Beslenme Hakkında Doğru Bildiğimiz Yanlışlar

dunyadan

Aktif Üye
Beslenme Hakkında Doğru Bildiğimiz Yanlışlar
Doğru, dengeli ve sağlıklı beslenmek için mutlaka bir uzmandan destek alınmalıdır. • 18.00’dan Sonra Yenilen Yemek Kilo aldırmaktadır.- YANLIŞ Her insanın beslenmesi, uyku düzeni ve metabolizması farklıdır. Gece geç saatlere kadar duran bir bireyin akşam 18:00’dan sonra yemek yememesini kısıtlamak doğru olmamaktadır. Akşam saatlerinde hareketlerimiz azaldığından dolayı, kalorilerde o seviyelerde azalır. Hazımsızlık sorunu olmaması açısından tercih edilen besinler hafif olmalıdır. • Ekmeği beslenme programından çıkarmak. - YANLIŞ Enerji ihtiyacımızın %45’i karbonhidratlar tarafından karşılanır. Karbonhidrat içerisinde yer alan vitaminlerinde vücudun ihtiyacı olmaktadır. Hamur, un, glisemik yüksek besinlerden uzak durulmalıdır, fakat kompleks karbonhidrat besin programımız da yer almalıdır. • Diyet Ürünlerinin Tüketimi - YANLIŞ Beyaz mavi ve Light ürünlerin kalorileri azda olsa içerisinde bulunan şeker ve yağ oranları önemlidir. Çok tüketildiğinde kilo vermemizi engel olabilir. • Sabah Aç Karnına Sirkeli Su İçilmesi - YANLIŞ Hiçbir gıda ve yiyecek tek başına yağ yakımı yapmamaktadır. Hatta mide sorunu olan kişilerde ciddi sağlık problemlerine de yol açabilir. Hafıza dostu besinler Tüketilen besinler hafızaya etkisi, yaş ile olan etkisinden daha fazla olduğu bilinmektedir. Balık Esansiyel yağ asitleri beyin fonksiyonlarında önemli rol oynar. Omega 3 yağ asitleri fonksiyonlar üzerinde olumlu etkisi bulunmaktadır. Sebzeler Brokoli, kuşkonmaz, ıspanak gibi sebzeler K vitamininden zengin olan sebzelerdir, Odaklanma ve hafızayı güçlendirdiği bilinmektedir. Kırmızılahana içerisinde olan Polifenol maddesinin Alzheimer riskini azalttığı gösterilmiştir. Kabuklu Yemişler Ceviz, badem, fındık yağlı tohumların içerisinde esansiyel yağ asitleri bulunmaktadır, ölçülü şekilde tüketilmesi tavsiye edilir. Meyveler Yaban mersini, böğürtlen, çilek gibi meyveler antioksidan yönünden zengindir, serbest radikallere karşı beynimizi koruduğu bilinmektedir, ayrıca antosiyan maddesi hafızayı güçlendirir. Düzenli Egzersiz Dengeli beslenmenin yanında egzersiz yapmak beyin fonksiyonlarımızı geliştirir. Yaşlanmayı yavaşlatan besinler ELMA: Cildimizi yaşlanmaya karşı korumaktadır. SOMON: İçerisinde bulunan Omega-3 yağ asitleri cildimizin yaşlanmasını geciktirir. BALKABAĞI: Mineral, vitamin ve antioksidan zengin besindir, sağlıklı ve besleyicidir, yaşlanma karşıtıdır. BROKOLİ: İçeriğinde antioksidan bulunan brokoli, ciltte yaşlanma ile oluşan belirtilerin gecikmesine yardımcı olmaktadır. YABANMERSİNİ: Antioksidan içeriği sayesinde kırışıklığa sebep olan serbest radikalleri nötralize etmektedir. DOMATES: Likopenin bulunan domates, yaşlanma karşıtı olduğu bilinir. TARÇIN: Anti inflamatuar (iltihap karşıtı) ve Antioksidan özellikleri vardır. LİFLİ SEBZELER: Lifli içeriğinden zengin besinler yaşlanmanın düşmanıdır ve antioksidan açısından zengindir. Lifli beslenme nedir Lifli gıdalar 2 grupta incelenir. Suda çözülen lif grubu bağırsaklarda jel kıvamı oluşturarak sindirim sisteminin hızlı çalışmasına artırmaktadır. Suda çözülmeyen grup ise tokluk hissini uzatır. Yapılan araştırmalara göre Diyet liflerinin obezite, kalp damar ve kolon kanseri gibi rahatsızlıklar üzerinde olumlu etkisi tespit edilmiştir. Besinler sindirim enzimleri ile parçalanır, diyet lifleri ise sindirim enzimlerinden etkilenmeyerek bağırsak içinde bulunan zararlı olmayan bakteriler tarafından parçalanır. Kolonda gerçekleşen bu olaya fermentasyon denir. Örnek vermek gerekirsek; kuru baklagiller %100 fermante olur, fakat buğday ve kepek %20-80 aralığında fermante olur. Bu sebep ile kuru baklagiller bağırsak sağlığı açısından önemli bir konumdadır. Lifli besin faydaları * Kan şekerinin düzenlenmesi(Suda çözülen grup), * LDL kolestrol düşürülmesi, * Tokluk hissi yüzünden zayıflama diyetleri, * Kan şekerini kontrol altına alma, * Organlarımızda oluşan iltihapların azalması, * Sağlık kalitesinin artırılması Probiyotik Besinler Kefir ; Kefir probiyotik açısından çok zengin doğal bir mucizedir. Sütün fermentasyonundan oluşan ekşi ve yoğun kıvamlı kefir sindirim sistemimize yardım eden birçok bakteri barındırmaktadır. Ev Yoğurtu ; Yoğurt bağışıklık sistemine yardımcı olan en önemli besin grubundadır, probiyotik açısından oldukça zengindir. Vücudumuzda T hücrelerini uyararak zararlı mikropları yok etmekte bağışıklık sistemine yardımcı olmaktadır. Turşu ; Turşular sindirim sistemine yardımcı olmakla beraber bağışıklık sistemini desteklemektedir. Peynir ; Peynir tam bir probiyotik kaynağıdır içeriğinde birçok bakteri yer alır. Gaz Problemi Sebepleri Günümüzde sindirim problemlerinin başında gaz problemi yer almaktadır. Gaz Yapan Gıdalar Sindirim sisteminize bağlı gaz problemi yaşıyorsanız nohut, fasulye, lahana tüketiminde dikkat etmelisiniz. Bu besinlerin içeriğinde rafinoz denilen şeker bulunmaktadır. Bağırsakta bulunan yararlı bakteriler gıdalar üzerinde çalışırken gaz sorunu ortaya çıkarabilir. Tuz Aşırı sodyum tüketimi vücudumuzda gaz oluşturabilir. Yoğun olarak tuz bulunan salamura ve fast food gibi besinlerden uzak durulmalıdır. Gaz gideren besinler Kimyon Kimyon gaz gidermede etki gösterir ve yemeklerde kullanılması durumunda gaz sorunlarırnın önüne geçmektedir. Zencefil Zencefil gaz problemlerini azaltma özelliğine sahiptir, ayrıca bağırsak hareketlerini hızlandırır. Melisa Melisa stres durumlarında ve uyku bozukluklarında bireyler tarafından kullanılır. Ayrıca gaz giderici özelliğe sahiptir. Rezene Gaz ve kolik tedavisinde rezene kullanılır, rezene tohumu gaz oluşumunu engellemektedir. Epilepsi olan hastalara önerilmez. Keçi Boynuzu İçeriğinde bulunan kalsiyum, fosfor, potasyum ve E, B, A vitaminlerinden oldukça zengindir. Gaz giderici özelliğe sahiptir ve bağışıklık sistemimizi desteklemektedir. Karanfil Gaz giderici özelliğe sahiptir. Diyet yaparken kaçamak yapanlar Karbonhidratlardan Uzak Durmak Kaçamak sonrası diyetin bozulmaması için kararlı olunuz. Karbonhidrat içeriğine sahip (pilav, mısır, makarna, beyaz ekmek) gibi iştah açıcı besinlerden uzak kalmalıyız. Lif içeriğinden zengin sebze yemekleri ve tam tahıl içeren besinler tüketmeliyiz. Kahvaltıyı Atlama Kahvaltı sağlığımız ve metabolizma hızımız açısından çok önemlidir. Aşırı yenildiği düşünülerek kahvaltı atlamak tamamen yanlış bir düşüncedir. Hafif yapılan kahvaltı hazımsızlık problemlerini ortadan kaldırdığı gibi enerjik olmanıza da yardımcı olacaktır. Öğünleri Düzenle Gizli bir kaçamak yaptınız ve telafi edemiyorsanız; öğle ve akşam öğünlerinde az yağlı protein salata ve çorba ile denge sağlamalısınız. Su Tüketimi Metabolizma hızı açısında suyun vücutta dengesi önemlidir. Günlük 2.5 lite su içmeniz önerilmektedir. Ara Öğünleri Atlama Ara öğünleri kalorisi az tokluk hissi veren besinler tercih edilmelidir. Ara öğünler ayrıca metabolizma hız dengesi için önemlidir. 3-4 saat gibi uzun süre aç kalmamanız önemlidir. Kabızlık için beslenme önerileri Günlük 2,5 lite su tüketmeliyiz, Su içmek önemli ve bağırsak aktivitesini artırır. Su içmek hoşuna gitmiyorsa suyun içine limon suyu ekleyebilirsiniz. Ayrıca günlük beslenmede posa tüketimide oldukça önemlidir. Posa; tahıllı ürünler, taze sebze ve meyvelerde, kurubaklagillerde bulunur. Kurubaklagilleri haftalık 2 kere tüketilecek şekilde özen gösterilmeli. Ölçülü düzeyde badem, fındık, ceviz tüketilmeli. Günlük beslenme programımıza tahıllı ekmek, yulaf ezmesi, sebze ve meyveleri ekleyerek kabızlık sorununu çözülebilir. Örnek vermek gerekirsek; • Yarım porsiyon kurubaklagil yemeği • 5 Porsiyon meyve ve sebze • 1-2 tam ceviz • 2-3 Dilim tam buğday ekmeği • 2-3 Yemek kaşığı yulaf ezmesi Sofralarımıza tam tahıllı ürünleri eklemeliyiz. Meyvelerin kabukları soyulmadan tüketilmesi önerilir. Posa oranını artırmak için pişirme yöntemleri de önemlidir, Örnek verirsek sebze ve et yemeklerine kepekli pirin ve mercimek ekleyebiliriz. Beslenme ve Ödem Vücudumuz içinde doku ve yapılar arasında oluşan boşluklarda oluşan sıvı birikmesine ödem denir. Ödem geçici ve kalıcı olmaktadır. Ödem Nedenleri Ödem sebepleri arasında sodyum tüketimi, hareketsizlik, stres, uykusuzluk , ilaçlar yer almaktadır. Ödem ve Beslenme • Su tüketimi ödem’e karşı önemlidir. Yeterli seviyede su tüketmek dehidratasyonun önleyebilir. • Tuz tüketimi azaltılmalıdır, Sodyum içeriği nedeniyle tuz sıvı tutulumu artırmaktadır. • Egzersiz programları düzenli yapıldığı sürece ödemi engellemeye yardımcı olur. • Eklenti şeker içeren hazır gıdalar, konserveler ve fast food gibi gıdalar tüketimi sınırlanmalıdır. • Turşu, alkol, salamura gibi içecek ve gıdalar ödeme sebep olmaktadır, tüketimine dikkat edilmeli. • Ananas içeriğinde bulunan bromelain maddesi sıvı atılımını kolaylaştırır. Karpuz ve armut gibi sıvı içeren meyvelerde diüretik etkisi olduğundan tüketilmeli. • Maydanoz, salata ve enginar gibi sebzelerde diüretik etkisine sahiptirler. Kemik Erimesine Karşı Besinler Kemik erimesinin tıp dilindeki adına osteoporoz denilmektedir. Kemik erimesinde zayıflama ve kırılma riski yüksektir. Kemiklere güç veren kalsiyumdur. Birçok yaş gruplarında görülebilir, fakat yaşlılarda daha seyrektir. Hastalık olarak kabul edilen kemik erimesi yaşam kalitesini düşürmektedir. Kemik erimesinin sebepleri arasında dengesiz beslenme, alkol tüketimi, hareketsiz yaşam tarzı, sigara tüketimi ve erken gelen menopoz yer almaktadır. Kemik erimesinin önüne geçmenin yolu erken yaşlarda tüketilen kalsiyumun önemi büyüktür. Kemiklerde kalsiyum oranı 30’lu yaşlara kadar önemli değişim yaşanmamaktadır. Fakat 30’lu yaşlardan sonra menopoz yüzünden kalsiyum oranı kemiklerde düşmektedir. Gelişim ve çocukluk zamanlarında kalsiyum alımı önemlidir. Kemik Erimesine Karşı Besinler Süt ve Süt Grubu Ürünleri Süt ve süt ürünleri kalsiyum açısından oldukça zengindir. Günlük 2 bardak süt içmek önerilmektedir. Badem Yağsız şekilde kavrulmuş badem kalsiyum deposudur, fakat tuzsuz ve ölçülü şekilde tüketilmesi önerilir. Yeşil Yapraklı Sebzeler Yeşil yapraklı sebzeler içeriğinde kalsiyum bulunmaktadır. Soya Soya beslenme programlarına dahil edildiğindeiyi bir kalsiyum kaynağı olmaktadır. Ayrıca süt ile beraber tüketildiğinde D ve A vitaminlerini vücudunuza kazandırır. Baharatlar, tofu, lahana ve kurubaklagiller içeriği bakımından oldukça zengin kalsiyum kaynaklarıdır. Vücudumuzun kalsiyumu kullanması için D vitaminine ihtiyaç duymaktadır. En iyi D vitamini ise güneştir.

Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.