Roy ailesi, bu önemli “arka arkaya” bölümde bavullarını açıyor

anKeRcKO

Yeni Üye
Diyalog, şoktan üzüntüye ve manevraya sorunsuz bir şekilde geçer. Gök kubbe kırıldı. Tanrı – ya da şeytan ya da her ikisi – öldü. İster aileniz, ister iş arkadaşlarınız, ister Shiv’in görüşmediği kocası Tom (Matthew Macfadyen) gibi, her ikisinin de talihsiz bir parçası olun, bu boşluğun doldurulması ve tufan hazırlanması gerekiyor. . “Koruyucumu kaybettim,” diyor, kafasının yakında boynundan ayrılabileceğini fark eden bir Game of Thrones sancaktar gibi.

Cox’ta TV’nin en büyük aktörlerinden birine sahip olan Armstrong’un bunu bize Logan’ın bakış açısından anlatmaması cesur ve güçlü bir hamle. Sonunda ne düşündüğünü bilmiyoruz. Çocukları gibi onun da ne hissettiğini, onların son sözlerini duyup duymadığını bilmiyoruz. Kapanış yok, tatmin yok. Sonsuza dek evrenin merkezinde bir soru işareti olarak kalacak.

Bunun yerine sezonun ilk bölümünden bir sahne son vasiyetine kadar kaynıyor. Kendall, Roman ve Shiv’in katılmak istemediği bir doğum günü partisinde tedirgin olan Logan, kendisini koruması Colin (Scott Nicholson) ile bir lokantada bulur – Logan Roy için üzülmek mümkün mü? – “en iyi arkadaşı” diyor.

Logan, temkinli arkadaşına artık ölüm döşeğindeki bir monolog gibi gelen şeye başlar. “İnsan nedir?” Colin’e sorar, ardından kendi sorusunu yanıtlar: “İnsan nedir? Değerleri ve hedefleri vardır, ancak bir pazarda faaliyet gösterir. Evlilik piyasası, iş piyasası, para piyasası, fikir piyasası vb. ”Ve piyasanın kararında kazanan olsa da – çoğu insanın “pigme” olduğu “elli fit boyunda” – öyle hissetmiyor gibi görünüyor. .

Sonunda Colin’e ölümden sonraki hayata inanıp inanmadığını sorar ve Logan yine kendi cevabını verir. “Bilmiyoruz” diyor. “Bilemeyiz. Ama şüphelerim var.”

Bu şüpheler, Atlantik’in binlerce fit ötesindeki bir uçak zemininde doğrulandı veya reddedildi; bu, “veraset” için en uygun seçimdir. Dizi, araçtan araca, bir lüks antiseptik odadan diğerine hareket eden seyyar insanları konu alıyor.