PekYakinda
Yeni Üye
Aile Doktoru Uzmanı Dr. Filiz Otomobilci, sağlıklı yaş almayla ilgili değerli bilgiler verdi. İnsanların birçoklarının 60 yaş ve üzerinde yaşamasının beklendiğine dikkat çeken Dr. Otomobilci, “Dünya Sıhhat Örgütü bilgilerine bakılırsa 2015 ile 2050 yılları içinde dünya nüfusunun 60 yaş üstü oranının yüzde 12’den yüzde 22’ye çıkması bekleniyor. 2030 yılında dünyada 6 şahıstan biri 60 yaş üstü olacak” dedi.
İleri yaşlarındaki hastaların bütüncül sıhhatini takip eden geriatri branşının yurt haricinde pek geliştiğinden bahseden Dr. Otomobilci, ülkemizde bu dahiliye yan kısmının eğitimini veren çok tıp fakültesi bulunmadığı için geriatri hastalarını dahiliye ve nöroloji uzmanlarının takip ettiğini söylemiş oldu.
Daha uzun hayatın yalnızca birey ve ailesi için değil, toplum için de değerli bir fırsat olduğunu söz eden Dr. Otomobilci, “Uzun ömür ile birlikte yeni eğitimler ya da uzun vakittir yapılmak istenen hobiler için vakit sağlasa da bütün bunları bağlı olduğu değerli bir faktör var ki o da sıhhat. Yaşlılar için yapılabilecek en kıymetli fonksiyon sosyalleşmelerinin devam etmesidir. Toplumsal bağları azalan yaşlılarda yaşlanmanın ve kronik hastalıkların hızlandığı yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Yaşlılıkta öbür değerli nokta kronik hastalıklarının takibi ve ilaçlarının nizamlı olarak alınmasının sağlanmasıdır” diye konuştu.
DENGEYE DİKKAT!
Mesafelerin arttığı ve toplumsallaşmanın azaldığı bu vakitte yaş almanın daha kaygı verici hale geldiğine dikkat çeken Dr. Otomobilci, yaşlıların fizikî aktivite hünerleri konusunda toplumsal takviyeye gereksinim olduğunu lisana getirdi. Aile Doktoru Uzmanı Dr. Filiz Otomobilci, sıhhat konusunda planlamalarda yaşlı bireyin şahsi öz bakım seviyesinin ehemmiyetinden bahsederek, “Evde bakımı yapılan bireylerde bakımı veren kişinin müşahedeleri ve maharetleri ön plana çıkmaktadır. Konutta tek başına kalan bireylerde meskenin iç dizaynı, mobilyaların ve banyoların bireye nazaran organize edilmiş olması kıymetlidir. Yaş aldıkça istikrar sorunları ve buna bağlı düşme riski artmaktadır. Hijyen, öz bakım yahut bakım takviyesi, sıhhat konusunda kişinin muhtaçlıkları yaş aldıkça değişkenlik göstermekte, lakin bu ortada bireyin isteklerinin de göz önünde bulundurulması gerekir” dedi.
Arabacı, yaşlanmanın bireylerin artık özgürlüklerinin kalmadığı manasına gelmediğini, evvel yaşlıya bakım verenlerin yahut yaşlı bireyin kendi ailesinin kabul etmesi gereken bir durum olduğunun ve günümüzde yaşlı bireye yaklaşımın bireye özel düzenlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Yaşlılık hasta olmak demek değildir” diyen Dr. Otomobilci günümüzde ileri yaşlarındaki insanların gündelik işlerini rahatlıkla devam ettirebildiğini, bunu sağlamanın yolunun da mesela fizikî ve zihinsel aktiviteleri müdafaaya yönelik yeni hobiler geliştirmek üzere sıhhate yapılacak hakikat yatırımlardan geçtiğini anlattı.
Arabacı, yaşlı yakınlarının yapabileceği en kıymetli katkının ise ruhsal dayanak olduğunu belirterek şunları söylemiş oldu:
“’Sen yaşlısın, yapamazsın’, ‘gücün yetmez’, ‘hastasın’ üzere cümleler onlara önemli manada ruhsal hasar vermektedir. Onları aktiviteler konusunda desteklemek, mobilize olmaları ve bağımsızlıklarını mümkün olduğunca uzun müddet koruyabildikleri konusunda inançta hissettirmek değerlidir.”
İleri yaşlarındaki hastaların bütüncül sıhhatini takip eden geriatri branşının yurt haricinde pek geliştiğinden bahseden Dr. Otomobilci, ülkemizde bu dahiliye yan kısmının eğitimini veren çok tıp fakültesi bulunmadığı için geriatri hastalarını dahiliye ve nöroloji uzmanlarının takip ettiğini söylemiş oldu.
Daha uzun hayatın yalnızca birey ve ailesi için değil, toplum için de değerli bir fırsat olduğunu söz eden Dr. Otomobilci, “Uzun ömür ile birlikte yeni eğitimler ya da uzun vakittir yapılmak istenen hobiler için vakit sağlasa da bütün bunları bağlı olduğu değerli bir faktör var ki o da sıhhat. Yaşlılar için yapılabilecek en kıymetli fonksiyon sosyalleşmelerinin devam etmesidir. Toplumsal bağları azalan yaşlılarda yaşlanmanın ve kronik hastalıkların hızlandığı yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Yaşlılıkta öbür değerli nokta kronik hastalıklarının takibi ve ilaçlarının nizamlı olarak alınmasının sağlanmasıdır” diye konuştu.
DENGEYE DİKKAT!
Mesafelerin arttığı ve toplumsallaşmanın azaldığı bu vakitte yaş almanın daha kaygı verici hale geldiğine dikkat çeken Dr. Otomobilci, yaşlıların fizikî aktivite hünerleri konusunda toplumsal takviyeye gereksinim olduğunu lisana getirdi. Aile Doktoru Uzmanı Dr. Filiz Otomobilci, sıhhat konusunda planlamalarda yaşlı bireyin şahsi öz bakım seviyesinin ehemmiyetinden bahsederek, “Evde bakımı yapılan bireylerde bakımı veren kişinin müşahedeleri ve maharetleri ön plana çıkmaktadır. Konutta tek başına kalan bireylerde meskenin iç dizaynı, mobilyaların ve banyoların bireye nazaran organize edilmiş olması kıymetlidir. Yaş aldıkça istikrar sorunları ve buna bağlı düşme riski artmaktadır. Hijyen, öz bakım yahut bakım takviyesi, sıhhat konusunda kişinin muhtaçlıkları yaş aldıkça değişkenlik göstermekte, lakin bu ortada bireyin isteklerinin de göz önünde bulundurulması gerekir” dedi.
Arabacı, yaşlanmanın bireylerin artık özgürlüklerinin kalmadığı manasına gelmediğini, evvel yaşlıya bakım verenlerin yahut yaşlı bireyin kendi ailesinin kabul etmesi gereken bir durum olduğunun ve günümüzde yaşlı bireye yaklaşımın bireye özel düzenlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Yaşlılık hasta olmak demek değildir” diyen Dr. Otomobilci günümüzde ileri yaşlarındaki insanların gündelik işlerini rahatlıkla devam ettirebildiğini, bunu sağlamanın yolunun da mesela fizikî ve zihinsel aktiviteleri müdafaaya yönelik yeni hobiler geliştirmek üzere sıhhate yapılacak hakikat yatırımlardan geçtiğini anlattı.
Arabacı, yaşlı yakınlarının yapabileceği en kıymetli katkının ise ruhsal dayanak olduğunu belirterek şunları söylemiş oldu:
“’Sen yaşlısın, yapamazsın’, ‘gücün yetmez’, ‘hastasın’ üzere cümleler onlara önemli manada ruhsal hasar vermektedir. Onları aktiviteler konusunda desteklemek, mobilize olmaları ve bağımsızlıklarını mümkün olduğunca uzun müddet koruyabildikleri konusunda inançta hissettirmek değerlidir.”