akışkanlık getirdiğini söylemek lazım. Tek eksik hamle alanındaki akışkanlığı ve beceriyi artıramamak bulunmasına karşın 3-0’dan 3-3’e dönebilmek gerçek bir meydan okuma. Fenerbahçe bu sene sık sık yaptığı üzere fazlaca kuvvetli bir ileti verdi. Bu düzeyde bu kadar berbat başlayıp Rennes’i 2. sefer toplam 5-0’dan yakalamak, yenilgiyi asla kabullenmemek… Bu fazlacatandır unuttuğumuz bir Fenerbahçe.
Uğur Meleke: Futbolculara hayal kurdurmaya başladı
Uğur Meleke (Hürriyet): Rennes şu anda Avrupa Ligi’nin en âlâ beş kadrosundan biri. Yani bu maç Fenerbahçe için bir ‘gerçeklik testi’ idi… Fransa’daki birinci maçtan Genesio dersler çıkarmış, sarı-lacivertli savunma sınırının iki kenarına yaptılar koşuları. Lakin Jesus o denli bir teknik adam ki, “Avcı ne kadar hile bilirse, ayı o kadar yol bilir” atasözünü anımsatıyor beşere. Genesio her şeyi hakikat yaptığını düşünürken Jesus 60’ta dört oyuncu birden değiştirdi; ekibi 4-1-3-2’ye çevirdi, hamle presin yoğunluğunu artırdı ve fevkalade bir geri dönüşe daha imza attı Kadıköy’de. Jesus’un Fenerbahçe’sinin bu Rennes’e karşı 3-0’dan geri dönmesi, daha sonraki cinsler için de katiyen hayal kurdurmuştur futbolculara.
Şansal Büyüka: Fenerbahçe izleyicisi Altay’a niçin homurdandı anlamadım!
Şansal Büyüka (Milliyet): Fenerbahçe izleyicisi gollerden daha sonra kaleci Altay’a niye homurdandı, anlamadım… Bırakın Altay’ı B.Münih kalesinden Neuer‘i getirip khalbukinız, gol olan bu vuruşları yine çıkartamazdı… Açık konuşalım; Rennes 3-1‘i kâfi görmüş olacak ki, ikinci yarıda bu skoru korumak ismine adeta üstüne yatmak istedi… İşte Fenerbahçe‘nin inadı ve mağlubiyete isyanı burada devreye girdi… Biraz daha mühlet olsa, Fenerbahçe Türk futbol tarihine geçecek bir mucizeye imza atabilirdi… Fakat 3-0‘dan daha sonra 3-3‘ü yakalamak camiayı memnun etmeye yetti… Rennes, Fenerbahçe‘den daha kaliteli ve daha atletik bir takım… Unutulmasın; yalnızca önde oynayan üç oyuncularının toplam maliyeti tam 70 milyon euro…
Ömer Üründül: Geri dönüş sahiden önemli
Ömer Üründül (Sabah): Rennes hızlı ve bitirici ataklarla 3 farklı öne geçti. Artık her şey çıkmaza girmişti. Lakin ikinci yarıda roller değişti. izleyicisiyle bütünleşen Fenerbahçe oyunu büsbütün domine etmeye başladı. daha sonra Jesus’tan her zamankinden biraz daha erken, biri Gustavo’nun sakatlığı yüzünden 4 değişiklik birden geldi. daha sonra Fenerbahçe hiç ümidini yitirmeden bastırdı. Rennes üzere bir gruba 0-3’ten geri dönüş nitekim epeyce kıymetliydi. Özellikle şiddetli rakipler karşısında üçlü defans uygulanıyorsa orta sahanın kenarında savunma istikameti zayıf Lincoln’ün oynaması yanlış. Arao sakatlıktan daha sonra fizik olarak epeyce düşmüş. Dün gece hayli verimsizdi. Kadronun dinamosu Crespo ikinci devre kendine geldi. Jesus da herbiçimde maçtan daha sonra Zajc’a hiç talih vermemesinin ne kadar yanlış olduğunu düşünecektir.
Ercan İtimat: Fenerbahçe hayli büyük iş başardı
Ercan İtimat (Milliyet): Tahtaya vurup “nazar değemesin” demekten diğer yapacak bir şey yok Fenerbahçe için. Zira epey büyük iş başardı Sarı-Lacivert kadro. Rennes üzere bir rakibi deplasmanda birliktee kalıp Kadıköy’de 0-3’den 3-3 getirmek, küme başkanı olup son 16’ya play-ofsuz katılmakla eş zorlukta.
Faik Çetiner: Terini akıtanlara helal olsun
Faik Çetiner (Fanatik): Deneyimli Rennes birinci 45 dakikada ani ataklarla 3 gol birden buldu. Umutlar tükenmiş gözükürken gelen Valencia’nın golü, ikinci yarı için moral oldu. Rennes’in ikinci yarı geriye yaslanmasıyla Fenerbahçe’nin baskılı oyunu son yarım saat atılımları ile fevkalade bir geri dönüşüne imza attı. Son yarım saatte Kadıköy’de Fenerbahçe rüzgarı vardı. Bu maç aslında yazılacak değil, yaşanacak bir 90 dakika olarak tarihe geçmiştir. Terini akıtanlara helal olsun…
Gürcan Bilgiç: Hürmet duyulacak bir grup ruhu
Gürcan Bilgic (Sabah): Rennes kadrosunun oynadığı oyuna, sürate, pas kalitesine bakınca birinci yarının skoruna, “niçin” diye sorma hakkı elinizden gidiyor. Üçüncü bölge baskısını harika yaptıkları üzere, baskıyı yediklerinde de “mükemmel” çıktılar. Fenerbahçe, 60’dan itibaren “bire bir” oyuna döndü. 0-3’ten 3-3’e dönen bir “Kadıköy mucizesi” gerçekleşti. Hakeme karşın, Rennes ekibinin “kibirine” karşı yaptılar bunu. Hürmet duyulacak bir kadro ruhu, ayakta alkışlanacak Jesus tertibi ve inancını koruyan Fenerbahçe taraftarı ile “kahramanlarla” dolu bir maç yaşandı. bir daha helâl olsun…
Fenerbahçe, Avrupa Ligi’nde birinci 30 dakikada 3-0 yenik duruma düştüğü Rennes müsabakasını son 10 dakikada bulduğu iki golle 3-3 birliktee bitirdi. Sarı lacivertli taraftarlar, maçın bitiş düdüğüyle 3-0’dan geri dönmeyi başaran ekibe büyük sevgi gösterirken spor müellifleri Fenerbahçe- Rennes maçını şu biçimde kıymetlendirdi…
Mehmet Demirkol: Gerçek bir meydan okuma
Mehmet Demirkol (Fanatik): Rennes 4-3-3 temel dizilişiyle alandaydı. Çok hareketli, hayli süratli bir tek pas oyunuyla baş döndürdüler. Genesio, uygun çalışmış ve birinci maçta 4-4-2’sinin yaşadığı problemlerin tahlilini bulmuş üzereydi. Ne olduğunu anlamadan maç 3-0’a geldi. Kolay şutlar olmadığını bilerek Altay’ın da olaya müdahale edemediğini söylemek lazım. 61’de Jesus’tan 4-4-2 atılımı geldi. Bilhassa Emre’nin sağ kanata dayanılmaz bir akışkanlık getirdiğini söylemek lazım. Tek eksik hamle alanındaki akışkanlığı ve beceriyi artıramamak bulunmasına karşın 3-0’dan 3-3’e dönebilmek gerçek bir meydan okuma. Fenerbahçe bu sene sık sık yaptığı üzere fazlaca kuvvetli bir ileti verdi. Bu düzeyde bu kadar berbat başlayıp Rennes’i 2. sefer toplam 5-0’dan yakalamak, yenilgiyi asla kabullenmemek… Bu fazlacatandır unuttuğumuz bir Fenerbahçe.
Uğur Meleke: Futbolculara hayal kurdurmaya başladı
Uğur Meleke (Hürriyet): Rennes şu anda Avrupa Ligi’nin en âlâ beş kadrosundan biri. Yani bu maç Fenerbahçe için bir ‘gerçeklik testi’ idi… Fransa’daki birinci maçtan Genesio dersler çıkarmış, sarı-lacivertli savunma sınırının iki kenarına yaptılar koşuları. Lakin Jesus o denli bir teknik adam ki, “Avcı ne kadar hile bilirse, ayı o kadar yol bilir” atasözünü anımsatıyor beşere. Genesio her şeyi hakikat yaptığını düşünürken Jesus 60’ta dört oyuncu birden değiştirdi; ekibi 4-1-3-2’ye çevirdi, hamle presin yoğunluğunu artırdı ve fevkalade bir geri dönüşe daha imza attı Kadıköy’de. Jesus’un Fenerbahçe’sinin bu Rennes’e karşı 3-0’dan geri dönmesi, daha sonraki cinsler için de katiyen hayal kurdurmuştur futbolculara.
Şansal Büyüka: Fenerbahçe izleyicisi Altay’a niçin homurdandı anlamadım!
Şansal Büyüka (Milliyet): Fenerbahçe izleyicisi gollerden daha sonra kaleci Altay’a niye homurdandı, anlamadım… Bırakın Altay’ı B.Münih kalesinden Neuer‘i getirip khalbukinız, gol olan bu vuruşları yine çıkartamazdı… Açık konuşalım; Rennes 3-1‘i kâfi görmüş olacak ki, ikinci yarıda bu skoru korumak ismine adeta üstüne yatmak istedi… İşte Fenerbahçe‘nin inadı ve mağlubiyete isyanı burada devreye girdi… Biraz daha mühlet olsa, Fenerbahçe Türk futbol tarihine geçecek bir mucizeye imza atabilirdi… Fakat 3-0‘dan daha sonra 3-3‘ü yakalamak camiayı memnun etmeye yetti… Rennes, Fenerbahçe‘den daha kaliteli ve daha atletik bir takım… Unutulmasın; yalnızca önde oynayan üç oyuncularının toplam maliyeti tam 70 milyon euro…
Ömer Üründül: Geri dönüş sahiden önemli
Ömer Üründül (Sabah): Rennes hızlı ve bitirici ataklarla 3 farklı öne geçti. Artık her şey çıkmaza girmişti. Lakin ikinci yarıda roller değişti. izleyicisiyle bütünleşen Fenerbahçe oyunu büsbütün domine etmeye başladı. daha sonra Jesus’tan her zamankinden biraz daha erken, biri Gustavo’nun sakatlığı yüzünden 4 değişiklik birden geldi. daha sonra Fenerbahçe hiç ümidini yitirmeden bastırdı. Rennes üzere bir gruba 0-3’ten geri dönüş nitekim epeyce kıymetliydi. Özellikle şiddetli rakipler karşısında üçlü defans uygulanıyorsa orta sahanın kenarında savunma istikameti zayıf Lincoln’ün oynaması yanlış. Arao sakatlıktan daha sonra fizik olarak epeyce düşmüş. Dün gece hayli verimsizdi. Kadronun dinamosu Crespo ikinci devre kendine geldi. Jesus da herbiçimde maçtan daha sonra Zajc’a hiç talih vermemesinin ne kadar yanlış olduğunu düşünecektir.
Ercan İtimat: Fenerbahçe hayli büyük iş başardı
Ercan İtimat (Milliyet): Tahtaya vurup “nazar değemesin” demekten diğer yapacak bir şey yok Fenerbahçe için. Zira epey büyük iş başardı Sarı-Lacivert kadro. Rennes üzere bir rakibi deplasmanda birliktee kalıp Kadıköy’de 0-3’den 3-3 getirmek, küme başkanı olup son 16’ya play-ofsuz katılmakla eş zorlukta.
Faik Çetiner: Terini akıtanlara helal olsun
Faik Çetiner (Fanatik): Deneyimli Rennes birinci 45 dakikada ani ataklarla 3 gol birden buldu. Umutlar tükenmiş gözükürken gelen Valencia’nın golü, ikinci yarı için moral oldu. Rennes’in ikinci yarı geriye yaslanmasıyla Fenerbahçe’nin baskılı oyunu son yarım saat atılımları ile fevkalade bir geri dönüşüne imza attı. Son yarım saatte Kadıköy’de Fenerbahçe rüzgarı vardı. Bu maç aslında yazılacak değil, yaşanacak bir 90 dakika olarak tarihe geçmiştir. Terini akıtanlara helal olsun…
Gürcan Bilgiç: Hürmet duyulacak bir grup ruhu
Gürcan Bilgic (Sabah): Rennes kadrosunun oynadığı oyuna, sürate, pas kalitesine bakınca birinci yarının skoruna, “niçin” diye sorma hakkı elinizden gidiyor. Üçüncü bölge baskısını harika yaptıkları üzere, baskıyı yediklerinde de “mükemmel” çıktılar. Fenerbahçe, 60’dan itibaren “bire bir” oyuna döndü. 0-3’ten 3-3’e dönen bir “Kadıköy mucizesi” gerçekleşti. Hakeme karşın, Rennes ekibinin “kibirine” karşı yaptılar bunu. Hürmet duyulacak bir kadro ruhu, ayakta alkışlanacak Jesus tertibi ve inancını koruyan Fenerbahçe taraftarı ile “kahramanlarla” dolu bir maç yaşandı. bir daha helâl olsun…