PekYakinda
Yeni Üye
Dyson, 2022 Yılı Global Saç Araştırması sonuçlarını deklare etti!
Dyson, dünya çapında epeyce büyük bir araştırma yaparak, kullanıcıların saç konusundaki algısını, alışkanlıklarını ortaya koyarken, onların saça yönelik tavırlarını anlamaya yönelik sonuçlar elde etti. Dünya çapında 23 pazarda ve 23.000 iştirakçiyle gerçekleştirilen ve Türkiye’nin de dahil olduğu araştırmada, Türkiye’de yaşayanların saç tiplerine ve şekillendirme alışkanlıklarına ait çarpıcı ayrıntılar tespit edildi.
Araştırma, mühendislerin saçı daha düzgün anlamasını sağlıyor
Dyson’ın, dört Teknoloji Yerleşkesinde 6.000 mühendis ve bilim beşerinin yüzlerce laboratuvara erişimi bulunurken; bu alanlar, günün 24 saati yeni fikirlerin ve teknolojilerin titizlikle test edilmesine imkan tanıyor. Dyson’ın tüm saç tiplerine nasıl bakım yapılması gerektiğini anlaması ve saç şekillendirmenin daha âlâ, daha sağlıklı yollarını belirlemeye devam etmesi için mühendisler test düzenekleri geliştiriyor ve son teknoloji ekipmanlar kullanıyor. Taramalı elektron mikroskopları, termal kameralar ve hava akımı lazer duman makineleri üzere teknolojiler, mühendislerin saç hasarının tesirini, dünyadaki tüm saç tiplerini ve yüksek süratli hava akışının tesirlerini daha güzel anlamalarına yardımcı oluyor. Saçın yanı sıra kullanıcıları anlamak, saç bilimi ve araştırmalarıyla desteklenen Dyson tasarım sürecinin en değerli modüllerinden biri olmaya devam ediyor.
Küresel çapta yapılan araştırmaya nazaran, her 10 iştirakçiden 7’si saçlarının hasarlı olduğunu söylerken, kepek, saç dökülmesi, kırılma, kırık uçlar ve kabarmaya yatkınlık en kıymetli meseleler olarak öne çıkıyor. Türkiye’den araştırmaya katılan bayanların yüzde 36’sı saçının az yıprandığını, yüzde 26’sı yıpranmadığını düşünürken yalnızca yüzde 5’i hayli yıprandığını düşündüğünü belirtiyor. en çok hangi sıkıntıları yaşadıkları sorulduğunda ise yüzde 41’i saç dökülmesi, yüzde 32’si saç kırılması, yüzde 28’i kepek, yüzde 25’i kırılma ve yüzde 25’i yağlanma sorunu yaşadığını söylüyor.
Dyson Kıdemli Saç BilimcisiRob Smith hususa ait açıklamasında, “Kepek, saç dökülmesi ve beyazlayan saçlar hasar biçimleri değil, baş derisi ve saçın uzamasıyla ilgili sıkıntılardır. Saç hasarı, saç kütikülünün ve korteksinin parçalanması manasına gelir ve bu da saçınızın elektriklenmiş ve mat görünmesine yahut koparak dökülmesine yol açabilir. Sağlıklı saçlara kavuşmanın en düzgün yolu, hasarın niçinlerini önlemek ve maruziyeti en aza indirmektir. Buna saçı zayıflatan ve kırılmaya ve kırık uçlara daha yatkın hale getiren çok ısı da dahildir.” diyor.
Türkiye’deki iştirakçilerin yüzde 83’ü yıpranmış bulunmasına karşın saçlarının sağlıklı olduğunu düşünüyor
Tüm ülkelerdeki iştirakçilerin yüzde 67’si yıpranmış bulunmasına karşın saçlarının sağlıklı olduğunu düşünüyor ve ‘sağlıklı’ saçın nasıl göründüğünü ve nasıl hissettirdiğini; parlak (yüzde 36), pürüzsüz (yüzde 29) olarak tanımlayıp, sağlıklı bir baş derisiyle (yüzde 26) ilişkilendiriyor. Türkiye’ye baktığımızdaysa iştirakçilerin yüzde 83’ü yıpranmış bulunmasına karşın saçlarının sağlıklı olduğunu düşünürken, ‘sağlıklı’ saçın nasıl göründüğünü ve nasıl hissettirdiğini; parlak (yüzde 48), kabarık (yüzde 42) ve hacimli (yüzde 36) olarak tanımlıyor.
Türkiye’de yaşayan bayan iştirakçiler, en yaygın saç yahut baş derisi sıkıntıları yaşıyor. Bunların, yüzde 41’i saç dökülmesi sorunu yaşarken, yüzde 69’u baş derisi konusunda kaygı duyuyor.
Dyson global saç araştırması, her 10 bireyden 8’inin saçlarını her gün yahut iki günde bir yıkadığını ortaya koyuyor. Türkiye’de yaşayan bayan iştirakçilerin ise her 10 bireyden 9’u saçlarını her gün ya da 2 günde bir yıkıyor. (yüzde 93) adamların alışkanlıklarına bakıldığında ise 10 bireyden 6’sının günde bir yahut birden çok defa saçını yıkadığı görülüyor. adamların bilhassa saçlarını sabah yıkamayı tercih ettikleri gözlemleniyor.
Dyson Kıdemli Saç BilimcisiRob Smith, “Saçınızı ne sıklıkta yıkayacağınız saç tipinize, aktivite seviyenize ve bulunduğunuz ortama bağlıdır. Çok yıkama epeyce ziyan verici olabilir, saç derisini doğal yağlardan arındırırken saçı kuru bırakır. Genel olarak, saçınız yahut saç deriniz ne kadar yağlıysa, saçınızı o kadar sık yıkamayı düşünebilirsiniz. Düz saçlar yağ birikimi niçiniyle daha kolay gevşeyebilirken, dalgalar, bukleler ve kıvırcıklıklar yağı emerek daha az yıkama gerektirir. Saç derinize karşı nazik olun ve saç tipinize uygun şampuanlar kullanın. Etrafınızdaki kirlilik düzeylerini göz önünde bulundurun, kirlilik ve ultraviyole elementlerinin birleşimi saç hasarının artmasına niye olabileceğinden saçınızı yıkayın.” diye ekliyor.
Pandemi İle Değişen Saç Alışkanlıkları
Araştırmaya katılan her 10 kullanıcıdan 6’sı meskende şekillendirme alışkanlıklarını değiştirdiğini, saçlarını daha az şekillendirdiğini (yüzde 17) ve daha az saç eseri kullandığın (yüzde 9) belirtirken, en az yüzde 20’si ise pandemi öncesi rutinlerine geri döndüğünü söylüyor. Türkiye’de ise her 10 şahıstan 7’sinin pandemi sırasında tarz davranışlarının değiştiği, saçlarını daha az şekillendirdiği (yüzde 14), daha fazla yıkadığı (yüzde 13) ve daha az saç eseri kullandığı (yüzde 6) görülüyor. İştirakçilerin yüzde 33’ünün şu anda her zamanki rutinlerine geri döndüğü izleniyor.
Özellikle Amerika ve Asya-Pasifik’te yaşayan bayanların yüzde 36’sının daha düz ve doğal tarzları tercih ettiği tespit edilirken, Türkiye’de yaşayan bayan iştirakçilerin ise yüzde 54’ü saçlarını büsbütün düz, yüzde 54’ü doğal ve yüzde 50’sinin yavaşça dalgalı biçiminde şekillendirmeyi tercih ettiği görülüyor.
Dünya genelinde saç şekillendirmenin en yaygın niçinlerine bakıldığında ise yüzde 33’ün arkadaşlarıyla buluşma’dan, yüzde 33’ün de işe gitmedilk evvel saç şekillendirdiğini söylerken, Türkiye’de yaşayan bayan iştirakçilerin yüzde 41’i kurutmadan daha sonrasında/sırasında, yüzde 32’si arkadaşlarla buluşmadan evvel ve yüzde 30’u işe gitmeden saç şekillendirdiğini söylüyor.
en çok tercih edilen şekillendirici: Saç Kurutma Makinesi
Saç kurutma makinesi yüzde 76 oranında dünya genelinde en yaygın kullanılan saç şekillendirme aleti olarak ön plana çıkıyor. Türkiye’deki bayan kullanıcıların ise yüzde 93’ünün saç kurutma makinesini genele bakılırsa daha fazla kullandığı görülüyor. İştirakçilerin yüzde 83’ü de ısının saçlara verdiği ziyan konusunda telaşlı. Erkekler ise yüzde 70 oranla bayanlara kıyasla ısının saça verdiği ziyan konusunda daha az telaşlı görünüyor.
en çok kullanılan şekillendirme eserleri ve kullanım sıklığı
Araştırmaya göre saç kremi en epeyce kullanılan saç eseri ve tüm bölgelerdeki iştirakçilerin yaklaşık yarısı saç kremi kullanıyor. En hayli kullanılan ikinci saç eseri yüzde 43 oranında saç serumu. Üçüncü sırada yüzde 39 ile saç sabitleyici eserler yer alırken, bu eser yüzde 44 oranında en epeyce Amerika’da kullanılıyor. Türkiye’deki yaşayan bayanlara bakıldığında ise yüzde 50’nin üzerinde bir oranla en epeyce; saç serumu, saç spreyi, hacimlendirici sprey, nemlendirici eser, durulanan standart saç kremi ve saç onarıcı kullandıkları görülüyor.
Kullanım sıklığına bakıldığında, saç tutucu sprey, nemlendirici eserler, parlaklık arttırıcılar ve standart saç kremlerinin haftada en az 3-4 defa olmak üzere en sık kullanılan saç eserleri olduğu ortaya çıkıyor. Türkiye’deki kullanım sıklığına bakıldığında, yüzde 32’sinin ısı muhafaza eseri, yüzde 34’ünün saç sabitleyici spreyi, yüzde 32’sinin hacimlendirici eser, yüzde 30’unun nemlendirici eser, yüzde 31’in parlaklık arttırıcı ve pürüzsüzleştirici eserleri her gün kullandığı görülüyor.
Saç Bilimi İstatistikleri:
Dyson, dünya çapında epeyce büyük bir araştırma yaparak, kullanıcıların saç konusundaki algısını, alışkanlıklarını ortaya koyarken, onların saça yönelik tavırlarını anlamaya yönelik sonuçlar elde etti. Dünya çapında 23 pazarda ve 23.000 iştirakçiyle gerçekleştirilen ve Türkiye’nin de dahil olduğu araştırmada, Türkiye’de yaşayanların saç tiplerine ve şekillendirme alışkanlıklarına ait çarpıcı ayrıntılar tespit edildi.
Araştırma, mühendislerin saçı daha düzgün anlamasını sağlıyor
Dyson’ın, dört Teknoloji Yerleşkesinde 6.000 mühendis ve bilim beşerinin yüzlerce laboratuvara erişimi bulunurken; bu alanlar, günün 24 saati yeni fikirlerin ve teknolojilerin titizlikle test edilmesine imkan tanıyor. Dyson’ın tüm saç tiplerine nasıl bakım yapılması gerektiğini anlaması ve saç şekillendirmenin daha âlâ, daha sağlıklı yollarını belirlemeye devam etmesi için mühendisler test düzenekleri geliştiriyor ve son teknoloji ekipmanlar kullanıyor. Taramalı elektron mikroskopları, termal kameralar ve hava akımı lazer duman makineleri üzere teknolojiler, mühendislerin saç hasarının tesirini, dünyadaki tüm saç tiplerini ve yüksek süratli hava akışının tesirlerini daha güzel anlamalarına yardımcı oluyor. Saçın yanı sıra kullanıcıları anlamak, saç bilimi ve araştırmalarıyla desteklenen Dyson tasarım sürecinin en değerli modüllerinden biri olmaya devam ediyor.
Küresel çapta yapılan araştırmaya nazaran, her 10 iştirakçiden 7’si saçlarının hasarlı olduğunu söylerken, kepek, saç dökülmesi, kırılma, kırık uçlar ve kabarmaya yatkınlık en kıymetli meseleler olarak öne çıkıyor. Türkiye’den araştırmaya katılan bayanların yüzde 36’sı saçının az yıprandığını, yüzde 26’sı yıpranmadığını düşünürken yalnızca yüzde 5’i hayli yıprandığını düşündüğünü belirtiyor. en çok hangi sıkıntıları yaşadıkları sorulduğunda ise yüzde 41’i saç dökülmesi, yüzde 32’si saç kırılması, yüzde 28’i kepek, yüzde 25’i kırılma ve yüzde 25’i yağlanma sorunu yaşadığını söylüyor.
Dyson Kıdemli Saç BilimcisiRob Smith hususa ait açıklamasında, “Kepek, saç dökülmesi ve beyazlayan saçlar hasar biçimleri değil, baş derisi ve saçın uzamasıyla ilgili sıkıntılardır. Saç hasarı, saç kütikülünün ve korteksinin parçalanması manasına gelir ve bu da saçınızın elektriklenmiş ve mat görünmesine yahut koparak dökülmesine yol açabilir. Sağlıklı saçlara kavuşmanın en düzgün yolu, hasarın niçinlerini önlemek ve maruziyeti en aza indirmektir. Buna saçı zayıflatan ve kırılmaya ve kırık uçlara daha yatkın hale getiren çok ısı da dahildir.” diyor.
Türkiye’deki iştirakçilerin yüzde 83’ü yıpranmış bulunmasına karşın saçlarının sağlıklı olduğunu düşünüyor
Tüm ülkelerdeki iştirakçilerin yüzde 67’si yıpranmış bulunmasına karşın saçlarının sağlıklı olduğunu düşünüyor ve ‘sağlıklı’ saçın nasıl göründüğünü ve nasıl hissettirdiğini; parlak (yüzde 36), pürüzsüz (yüzde 29) olarak tanımlayıp, sağlıklı bir baş derisiyle (yüzde 26) ilişkilendiriyor. Türkiye’ye baktığımızdaysa iştirakçilerin yüzde 83’ü yıpranmış bulunmasına karşın saçlarının sağlıklı olduğunu düşünürken, ‘sağlıklı’ saçın nasıl göründüğünü ve nasıl hissettirdiğini; parlak (yüzde 48), kabarık (yüzde 42) ve hacimli (yüzde 36) olarak tanımlıyor.
Türkiye’de yaşayan bayan iştirakçiler, en yaygın saç yahut baş derisi sıkıntıları yaşıyor. Bunların, yüzde 41’i saç dökülmesi sorunu yaşarken, yüzde 69’u baş derisi konusunda kaygı duyuyor.
Dyson global saç araştırması, her 10 bireyden 8’inin saçlarını her gün yahut iki günde bir yıkadığını ortaya koyuyor. Türkiye’de yaşayan bayan iştirakçilerin ise her 10 bireyden 9’u saçlarını her gün ya da 2 günde bir yıkıyor. (yüzde 93) adamların alışkanlıklarına bakıldığında ise 10 bireyden 6’sının günde bir yahut birden çok defa saçını yıkadığı görülüyor. adamların bilhassa saçlarını sabah yıkamayı tercih ettikleri gözlemleniyor.
Dyson Kıdemli Saç BilimcisiRob Smith, “Saçınızı ne sıklıkta yıkayacağınız saç tipinize, aktivite seviyenize ve bulunduğunuz ortama bağlıdır. Çok yıkama epeyce ziyan verici olabilir, saç derisini doğal yağlardan arındırırken saçı kuru bırakır. Genel olarak, saçınız yahut saç deriniz ne kadar yağlıysa, saçınızı o kadar sık yıkamayı düşünebilirsiniz. Düz saçlar yağ birikimi niçiniyle daha kolay gevşeyebilirken, dalgalar, bukleler ve kıvırcıklıklar yağı emerek daha az yıkama gerektirir. Saç derinize karşı nazik olun ve saç tipinize uygun şampuanlar kullanın. Etrafınızdaki kirlilik düzeylerini göz önünde bulundurun, kirlilik ve ultraviyole elementlerinin birleşimi saç hasarının artmasına niye olabileceğinden saçınızı yıkayın.” diye ekliyor.
Pandemi İle Değişen Saç Alışkanlıkları
Araştırmaya katılan her 10 kullanıcıdan 6’sı meskende şekillendirme alışkanlıklarını değiştirdiğini, saçlarını daha az şekillendirdiğini (yüzde 17) ve daha az saç eseri kullandığın (yüzde 9) belirtirken, en az yüzde 20’si ise pandemi öncesi rutinlerine geri döndüğünü söylüyor. Türkiye’de ise her 10 şahıstan 7’sinin pandemi sırasında tarz davranışlarının değiştiği, saçlarını daha az şekillendirdiği (yüzde 14), daha fazla yıkadığı (yüzde 13) ve daha az saç eseri kullandığı (yüzde 6) görülüyor. İştirakçilerin yüzde 33’ünün şu anda her zamanki rutinlerine geri döndüğü izleniyor.
Özellikle Amerika ve Asya-Pasifik’te yaşayan bayanların yüzde 36’sının daha düz ve doğal tarzları tercih ettiği tespit edilirken, Türkiye’de yaşayan bayan iştirakçilerin ise yüzde 54’ü saçlarını büsbütün düz, yüzde 54’ü doğal ve yüzde 50’sinin yavaşça dalgalı biçiminde şekillendirmeyi tercih ettiği görülüyor.
Dünya genelinde saç şekillendirmenin en yaygın niçinlerine bakıldığında ise yüzde 33’ün arkadaşlarıyla buluşma’dan, yüzde 33’ün de işe gitmedilk evvel saç şekillendirdiğini söylerken, Türkiye’de yaşayan bayan iştirakçilerin yüzde 41’i kurutmadan daha sonrasında/sırasında, yüzde 32’si arkadaşlarla buluşmadan evvel ve yüzde 30’u işe gitmeden saç şekillendirdiğini söylüyor.
en çok tercih edilen şekillendirici: Saç Kurutma Makinesi
Saç kurutma makinesi yüzde 76 oranında dünya genelinde en yaygın kullanılan saç şekillendirme aleti olarak ön plana çıkıyor. Türkiye’deki bayan kullanıcıların ise yüzde 93’ünün saç kurutma makinesini genele bakılırsa daha fazla kullandığı görülüyor. İştirakçilerin yüzde 83’ü de ısının saçlara verdiği ziyan konusunda telaşlı. Erkekler ise yüzde 70 oranla bayanlara kıyasla ısının saça verdiği ziyan konusunda daha az telaşlı görünüyor.
en çok kullanılan şekillendirme eserleri ve kullanım sıklığı
Araştırmaya göre saç kremi en epeyce kullanılan saç eseri ve tüm bölgelerdeki iştirakçilerin yaklaşık yarısı saç kremi kullanıyor. En hayli kullanılan ikinci saç eseri yüzde 43 oranında saç serumu. Üçüncü sırada yüzde 39 ile saç sabitleyici eserler yer alırken, bu eser yüzde 44 oranında en epeyce Amerika’da kullanılıyor. Türkiye’deki yaşayan bayanlara bakıldığında ise yüzde 50’nin üzerinde bir oranla en epeyce; saç serumu, saç spreyi, hacimlendirici sprey, nemlendirici eser, durulanan standart saç kremi ve saç onarıcı kullandıkları görülüyor.
Kullanım sıklığına bakıldığında, saç tutucu sprey, nemlendirici eserler, parlaklık arttırıcılar ve standart saç kremlerinin haftada en az 3-4 defa olmak üzere en sık kullanılan saç eserleri olduğu ortaya çıkıyor. Türkiye’deki kullanım sıklığına bakıldığında, yüzde 32’sinin ısı muhafaza eseri, yüzde 34’ünün saç sabitleyici spreyi, yüzde 32’sinin hacimlendirici eser, yüzde 30’unun nemlendirici eser, yüzde 31’in parlaklık arttırıcı ve pürüzsüzleştirici eserleri her gün kullandığı görülüyor.
Saç Bilimi İstatistikleri:
- Her saç telinin kendi sonu, kan kaynağı ve kası vardır.
- Bir saç teli 2 kg’a kadar yük taşıyabilir.
- Saç, baş derisini terk ettiğinde ölür; bir sefer hasar gorse bile güzelleşemez.
- Aşırı ısı saçtaki keratin tellerinin formunu değiştirir
- 150°C’nin üzerinde α-keratin yavaşça β-keratine dönüşür ve bu da vakit içinde saçı daha zayıf ve daha az elastik hale getirir.
- Her yıl insanlarda yaklaşık 11 km saç uzar. Ortalama bir insan başında 80.000 – 150.000 saç teli bulunur. Saç, kemik iliğinden daha sonra bedende en süratli büyüyen ikinci dokudur.
- Parlak saçlar sağlıklı saçlardır. Sağlıklı saç telleri ışığı daha fazla yansıtırken, yıpranmış saçlardaki gözenekler ışığı her yere dağıtır ve parlaklığı azaltır.
- Asya bölgesindeki saç tipleri Batı bölgesindeki saç tiplerinden daha kalındır. Kalın saçlar, her bir saç teli daha geniş olduğu için tarzları daha âlâ meblağ. tıpkı vakitte, kabarmaya eğilimli olabilir ve bu niçinle şekillendirilmesi daha zordur.