PekYakinda
Yeni Üye
İstanbul’da yaşayanMetin Doğan, bedeninde yaygın ağrılar olması üzerine hastaneye başvurdu. Yapılan birinci tetkikler kararında tiroid kanseri tanısı konuldu. Kanser tanısı temalınca yıkılan Metin Doğan öbür bir hastane ve tabibe başvurduğunda kanser olmadığını, paratiroid adenomu olduğunu öğrenince rahat bir nefes aldı.
İstanbul Kartal’da yaşayan 50 yaşındaki Metin Doğan, rutin olarak altı ayda bir yaptırdığı kan analizlerinde kalsiyum ve fosfor kıymetlerinin yüksek çıkması ve bedeninde yaygın ağrılar olması üzerine hastaneye başvurdu. Ultrasonda tiroid bezinde yaklaşık 2,5cm çapında nodül olduğu ve bu nodüle biyopsi yapılması gerektiği bilgisi verildi. Yapılan biyopsi kararında verilen patoloji raporunda tiroid kanseri olduğu ve kesinlikle ameliyat olarak tüm tiroid bezinin alınması gerektiği söylendi. Metin beyefendi farklı bir görüş almak için Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Endokrin Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erhan Ayşan’a başvurusu daha sonrası yapılan tetkikler kararı ve tabibin dikkati yardımıyla tiroid kanseri olmadığı, paratiroid adenomu olduğu ortaya çıktı.
“SON KARARI AMELİYATTA VERDİK!”
Prof. Dr. Erhan Ayşan yaptığı ultrasonda tiroid bezinde rastgele bir nodül olmadığını ve nodül sanılan 2,5 cm çapındaki oluşumun aslında âlâ huylu bir paratiroid bezi adenomu olduğunu fark etti. “Ancak bir daha de bir yanılgı olmaması için yapılan biyopsinin kesimlerini iki farklı patoloji uzmanına daha inceletmek istedim” diyen Prof. Ayşan, görünümün tiroid kanseri ile uyumlu bulunmasına karşın son sonucun ameliyatta verileceğini söyleyerek hastayı bilgilendirdikten daha sonra ameliyata aldı.
Ameliyatta tiroid kanseri olarak raporlanan kitlenin, tiroide hayli yakın bir paratiroid adenomu olduğu tespit edildiğini söyleyen Prof. Ayşan, “bir daha de önlem olarak tiroid bezinin bir kısmı alındı. Ameliyat daha sonrası yapılan patolojik incelemede kitlenin uygun huylu bir paratiroid adenomu olduğu ve tiroidde hiç bir kanser bulgusu olmadığı raporlandı” diye konuştu.
“PARATİROİD ADENOMLARI TİROİD KANSERİ İLE KARIŞTIRILABİLİYOR!”
Metin Doğan’ın hastalık sürecinin trajik ve şanssız bir biçimde başladığını fakat sonunun âlâ olduğunu belirten Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Endokrin Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erhan Ayşan, “Ne yazık ki paratiroid adenomlarının radyolojik görünümleri tiroid kanserlerine epey misal. Ayrıt etmek için tecrübeli bir göz fazlaca kıymetli. Bu kitleyi en başında görseydim, biyopsiye gerek duymazdım. Başka yandan uzunluğunda görülen her kitleye çabucak iğne biyopsisi yapılması da bir öbür yanlış. Gerçekten iğne biyopsisinde birtakım çeşit paratiroid adenomları, tiroid kanserini epeyce uygun taklit eder. Hakikaten Metin Bey’de de bu biçimde oldu. Üç patolog bu biyopsi malzemelerini inceledi ve üçü de tiroid kanseri kuşkusu olduğunu söylemiş oldu. İşte bu biçimde olaylarda tecrübe fazlaca değerli. Ultrasondaki görünümün tiroid kanseri ile uyumlu olmadığını fark etmeseydim bu hasta hem tüm tiroid bezinden olacaktı, tıpkı vakitte paratiroid adenomu atlanmış olacak ve hasta tekrar ameliyat olmak zorunda kalacaktı. her neyse ki bunu ameliyat öncesinde fark ederek hem paratiroid adenomunu aldık, tıpkı vakitte sağlıklı tiroid dokusunu yerinde bıraktık” dedi.
40 YAŞINDAN daha sonra TİROİD ULTRASONU KAİDE
Ülkemizin endemik bir guatr ülkesi olduğunu, hem coğrafik hem genetik yapımızın tiroid kanserine ve guatra yatkınlık gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Erhan Ayşan, bu niçinle 40 yaşından daha sonra her insanın kesinlikle bir tiroid ultrasonu çektirmesi gerektiği ikazında da bulundu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı
İstanbul Kartal’da yaşayan 50 yaşındaki Metin Doğan, rutin olarak altı ayda bir yaptırdığı kan analizlerinde kalsiyum ve fosfor kıymetlerinin yüksek çıkması ve bedeninde yaygın ağrılar olması üzerine hastaneye başvurdu. Ultrasonda tiroid bezinde yaklaşık 2,5cm çapında nodül olduğu ve bu nodüle biyopsi yapılması gerektiği bilgisi verildi. Yapılan biyopsi kararında verilen patoloji raporunda tiroid kanseri olduğu ve kesinlikle ameliyat olarak tüm tiroid bezinin alınması gerektiği söylendi. Metin beyefendi farklı bir görüş almak için Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Endokrin Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erhan Ayşan’a başvurusu daha sonrası yapılan tetkikler kararı ve tabibin dikkati yardımıyla tiroid kanseri olmadığı, paratiroid adenomu olduğu ortaya çıktı.
“SON KARARI AMELİYATTA VERDİK!”
Prof. Dr. Erhan Ayşan yaptığı ultrasonda tiroid bezinde rastgele bir nodül olmadığını ve nodül sanılan 2,5 cm çapındaki oluşumun aslında âlâ huylu bir paratiroid bezi adenomu olduğunu fark etti. “Ancak bir daha de bir yanılgı olmaması için yapılan biyopsinin kesimlerini iki farklı patoloji uzmanına daha inceletmek istedim” diyen Prof. Ayşan, görünümün tiroid kanseri ile uyumlu bulunmasına karşın son sonucun ameliyatta verileceğini söyleyerek hastayı bilgilendirdikten daha sonra ameliyata aldı.
Ameliyatta tiroid kanseri olarak raporlanan kitlenin, tiroide hayli yakın bir paratiroid adenomu olduğu tespit edildiğini söyleyen Prof. Ayşan, “bir daha de önlem olarak tiroid bezinin bir kısmı alındı. Ameliyat daha sonrası yapılan patolojik incelemede kitlenin uygun huylu bir paratiroid adenomu olduğu ve tiroidde hiç bir kanser bulgusu olmadığı raporlandı” diye konuştu.
“PARATİROİD ADENOMLARI TİROİD KANSERİ İLE KARIŞTIRILABİLİYOR!”
Metin Doğan’ın hastalık sürecinin trajik ve şanssız bir biçimde başladığını fakat sonunun âlâ olduğunu belirten Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Endokrin Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erhan Ayşan, “Ne yazık ki paratiroid adenomlarının radyolojik görünümleri tiroid kanserlerine epey misal. Ayrıt etmek için tecrübeli bir göz fazlaca kıymetli. Bu kitleyi en başında görseydim, biyopsiye gerek duymazdım. Başka yandan uzunluğunda görülen her kitleye çabucak iğne biyopsisi yapılması da bir öbür yanlış. Gerçekten iğne biyopsisinde birtakım çeşit paratiroid adenomları, tiroid kanserini epeyce uygun taklit eder. Hakikaten Metin Bey’de de bu biçimde oldu. Üç patolog bu biyopsi malzemelerini inceledi ve üçü de tiroid kanseri kuşkusu olduğunu söylemiş oldu. İşte bu biçimde olaylarda tecrübe fazlaca değerli. Ultrasondaki görünümün tiroid kanseri ile uyumlu olmadığını fark etmeseydim bu hasta hem tüm tiroid bezinden olacaktı, tıpkı vakitte paratiroid adenomu atlanmış olacak ve hasta tekrar ameliyat olmak zorunda kalacaktı. her neyse ki bunu ameliyat öncesinde fark ederek hem paratiroid adenomunu aldık, tıpkı vakitte sağlıklı tiroid dokusunu yerinde bıraktık” dedi.
40 YAŞINDAN daha sonra TİROİD ULTRASONU KAİDE
Ülkemizin endemik bir guatr ülkesi olduğunu, hem coğrafik hem genetik yapımızın tiroid kanserine ve guatra yatkınlık gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Erhan Ayşan, bu niçinle 40 yaşından daha sonra her insanın kesinlikle bir tiroid ultrasonu çektirmesi gerektiği ikazında da bulundu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı