Mukallid Ne Demek Fıkıh Kısaca ?

Emirhan

Yeni Üye
\Mukallid Nedir? Fıkıh Perspektifinden Anlamı ve Önemi\

Fıkıhta "Mukallid" terimi, belirli bir mezhebin görüşlerini, alimlerini ve fetvalarını takip eden kişiyi tanımlamak için kullanılır. Bu kişi, kendi başına fıkhi meselelerde bağımsız bir ictihad (görüş oluşturma) yapamaz ve bir müctehid (daha yüksek seviyede bilgi ve yetkinlik sahip olan fıkıh uzmanı) ya da mezhebin görüşlerini takip eder. İslam fıkhı, farklı mezheplerin ve alimlerin görüşlerini barındırdığından, mukallid kavramı, İslam hukukunun anlaşılmasında önemli bir yer tutar. Bu yazıda, mukallid kavramı derinlemesine ele alınacak, çeşitli sorularla bu terimin anlamı daha da açılacaktır.

\Mukallid Kimdir?\

Mukallid, kelime olarak "taklit eden" anlamına gelir. Fıkıh terminolojisinde ise, bir kişinin bağımsız bir dini hüküm vermek yerine, belirli bir mezhep veya müctehidin görüşüne dayalı olarak hareket etmesidir. Bir mukallid, tek başına kendi fetvasını oluşturamaz ve bu nedenle dini meselelerde müracaat edeceği bir müctehid ya da alim gerekir.

Mukallid olma durumu, çoğunlukla bireyin dini bilgi seviyesinin, müctehid olma yeteneğinden düşük olduğu durumlarda ortaya çıkar. Yani, kişi fıkıh konusunda uzmanlık düzeyine ulaşmamış ve bu nedenle dinî meselelerde daha üst seviyedeki alimlere dayanarak hareket etmektedir. İslam hukukunda, bazı insanlar müctehid olabilirken, çoğunluk bunları takip etmek durumundadır; işte bu durumdaki kişilere mukallid denir.

\Mukallid Olmanın Şartları Nelerdir?\

Mukallid olmak için belirli şartlar vardır. Herkesin mukallid olma durumu aynı şekilde değerlendirilmez. Mukallid olmak için gerekli temel özellikler şunlardır:

1. **İlim ve İctihad Yetersizliği**: Mukallid, fıkıh konusunda bağımsız olarak ictihad yapacak bilgiye sahip olmayan kişidir. Bu nedenle kendi başına dini meselelerde çözüm aramaz, bir müctehidin veya alimlerin görüşlerine dayanır.

2. **Bir Mezhebin Takipçisi Olmak**: Mukallid olan kişi, genellikle bir mezhebi takip eder. Bu, bir İslam mezhebi (örneğin Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbeli vb.) olabilir. Kişi, hangi mezhebi takip ediyorsa, o mezhebin fetvalarını kabul eder.

3. **Hikmet ve Delil Gücü**: Mukallid, verilen fetvanın arkasındaki delil gücünü araştırma gerekliliği duymaz. O, sadece seçilen mezhebin görüşünü kabul eder.

\Mukallid Olmanın Dini ve Hukuki Boyutu\

Fıkıhta mukallid olmak, genellikle dini hükümleri takip etmek için bir zorunluluk olarak kabul edilir. Herkesin müctehid olma kapasitesi ve yeteneği bulunmaz. Bu sebeple, İslam toplumunda bir kısmı müctehid olarak fetva verirken, diğerleri bu fetvalara uyar ve uygulamada mukallid olarak hareket eder.

Hukuki açıdan bakıldığında, mukallidin, seçtiği mezhebin alimlerinin görüşlerine göre hareket etmesi kabul edilir. Çünkü, fıkıh ilmi, detaylı bir bilgi ve derin bir analiz gerektiren bir alandır. Bu nedenle mukallidlerin, uzmanlık düzeyinde olmayan kişilerin fetvalarına başvurması gereklidir. İslam hukukunun, insanlar arasında doğru bir şekilde uygulanabilmesi için bu yapı oldukça önemlidir.

\Mukallid ve Taklit Arasındaki Farklar\

Mukallid kelimesi, dilsel olarak "taklit eden" anlamına gelir; ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta, mukallidin dini meselelerde yalnızca fetva taklit etmesidir. Taklit, her zaman körü körüne bir kabul anlamına gelmez; burada, kişinin alimlerin görüşlerine dayalı olarak hareket etmesi söz konusudur.

Taklit, bir şeyin doğru olduğunu bilmeden, sadece bir otoriteye dayanarak yapılması anlamına gelirken, mukallid bir kişi, bir müctehidin bilgi ve görüşüne dayanarak hareket eder. Buradaki fark, mukallidin, bilmediği konuda bir uzmanı taklit etmesidir. Taklit, her zaman bir uzmanı izlemek olmasa da, mukallidlik durumu daima uzman bir müctehidi izlemeyi gerektirir.

\Mukallid Olmayan Kişi Kimdir?\

Mukallid olmayan kişi, müctehid olarak kabul edilen kişidir. Müctehid, fıkıh alanında derinlemesine bilgiye sahip ve dini meselelerde kendi bağımsız görüşlerini oluşturabilen kişidir. Müctehidler, bir konuda geniş bir bilgiye sahip olup, metinleri ve hadisleri derinlemesine yorumlayabilir ve yeni fetvalar verebilirler. Bu bakımdan, müctehidlerin görüşleri, sadece bir mezhebin görüşü değil, çoğu zaman özgün ve zamanla değişen dini meselelerde yeni bir bakış açısı getirebilir.

\Mukallid Olmanın Zorlukları ve Avantajları\

Mukallid olmanın bazı zorlukları ve avantajları vardır. Avantajları, dini meseleleri daha net bir şekilde anlamaya ve takip etmeye yardımcı olmasıdır. Bir müctehidi takip etmek, zamanla oluşacak karmaşayı ve belirsizliği önler. Aynı zamanda, fıkıh ilmi konusunda derin bilgiye sahip olmayan biri için, bir uzmanın görüşlerine başvurmak, dini yaşamda kolaylık sağlar.

Ancak, mukallid olmanın bazı zorlukları da vardır. Örneğin, sürekli bir uzmanın görüşüne dayanmak, bazen kişinin dini meselelerdeki bağımsız düşünme yeteneğini kısıtlayabilir. Ayrıca, her müctehidin görüşüne göre hareket etmek, toplumdaki farklı fıkıh yaklaşımlarının getirdiği anlaşmazlıkları da beraberinde getirebilir.

\Sonuç: Mukallidliğin İslam Hukukundaki Yeri\

İslam fıkhında mukallidlik, bir kişinin dini meselelerde uzman görüşlerine başvurarak hareket etmesi ve kendi başına bağımsız bir fetva oluşturamamasıdır. Bu durum, birçok insan için gerekli ve faydalıdır, çünkü herkesin müctehid olma yeteneği yoktur. Ancak, mukallid olmanın da çeşitli avantajları ve zorlukları bulunmaktadır. İslam hukuku, bireylerin doğru bir şekilde dini hükümleri uygulayabilmesi için bu tür yapıları düzenlemiştir.

Sonuç olarak, mukallid olmak, fıkıh anlayışında doğru yolu bulmak için güvenilir bir yöntemdir. Bununla birlikte, her bireyin, daha derin fıkıh bilgisine sahip olabilmesi için çaba göstermesi ve kendi dini sorularına daha derinlemesine bir yanıt arayarak, bir zaman sonra müctehid olabilme seviyesine ulaşması da mümkündür.