amerikali
Aktif Üye
Bahar periyodunda polenlere maruz kalmanın astım hastalarında şikayetlerin artmasına ve hatta astım ataklarına niye olduğunun altını çizen Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği, Astım Çalışma Kümesi Lideri Prof. Dr. Ferda Öner Erkekol, “Polen alerjisi olan bireylerde kesinlikle burun akıntısı, hapşırık, burun damak kaşıntısı ile seyreden alerjik rinit bulgularının olması gerekmez. kimi vakit yalnızca öksürük, nefes darlığı ve hırıltı ile seyreden astım tablosuyla da karşılaşabiliyoruz. Bu niçinle şikayetler artmadan astım hastalarının alerji testleri ile polen alerjisi olup olmadığının kıymetlendirilmesi için alerji ve immünoloji uzmanlarına başvurmaları önemlidir” dedi.
İlkbaharın gelmesi, tabiatın canlanması ile dış ortamda geçireceğimiz vakit içinderın müddeti artmaya başladı. Lakin açık havada geçirilecek keyifli vakitler alerjik şahıslar, bilhassa de polen alerjisi olan astım hastaları için zorlayıcı bir devir olabilmektedir.
Polenler Astım Ataklarına niye Olabilir!
Tüm dünyada olduğu üzere ülkemizde de polen alerjisi azımsanmayacak seviyede karışımıza çıkıyor. Ülkemizin farklı bölgelerinde yer alan bitki örtüsünün tesiri ile polen alerjisi olan birey oranının %5-10 içinde olduğuna dikkat çeken Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği, Astım Çalışma Kümesi Lideri Prof. Dr. Ferda Öner Erkekol, alerjik astımlı bireylerde polen alerjisinin üçte bir oranında görüldüğünü vurgulayarak şunları söylemiş oldu:
“Astım krizi, öksürük, nefes darlığı, hırıltı, göğüste tıkanma ve baskı hissi ile seyreder. Bu yakınmalar vakit ortasında artıp azalabilir, yani değişkendir. Bu değişkenlikte tesirli olan noktalardan biri kıymetli tetikleyiciler olan alerjenler ile müsabakadır. Polen maruziyeti astım gelişmenine niye olmanın yanı sıra, astım hastalarında şikayetlerin artmasına ve hatta astım ataklarına niye olabilir. Polen alerjisi olan bireylerde kesinlikle burun akıntısı, hapşırık, burun damak kaşıntısı ile seyreden alerjik rinit (saman nezlesi) tablosunun olması gerektiği fikri yaygındır. Bu niçinle birtakım polen alerjik astım hastalarının teşhis alması gecikebilmektedir. Unutulmamalıdır polen alerjisi bir küme hastada yalnız öksürük, nefes darlığı ve hırıltı ile seyreden astım tablosu ile de seyredebilmektedir. Bu niçinle bahar periyodunda bu tip yakınmaları olan hastaların astım açısından kıymetlendirilmek ve tıpkı biçimde astım hastalarının da alerji testleri ile polen alerjisi olup olmadığının kıymetlendirilmesi için alerji ve immünoloji uzmanlarına müracaatları kıymetlidir.”
Polen alerjik astımlıların bahar periyodunda bilhassa dikkat etmesi gereken kimi noktaları aktaran Prof. Dr. Ferda Öner Erkekol, “Bilindiği üzere astım sistemli takip ve uygun tedavi seçenekleri ile denetim altına alınabilen ve hastaların büyük çoğunluğunun günlük hayatlarını astımları yokmuş üzere yaşayabildikleri bir hastalıktır. Bu uygunluk halini sağlayabilmek için en kıymetli nokta polen alerjik olan yahut kuşkusu olan hastaların polen dönemi öncesinde hekim denetimlerinin yapılması ve uygun tedavinin başlanılması, devam ettirilmesidir. İlaç tedavisinin yanı sıra mümkün olduğunca polen maruziyetinin azaltılması gerekir. Polen maruziyetinin tam olarak engellenmesi pratikte mümkün olmamakla bir arada, dış ortamda yapılacak faaliyetlerin bilhassa antrenman üzere zorlayıcı faaliyetlerin polenizasyonun ağır olmadığı saatlerde yapılması, dış ortamda maske takılması, konuta gelindiğinde giysilerin değiştirilmesi ve el-yüz yıkanması ile polenlerin mümkün olduğunca uzaklaştırılması önerilir.”
Değişen Hava Sıcaklıkları ve Viral Enfeksiyonlar Astımınızı Tetikleyebilir!
Bahar devrinde astımı tetikleyen tek etkenin polenler olmadığının altını çizen Prof. Dr. Ferda Öner Erkekol, “Değişken hava sıcaklıkları ve viral enfeksiyonlar da astımın değerli tetikleyicileridir” dedi.
Son günlerde suratı azalmış olmakla bir arada bu baharı da COVID 19 hastalığı ile bir arada yaşayacağımızı ileten Erkekol, bu niçinle bilhassa şikayetleri artan astım hastalarının, mevcut durumlarının kıymetlendirilmesi ve viral enfeksiyona yahut polen alerjisine bağlı kötüleşmenin ayırt edilebilmesi için hekim müracaatlarını geciktirmeden yapmalarını önerdi.
Hibya Haber Ajansı
İlkbaharın gelmesi, tabiatın canlanması ile dış ortamda geçireceğimiz vakit içinderın müddeti artmaya başladı. Lakin açık havada geçirilecek keyifli vakitler alerjik şahıslar, bilhassa de polen alerjisi olan astım hastaları için zorlayıcı bir devir olabilmektedir.
Polenler Astım Ataklarına niye Olabilir!
Tüm dünyada olduğu üzere ülkemizde de polen alerjisi azımsanmayacak seviyede karışımıza çıkıyor. Ülkemizin farklı bölgelerinde yer alan bitki örtüsünün tesiri ile polen alerjisi olan birey oranının %5-10 içinde olduğuna dikkat çeken Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği, Astım Çalışma Kümesi Lideri Prof. Dr. Ferda Öner Erkekol, alerjik astımlı bireylerde polen alerjisinin üçte bir oranında görüldüğünü vurgulayarak şunları söylemiş oldu:
“Astım krizi, öksürük, nefes darlığı, hırıltı, göğüste tıkanma ve baskı hissi ile seyreder. Bu yakınmalar vakit ortasında artıp azalabilir, yani değişkendir. Bu değişkenlikte tesirli olan noktalardan biri kıymetli tetikleyiciler olan alerjenler ile müsabakadır. Polen maruziyeti astım gelişmenine niye olmanın yanı sıra, astım hastalarında şikayetlerin artmasına ve hatta astım ataklarına niye olabilir. Polen alerjisi olan bireylerde kesinlikle burun akıntısı, hapşırık, burun damak kaşıntısı ile seyreden alerjik rinit (saman nezlesi) tablosunun olması gerektiği fikri yaygındır. Bu niçinle birtakım polen alerjik astım hastalarının teşhis alması gecikebilmektedir. Unutulmamalıdır polen alerjisi bir küme hastada yalnız öksürük, nefes darlığı ve hırıltı ile seyreden astım tablosu ile de seyredebilmektedir. Bu niçinle bahar periyodunda bu tip yakınmaları olan hastaların astım açısından kıymetlendirilmek ve tıpkı biçimde astım hastalarının da alerji testleri ile polen alerjisi olup olmadığının kıymetlendirilmesi için alerji ve immünoloji uzmanlarına müracaatları kıymetlidir.”
Polen alerjik astımlıların bahar periyodunda bilhassa dikkat etmesi gereken kimi noktaları aktaran Prof. Dr. Ferda Öner Erkekol, “Bilindiği üzere astım sistemli takip ve uygun tedavi seçenekleri ile denetim altına alınabilen ve hastaların büyük çoğunluğunun günlük hayatlarını astımları yokmuş üzere yaşayabildikleri bir hastalıktır. Bu uygunluk halini sağlayabilmek için en kıymetli nokta polen alerjik olan yahut kuşkusu olan hastaların polen dönemi öncesinde hekim denetimlerinin yapılması ve uygun tedavinin başlanılması, devam ettirilmesidir. İlaç tedavisinin yanı sıra mümkün olduğunca polen maruziyetinin azaltılması gerekir. Polen maruziyetinin tam olarak engellenmesi pratikte mümkün olmamakla bir arada, dış ortamda yapılacak faaliyetlerin bilhassa antrenman üzere zorlayıcı faaliyetlerin polenizasyonun ağır olmadığı saatlerde yapılması, dış ortamda maske takılması, konuta gelindiğinde giysilerin değiştirilmesi ve el-yüz yıkanması ile polenlerin mümkün olduğunca uzaklaştırılması önerilir.”
Değişen Hava Sıcaklıkları ve Viral Enfeksiyonlar Astımınızı Tetikleyebilir!
Bahar devrinde astımı tetikleyen tek etkenin polenler olmadığının altını çizen Prof. Dr. Ferda Öner Erkekol, “Değişken hava sıcaklıkları ve viral enfeksiyonlar da astımın değerli tetikleyicileridir” dedi.
Son günlerde suratı azalmış olmakla bir arada bu baharı da COVID 19 hastalığı ile bir arada yaşayacağımızı ileten Erkekol, bu niçinle bilhassa şikayetleri artan astım hastalarının, mevcut durumlarının kıymetlendirilmesi ve viral enfeksiyona yahut polen alerjisine bağlı kötüleşmenin ayırt edilebilmesi için hekim müracaatlarını geciktirmeden yapmalarını önerdi.
Hibya Haber Ajansı