Defne
Yeni Üye
Tahribat Ne Demek TDK? Bir Forumdaşın Düşünce Macerası
Selam sevgili forum ahalisi! Hani bazen kafamızın içinde “Bu kelimenin aslında ne demek olduğunu tam bilsem de, yine de emin olayım” dediğimiz anlar vardır ya… İşte ben de “tahribat” kelimesiyle öyle bir yüzleşme yaşadım. TDK’ya sordum, dedi ki: “Tahribat, bir şeyi bozma, yıkma, harap etme işi.” Yani, kısaca ortalığı dağıtmak! Ama ben düşündüm ki, bu kelime sadece sözlükte değil, hayatımızda da türlü türlü sahnelerde karşımıza çıkıyor. Hadi biraz eğlenceli gözle bakalım.
Erkeklerin Stratejik Tahribatı
Bir erkeğe “Tahribat ne demek?” diye sor, sana muhtemelen şunu diyecektir:
— “Abi tahribat dediğin şey, yanlış somun sıkıldığında tüm sistemi çökertmektir.”
Erkeklerin dünyasında tahribat genellikle mekanik, stratejik ve taktiksel bir olaydır. Mesela arabayı park ederken kaldırıma sürten jant… İşte o minik çizik, bir erkek için kalbine işlenmiş tahribattır. Ya da bilgisayara format atarken yanlışlıkla tüm dosyaları uçurmak… Stratejik bir hata, epik bir tahribat!
Erkekler için tahribat çoğu zaman “çözülmesi gereken bir sorun” kategorisinde. Mesela elektrikli süpürge bozulsa, kadın “Neden bozuldu, ne hissettik, nasıl çözebiliriz?” diye empatik yaklaşırken; erkek “Bir tornavida verin, ben bu işi hallederim!” diye stratejik bir savaş ilan eder. Halbuki 5 dakika sonra süpürgeye baktığında, motoru elinde, kablolar tavana sarkmış… İşte evdeki sessiz çığlık: “Tahribat!”
Kadınların Empatik Tahribat Yorumu
Kadınlara göre tahribat sadece eşyada olmaz; kalpte, ilişkilerde, sohbette bile olabilir. Mesela bir erkek, doğum gününü unuttu mu? İşte o kalpte açılan ufak bir delik, TDK’ya sorsan “bozma işi” ama kadına sorsan “iç dünyada mini bir kıyamet.”
Kadınların gözünde tahribat daha incelikli, daha duygusal. Mesela sofraya özenle yemek koymuş, erkek ise tabağın kenarına sadece “Çorba biraz tuzlu olmuş” demiş. Kadın için bu cümle:
— “Aaa? Bütün emeğim boşa mı gitti? O kadar uğraştım!”
İşte görünmez bir empatik tahribat. Erkek farkında bile değil, stratejik bir bombayı patlatmış.
Bir de şu vardır: Kadınlar için tahribat bazen tatlıdır. Çocuk duvarı pastel boyayla kaplamışsa, kadın kızar ama bir yandan da “Amaan, anı oldu” der. Erkek içinse duvarda koca bir çizik: “Boyayı kim yapacak, hesap ver!”
Evde Tahribat Savaşları
Evlilikte ya da ev arkadaşlığında “tahribat” kelimesi, günlük hayatın sessiz kahramanıdır. Mesela mutfakta tencereyi ocağa koymayı unutup yanık kokusuyla karşılaşmak… İşte bu, tüm apartmanı saran bir tahribattır. Erkek “Bir şey olmaz ya, havalandırırız” derken, kadın “Bütün perdeler koktu, psikolojim bozuldu” modundadır.
Ya da televizyon kumandasının kaybolması. Erkek için stratejik bir kayıp: “Haritada nokta kaybolmuş gibi.” Kadın için ise ilişki tahribatı: “Kim koydu bunu yine nereye?” Çünkü kumanda her zaman masanın üzerinde olmalıdır, başka yer kabul edilmez!
Forumdaşlara Açık Soru: Sizin Hayatınızdaki En Büyük Tahribat?
Şimdi gelelim eğlenceli kısmına. Hepimiz hayatımızda büyük küçük tahribatlar yaşadık. Kimimizin bilgisayarındaki dosyalar uçtu, kimimizin kalbi yanlış bir mesajla kırıldı. Kimi zaman çocukken sakızla saçımızı mahvettik, kimi zaman misafirliğe giderken alınan tatlının yere düşmesiyle aile şerefi sarsıldı.
Benim şahsi en büyük tahribatım mı? Bir keresinde çamaşır makinesine yanlışlıkla bulaşık deterjanı koydum. Ev köpük partisine döndü! Komşu geldi, “Eğleniyor musunuz?” dedi. İşte TDK’ya göre “bozma işi”, bana göre “bedava disko ışığı.”
Forumdaşlar, sizde durum ne? En unutulmaz tahribatınız neydi? Elektrik faturası mı, yanlış anlaşılmış bir şaka mı, yoksa çocukken kırılan vitrin camı mı?
Sonuç: Tahribat Hepimizin Ortak Noktası
Tahribat aslında hayatımızın tuzu biberi. Kimi zaman sinir bozucu, kimi zaman kahkaha sebebi. Erkekler için bir proje, kadınlar için bir duygu meselesi. Ama günün sonunda hepimizi aynı masada buluşturan şey, bu küçük büyük tahribatların hatırası oluyor.
Kısacası TDK’nın tanımı ne kadar ciddi olsa da, hayatın kendisi bu kelimeyi öyle eğlenceli sahnelere sokuyor ki, forumda saatlerce yazsak bitmez.
Haydi Forumdaşlar!
Şimdi top sizde! “Tahribat” kelimesi sizin hayatınızda nasıl bir anıya denk geliyor? Stratejik mi, empatik mi, yoksa tam bir komedi mi? Yazın da birlikte gülelim.
Selam sevgili forum ahalisi! Hani bazen kafamızın içinde “Bu kelimenin aslında ne demek olduğunu tam bilsem de, yine de emin olayım” dediğimiz anlar vardır ya… İşte ben de “tahribat” kelimesiyle öyle bir yüzleşme yaşadım. TDK’ya sordum, dedi ki: “Tahribat, bir şeyi bozma, yıkma, harap etme işi.” Yani, kısaca ortalığı dağıtmak! Ama ben düşündüm ki, bu kelime sadece sözlükte değil, hayatımızda da türlü türlü sahnelerde karşımıza çıkıyor. Hadi biraz eğlenceli gözle bakalım.
Erkeklerin Stratejik Tahribatı
Bir erkeğe “Tahribat ne demek?” diye sor, sana muhtemelen şunu diyecektir:
— “Abi tahribat dediğin şey, yanlış somun sıkıldığında tüm sistemi çökertmektir.”
Erkeklerin dünyasında tahribat genellikle mekanik, stratejik ve taktiksel bir olaydır. Mesela arabayı park ederken kaldırıma sürten jant… İşte o minik çizik, bir erkek için kalbine işlenmiş tahribattır. Ya da bilgisayara format atarken yanlışlıkla tüm dosyaları uçurmak… Stratejik bir hata, epik bir tahribat!
Erkekler için tahribat çoğu zaman “çözülmesi gereken bir sorun” kategorisinde. Mesela elektrikli süpürge bozulsa, kadın “Neden bozuldu, ne hissettik, nasıl çözebiliriz?” diye empatik yaklaşırken; erkek “Bir tornavida verin, ben bu işi hallederim!” diye stratejik bir savaş ilan eder. Halbuki 5 dakika sonra süpürgeye baktığında, motoru elinde, kablolar tavana sarkmış… İşte evdeki sessiz çığlık: “Tahribat!”
Kadınların Empatik Tahribat Yorumu
Kadınlara göre tahribat sadece eşyada olmaz; kalpte, ilişkilerde, sohbette bile olabilir. Mesela bir erkek, doğum gününü unuttu mu? İşte o kalpte açılan ufak bir delik, TDK’ya sorsan “bozma işi” ama kadına sorsan “iç dünyada mini bir kıyamet.”
Kadınların gözünde tahribat daha incelikli, daha duygusal. Mesela sofraya özenle yemek koymuş, erkek ise tabağın kenarına sadece “Çorba biraz tuzlu olmuş” demiş. Kadın için bu cümle:
— “Aaa? Bütün emeğim boşa mı gitti? O kadar uğraştım!”
İşte görünmez bir empatik tahribat. Erkek farkında bile değil, stratejik bir bombayı patlatmış.
Bir de şu vardır: Kadınlar için tahribat bazen tatlıdır. Çocuk duvarı pastel boyayla kaplamışsa, kadın kızar ama bir yandan da “Amaan, anı oldu” der. Erkek içinse duvarda koca bir çizik: “Boyayı kim yapacak, hesap ver!”
Evde Tahribat Savaşları
Evlilikte ya da ev arkadaşlığında “tahribat” kelimesi, günlük hayatın sessiz kahramanıdır. Mesela mutfakta tencereyi ocağa koymayı unutup yanık kokusuyla karşılaşmak… İşte bu, tüm apartmanı saran bir tahribattır. Erkek “Bir şey olmaz ya, havalandırırız” derken, kadın “Bütün perdeler koktu, psikolojim bozuldu” modundadır.
Ya da televizyon kumandasının kaybolması. Erkek için stratejik bir kayıp: “Haritada nokta kaybolmuş gibi.” Kadın için ise ilişki tahribatı: “Kim koydu bunu yine nereye?” Çünkü kumanda her zaman masanın üzerinde olmalıdır, başka yer kabul edilmez!
Forumdaşlara Açık Soru: Sizin Hayatınızdaki En Büyük Tahribat?
Şimdi gelelim eğlenceli kısmına. Hepimiz hayatımızda büyük küçük tahribatlar yaşadık. Kimimizin bilgisayarındaki dosyalar uçtu, kimimizin kalbi yanlış bir mesajla kırıldı. Kimi zaman çocukken sakızla saçımızı mahvettik, kimi zaman misafirliğe giderken alınan tatlının yere düşmesiyle aile şerefi sarsıldı.
Benim şahsi en büyük tahribatım mı? Bir keresinde çamaşır makinesine yanlışlıkla bulaşık deterjanı koydum. Ev köpük partisine döndü! Komşu geldi, “Eğleniyor musunuz?” dedi. İşte TDK’ya göre “bozma işi”, bana göre “bedava disko ışığı.”
Forumdaşlar, sizde durum ne? En unutulmaz tahribatınız neydi? Elektrik faturası mı, yanlış anlaşılmış bir şaka mı, yoksa çocukken kırılan vitrin camı mı?
Sonuç: Tahribat Hepimizin Ortak Noktası
Tahribat aslında hayatımızın tuzu biberi. Kimi zaman sinir bozucu, kimi zaman kahkaha sebebi. Erkekler için bir proje, kadınlar için bir duygu meselesi. Ama günün sonunda hepimizi aynı masada buluşturan şey, bu küçük büyük tahribatların hatırası oluyor.
Kısacası TDK’nın tanımı ne kadar ciddi olsa da, hayatın kendisi bu kelimeyi öyle eğlenceli sahnelere sokuyor ki, forumda saatlerce yazsak bitmez.
Haydi Forumdaşlar!
Şimdi top sizde! “Tahribat” kelimesi sizin hayatınızda nasıl bir anıya denk geliyor? Stratejik mi, empatik mi, yoksa tam bir komedi mi? Yazın da birlikte gülelim.