PekYakinda
Yeni Üye
Bazı şartlar ve hastalıklar sebebiyle zayıflayan kemiklerde küçük hareketlerle dahi kırık oluşumu ortaya çıkabiliyor. Son senelerda patolojik kırık olarak tanımlanan bu durumla karşılaşılan olay sayısında artış gözlendiğini belirten Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Doç. Dr. Koray Başdelioğlu, Patolojik kırıkların her vakit önlenebilir olmadığına işaret ederek, riskleri azaltmanın ya da altta yatan hastalıklara erken teşhis koyarak tedavi etmenin kırık oluşma ihtimalini azaltabileceğini söylemiş oldu.
“OSTEOPOROZ VE KANSER HASTALARINDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR”
Bu kırıkların altta yatan bir hastalığın kararı olarak ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. Başdelioğlu, niçinlere ait şu ayrıntıları verdi: “En değerli sebepleri içinde osteoporoz, kanser ve osteomiyelit bulunur. Kalıtımsal kemik hastalıkları, metabolik ve endokrin hastalıkların oluşturduğu tablolar da kemiklerde zayıflığa sebep olarak patolojik kırık oluşturabilir. Bilhassa osteoporoz ve kanser çok sık görülen hastalıklar olduğu için bu hastalıkların oluşturduğu patolojik kırıklarla da sık karşılaşmaktayız.”
EN SIK OMURGA, KALÇA VE EL BİLEĞİ KIRIKLARI GÖRÜLÜYOR
Son senelerda patolojik kırık görülme sıklığının arttığına dikkat çeken Doç. Dr. Başdelioğlu, “Bu durumun en değerli sebepleri içinde; genel hayat mühletinin uzaması ve bilhassa de kanser tedavisi kararında sağ kalım müddetlerinin artmasına bağlı kemik metastazlarının daha sık görülmesi sayılabilir” diye konuştu.
Her kemikte patolojik kırık olabileceğini belirten Doç. Dr. Başdelioğlu, kırığın en sık omurga, kalça, pelvis ve omuz etrafında görüldüğünü söyleyerek kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Dünya genelinde osteoporoza bağlı yılda 8,9 milyon kırık gelişmektedir. Bu da yaklaşık her 3,5 saniyede bir osteoporoza bağlı bir kırık olduğu manasına gelir. Kanserler açısından bakacak olursak çalışmalar kansere bağlı patolojik kırık görülme oranının kanser hastalarında yüzde 8-30 olduğunu göstermiştir.”
AİLE HİKAYESİ RİSKİ ARTIRIYOR
Patolojik kırık oluşumu açısından osteporoz ve kanser hastası olmanın haricinde birtakım risk faktörlerinin olduğunun altını çizen Doç. Dr. Koray Başdelioğlu, “Özellikle D vitamini, kalsiyum ve protein açısından kâfi besin öğelerini almamak, güneş ışığına az maruziyet, fizikî aktivite azlığı, fazlaca zayıf ya da kilolu olmak, hormonal düzensizlikler, inflamatuar şartlarda artış ve aile hikayesinde patolojik kırık varlığı risk faktörleri içerisinde yer alıyor” dedi.
TEDAVİDE CERRAHİ ÖN PLANDA
Patolojik kırıklar tedavi edilmediği takdirde ağrı ve bilhassa ilgili bölge ve eklemde işlev kaybı görülebileceğinin vurgulayan Doç. Dr. Koray Başdelioğlu, tedavi yaklaşımı konusunda şu ayrıntıları verdi: “Az sayıda ki patolojik kırık alçı ile tedavi edilmekle birlikte sıklıkla tedavisi cerrahidir. Cerrahi yol altta yatan hastalığa bağlı olarak değişebilmektedir. Başta kalça eklemi olmak üzere ekleme yakın bölgelerde oluşmuş patolojik kırıklarda protez cerrahisi uygulanabilir. Ayrıyeten kırığın lokalizasyonuna ve alta yatan patolojiye bakılırsa vida, çivi, plak uygulamalarına ek olarak kemik çimentosu ya da kemik greftleri cerrahide kullanılmaktadır. Tedavide hedef hastanın kırığını en uygun biçimde tedavi ederek ağrısız ve işlevsel bir fonksiyon kazandırmak, günlük hayatını meselesiz biçimde devam ettirmesini sağlamaktır.”
“OSTEOPOROZ VE KANSER HASTALARINDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR”
Bu kırıkların altta yatan bir hastalığın kararı olarak ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. Başdelioğlu, niçinlere ait şu ayrıntıları verdi: “En değerli sebepleri içinde osteoporoz, kanser ve osteomiyelit bulunur. Kalıtımsal kemik hastalıkları, metabolik ve endokrin hastalıkların oluşturduğu tablolar da kemiklerde zayıflığa sebep olarak patolojik kırık oluşturabilir. Bilhassa osteoporoz ve kanser çok sık görülen hastalıklar olduğu için bu hastalıkların oluşturduğu patolojik kırıklarla da sık karşılaşmaktayız.”
EN SIK OMURGA, KALÇA VE EL BİLEĞİ KIRIKLARI GÖRÜLÜYOR
Son senelerda patolojik kırık görülme sıklığının arttığına dikkat çeken Doç. Dr. Başdelioğlu, “Bu durumun en değerli sebepleri içinde; genel hayat mühletinin uzaması ve bilhassa de kanser tedavisi kararında sağ kalım müddetlerinin artmasına bağlı kemik metastazlarının daha sık görülmesi sayılabilir” diye konuştu.
Her kemikte patolojik kırık olabileceğini belirten Doç. Dr. Başdelioğlu, kırığın en sık omurga, kalça, pelvis ve omuz etrafında görüldüğünü söyleyerek kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Dünya genelinde osteoporoza bağlı yılda 8,9 milyon kırık gelişmektedir. Bu da yaklaşık her 3,5 saniyede bir osteoporoza bağlı bir kırık olduğu manasına gelir. Kanserler açısından bakacak olursak çalışmalar kansere bağlı patolojik kırık görülme oranının kanser hastalarında yüzde 8-30 olduğunu göstermiştir.”
AİLE HİKAYESİ RİSKİ ARTIRIYOR
Patolojik kırık oluşumu açısından osteporoz ve kanser hastası olmanın haricinde birtakım risk faktörlerinin olduğunun altını çizen Doç. Dr. Koray Başdelioğlu, “Özellikle D vitamini, kalsiyum ve protein açısından kâfi besin öğelerini almamak, güneş ışığına az maruziyet, fizikî aktivite azlığı, fazlaca zayıf ya da kilolu olmak, hormonal düzensizlikler, inflamatuar şartlarda artış ve aile hikayesinde patolojik kırık varlığı risk faktörleri içerisinde yer alıyor” dedi.
TEDAVİDE CERRAHİ ÖN PLANDA
Patolojik kırıklar tedavi edilmediği takdirde ağrı ve bilhassa ilgili bölge ve eklemde işlev kaybı görülebileceğinin vurgulayan Doç. Dr. Koray Başdelioğlu, tedavi yaklaşımı konusunda şu ayrıntıları verdi: “Az sayıda ki patolojik kırık alçı ile tedavi edilmekle birlikte sıklıkla tedavisi cerrahidir. Cerrahi yol altta yatan hastalığa bağlı olarak değişebilmektedir. Başta kalça eklemi olmak üzere ekleme yakın bölgelerde oluşmuş patolojik kırıklarda protez cerrahisi uygulanabilir. Ayrıyeten kırığın lokalizasyonuna ve alta yatan patolojiye bakılırsa vida, çivi, plak uygulamalarına ek olarak kemik çimentosu ya da kemik greftleri cerrahide kullanılmaktadır. Tedavide hedef hastanın kırığını en uygun biçimde tedavi ederek ağrısız ve işlevsel bir fonksiyon kazandırmak, günlük hayatını meselesiz biçimde devam ettirmesini sağlamaktır.”